English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I can't do it again

I can't do it again translate Turkish

131 parallel translation
I can't do it again.
Yine kaçamam.
I walked out on Rosie once before. I can't do it again.
Rosie'yi bir kez yüzüstü bıraktım, bir daha yapamam.
You can relax, I won ´ t do it ever again.
Rahatlayabilirsin. Bir daha bunu asla yapmayacağım.
I guess all we can do is just take it... and hope we don't make the same mistake again.
Sanırım tek yapabileceğimiz bunu sindirip bir daha aynı hatayı yapmamayı ummak.
- I can't do that. - Look, make it simpler, I'll pay again. No, you can't do that.
- Kolaylaşacaksa tekrar öderim.
But I can't do it to them again They don't even know why they came
Ama yeniden onlara aynı şeyi yapamam. Onlar bile neden geldiklerini bilmiyorlar.
He told me to ask Kuan to go on drugs again I can't do it.
Kuan'ı tekrar bağımlı yapacaktık!
This time, I don't know if I can do it again.
Bu kez, tekrarı olur mu bilemiyorum ama.
- Can we do it again? - I don't want to!
Tekrarlayalım mı?
I can't do it again.
Bir daha yapamam.
I ran away from you once. I can't do it again.
Senden bir kez kaçtım, bir daha yapamam.
I can't do it again.
Bunu bir daha yapamam.
Then I wished he didn't have to kiss me, But then it wasn't that bad. Can we do it again?
Beni gerçekten öpmesinin gerekmeyeceğini umuyordum, ama bu öpücük çok hoşuma gitti!
I bet $ 20 you can't do it again.
20 dolarına bahse varım tekrar yapamazsın.
I can't do it again?
Tekrar yazamaz mıyım?
I can't because if I washed already and do it again, my hair will be too fluffy.
Eğer yıkadıysam, tekrar yıkayınca çok yumuşak olur.
I don't think I can do it again.
- Bunu tekrar yapabileceğimi sanmıyorum.
Yeah, the one that, although I am fantastically, incredibly attracted to you, we just can't do it again, but we get to stay friends as well.
Evet şu şey olan, Her ne kadar senden inanılmaz ve önüne geçilmez şekilde etkilendiğim. Ama sadece bir daha yapamadığımız seçenek.
I can do it again but this time I won't be alone.
Tekrar yapabilirim ama bu sefer yalnız olmam.
I can't do it again.
Bu kez buna izin veremem.
And I can't do it again.
Ve artık bir daha yapamayacağım.
I can't do it again, Buffy.
Bunu tekrar yapamam, Buffy.
I can't live with the thought that... I might do it again.
Gene yapabilirim... düşüncesi ile yaşayamam.
I can't do it anymore. If I have to not tell again, I'll die.
Bir kere daha söyleyemezsem öleceğim.
Yeah, I... I can't make it do it again.
Ben tekrar yapamıyorum.
Now I have to rid myself of it again, and I don't know if I can do it, John.
Şimdi, onu tekrar içimden atmak zorundayım, ve yapabileceğimden emin değilim, John.
It's just doomed. And I can't do doomed again right now.
Bir daha yaşamak istemiyorum.
And the fact is I can't do it again.
Ve gerçek şu ki bunu tekrar yapamam.
No, but maybe I can get the cops responsible off the streets so they don't do it again.
Hayır, fakat bunların tekrarlanmaması için bir yardımı olabilir.
I CAN'T TELL YOU HOW MUCH IT MEANT. L-LET'S DO IT AGAIN.
Yakında bunu bir daha yapalım.
No, I can't do it again, because Daddy might have an aneurysm.
Olmaz, tekrar yapamam. Yoksa babanın beyninde hasar oluşabilir.
I can't do it again. I won't.
Bunu tekrar yapamam, yapmam.
I don't think I can do it again.
Bunu yeniden yapabileceğimi sanmıyorum.
I swear to God, Jordan, I can't do it again.
Tanrı şahidim olsun ki, Jordan, bir daha yapamam.
And then, when it doesn't work out, because it never works out... we pack up and move again, and there's nothing I can do about it.
Sonra ilişki yürümeyince, çünkü yürümesi mümkün değildir... eşyalarımızı toplayıp yola düşeriz. Elimden bir şey gelmez.
if I don't do this before I go, then I can't see it again.
Eğer gitmeden önce bunu yapmazsam, o zaman tekrar göremem...
I can't do it again.
Tekrar yapamam.
I'm not going to apologize for it and... to be perfectly honest with you, I can't guarantee that I won't do it again.
Bunun için özür dilemeyeceğim ve sana karşı dürüst olmam gerekirse tekrar yapmayacağımı garanti edemem.
I can't tell you I won't do it again.
Bir daha yapmayacağım da diyemem sana.
I just don't know if I want to do it anymore - - get close to somebody so they can leave again.
Sadece bir insana yakınlaşmayı istediğimden emin değilim... ki böylece beni yeniden terk etsin.
But I can't do it again, not with the time commitment.
Ama sözleşme yüzünden tekrar yapamam.
And just because I can't punish Old Frankenstein in there for what he's done, I'm gonna tell you like the Lord told John... if he ever does it again, I can make goddamn sure he don't do it in Texas.
İçerideki yaşlı Frankeştayn'ı yaptıkları için cezalandıramıyorsam Tanrı'nın Yahya'ya dediği gibi bu işi tekrar yapacak olursa Teksas sınırları içinde yapamayacağına emin olabilirsin.
I can't do it again, duncan.
Bunu tekrar yapamam Duncan.
- I can't do it all over again.
- O anı tekrar yaşayamam.
What makes you think I can't do it again?
Tekrar yapmayacağımdan nasıl emin olabiliyorsun?
I don't know if i can do it again...
Bunu tekrar yapabilir miyim bilmiyorum.
- I can't understand. Do it again.
- Hiç anlamıyorum ki, bir daha söyle.
I don't know if I'd ever be able to get pregnant again, and I really don't want to do something that I'd regret later, and I think I can handle it, especially when I think of what a brother or sister would do for Lenny.
Yani eğer tekrar hamile kalabilirsem. Ve sonradan pişman olacağım bir şey yapmayı gerçekten istemiyorum. Üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum, özellikle Lenny'ye küçük bir kardeş yapmayı düşününce.
If I can't tell them for sure that whoever's responsible Will never do it again... that screaming Might never stop.
Onlara bundan sorumlu kişinin bunu bir daha yapmayacağını kesin olarak söyleyemezsem bu haykırışı hep duyacağım.
I can't do it again.
Bunu bir daha yaşayamam.
I can't do it again.
Bunu tekrar yapamam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]