I can't remember her name translate Turkish
64 parallel translation
I can't remember her name.
Adını şimdi hatırlamıyorum.
Another book that I read by Mickey Spillane, I can't remember the name of it, but he finds this red-headed doll on the streets and he gives her some dough because he feels sorry for her.
Mickey Spillane'in okuduğum başka bir kitabında, adını şimdi hatırlayamıyorum, sokaklarda kızıl saçlı bir afet buluyor ve onun için üzüldüğünden kıza biraz mangır veriyor.
God, I can't remember her name, what was her name?
Yarabbim, adı aklıma gelmiyor. Adı neydi?
I can't remember her code name.
Kod adını hatırlayamıyorum.
I can't remember her name.
Adını hatırlayamıyorum.
But I can't be expected to remember the name of every informant 8 years later.
Ama sekiz yıl sonra her muhbirin adını hatırlamamı bekleyemezsiniz.
I can't remember her name.
Kızın adını hatırlayamıyorum.
Don't get involved with me. I am 26 and can't remember the name of the girl I was such good friends with I wouldn't get involved with her boyfriend.
Benden uzak dur Joe. 26 yaşındayım ve erkek arkadaşıyla çıkamayacak kadar iyi arkadaşım olan kızın adını bile hatırlayamıyorum.
I can't believe you can't remember her name.
Adını hatırlamadığına inanamıyorum.
Then some real estate developer... I can't remember the name, but the hell with it... decided just like that to move in! Sure they could...
Sonra bir müteahhit firma geldi... ismini hatirlamiyorum, ama her ne boksa iste firma bir anda oraya yerlesmeye karar verdi.
She told me her name, but I can't remember it.
Kendi adını söyledi ama hatırlayamıyorum.
I used to have a huge crush on her. Now I can't even remember her name.
Ona gerçekten aşık olmuştum ama artık adının ne olduğunu bile hatırlamıyorum.
It bothers him that I can't remember what's-her-name's name---Billy's secretary.
Billy'nin sekreterinin - Adı neydi? adını hatırlayamamam onu rahatsız ediyor.
I can't remember every name.
Her ismi hatırlayamam ki
I can't remember her name.
Adını hatırlayamıyorum. Onunla sadece bir kez karşılaşmıştım.
While they're doing impressions, I am miles from home with a fish that can't even remember her own name.
Onlar aptalca taklitler yaparken, ben adını bile hatırlamayan bir balıkla yuvamdan çok uzaklardayım.
There's a woman at Stanford. I can't remember her name.
Stanford'da bir kadın var, adını unuttum.
I can't remember her name.
Ama adını hatırlamıyorum.
Damn, I can't even remember her name.
Lanet, adını bile hatırlamıyorum.
I can't even remember her name.
Adını bile hatırlayamıyorum.
I can't remember her name, but her face was so...
İsmini hatırlayamıyorum, fakat onun yüzü çok...
I can't remember her name, but she lived in Grindavik.
İsmi aklımda değil ama Grindavik'te yaşıyordu.
Heh. I can't remember her name.
Kızın adını bile hatırlamıyorum.
- I didn't take her. - Can you remember your name?
Adını hatırlayabiliyor musun?
I can't remember her name.
İsmini tam hatırlamıyorum.
[Man] I can't remember her name.
Üzgünüm, adını hatırlamıyorum.
As hard as I try, I can't remember her name.
Bu taraftan bayan. Ne kadar zorlasam da adını hatırlayamıyorum.
I can't remember her name.
Kızın adını hatırlamıyorum.
As hard as I try, I can't remember her name.
Ne kadar zorlasam da adını hatırlayamıyorum.
No problem, "I can't remember your name today."
Her zaman, "bugün adın neydi acaba".
Oh, that's her accountant, I can't remember his name.
Bu da muhasebecisi, adını hatırlayamıyorum.
I can't even remember her name.
Adını hatırlayamadım...
You know, you remind me of that really pretty actress Who was in that--that movie. I can't remember her name.
Bana şu filmdeki çok hoş aktristi hatırlattın.
I'm sorry, I can't remember her name.
Affedersin, adı neydi? Unuttum da.
I can't even remember her name.
- Adını bile hatırlamıyorum.
" and I can't even remember her name.
"... ve adını bile hatırlamıyorum.
I just thought if anyone would know about my parents giving up a child, it'd be my Aunt Gert, but she can't even remember her own name, poor thing.
Ailemin evlatlık verdikleri çocuklarını Gert halam mutlaka biliyordur. Ama zavallı kadın kendi adını bile hatırlamıyor.
I can't even remember her name.
Adını bile hatırlamıyorum.
I can't remember her name to save my life, but she had the bluest eyes I've ever seen.
Hayatımı kurtarmak için adını hatırlayamıyorum ama hayatımda gördüğüm en mavi gözlere sahipti
I can't remember her name to save my life, but she had the bluest eyes I'd ever seen.
Evet. Hayatımı kurtarmak için adını hatırlayamıyorum ama gördüğüm en mavi gözlere sahipti.
I can't remember her name! Oh, no!
Adını hatırlamıyorum!
I can't remember her name anymore... to say goodbye.
Ona elveda demek için artık adını bile hatırlamıyorum.
Do me a favor... when she comes in, introduce yourself,'cause I can't remember her name.
Bana bir iyilik yap... kız içeri girdiğinde kendini tanıt, çünkü kızın ismini hatırlayamıyorum.
I can't remember her name.
Kadının adını hatırlamıyorum.
He kills her and I can't remember her name.
Adam kadını öldürüyor ve ben adını hatırlayamıyorum.
I... I can't remember her name.
Adını hatırlayamıyorum.
- I can't remember her name.
- Adını hatırlayamıyorum ki.
- I can't remember her name.
- Adını hatırlayamıyorum.
I can't remember where I've heard her name...
Adını nereden duyduğumu hatırlayamıyorum.
Why can't I remember her last name?
Soyadını neden hatırlayamıyorum?
She held me so tight and I can't even remember her name.
Bana o kadar sıkı sarıldı ki... Ama adını dahi hatırlayamıyorum.