I can't stand it anymore translate Turkish
169 parallel translation
I can't stand it anymore!
Daha fazla kalmayacağım!
I can't stand it anymore.
Artık dayanamıyorum.
I can't stand it anymore.
Artı dayanamıyorum.
I can't stand it anymore.
Buna artık dayanamıyorum.
I can't stand it anymore!
Buna artık dayanamıyorum!
I can't stand it anymore!
Artık buna dayanamıyorum!
I can't stand it anymore!
Dayanamıyorum artık.
I can't stand it anymore.
Artık buna dayanamıyorum.
I AM GOING OUT OF MY EVERLOVING MIND. I CAN'T STAND IT ANYMORE! NATU RALLY.
- Aşkının bir kısmını başkasına yöneltme iksiri yok mu, mesela süs köpeğine?
I feel so damn sick and dirty, I can't stand it anymore!
Kendimi hasta ve kirli hissediyorum, Dayanamıyorum buna!
For I can't stand it anymore
Artık dayanamayacağım
Jill! - I can't stand it anymore.
- Artık dayanamıyorum.
I can't stand it anymore, I can't!
Artık dayanamıyorum, dayanamıyorum!
I can't stand it anymore.
Dayanamıyorum.
I can't stand it anymore.
Artık katlanamıyorum.
I can't stand it anymore.
Buna daha fazla dayanamıyorum.
I can't stand it anymore.
Buna dayanamıyorum.
I'm not saying it had to be complicated... but I can't stand it anymore!
Çetrefilli olmalıydı demiyorum. Ama artık buna dayanamıyorum!
I hate this. I can't stand it anymore. I hate this.
Artık buna dayanamıyorum!
I can't stand it anymore!
Dayanamıyorum artık!
I can't stand it anymore!
Artık dayanamıyorum! Konuşacağım!
I can't stand it anymore.
Artık direnmeyeceğim.
I can't stand it anymore.
Dayanamıyorum buna.
God! I can't stand it anymore!
Neredesiniz?
I can't stand it here anymore :
Buraya daha fazla katlanamayacağım.
No, I can't stand it anymore!
Hayır, buna artık dayanamıyorum!
Martin I can't stand it anymore, I'm too scared...
Martin... Daha fazla dayanamıyorum, çok korkuyorum...
I can't stand it anymore, Luba!
Artık dayanamıyorum, Luba!
Well, I can't stand it anymore.
Artık daha fazla tahammülüm kalmadı ama.
I can't stand it anymore.
Artık dayanamayacağım.
Sutezo, I can't stand it anymore.
Sutezo, Daha fazla dayanamıyorum.
I can't stand it anymore.
Artık buraya dayanamıyorum.
It's just, I can't stand these dumb arguments anymore, Alex.
Dayanamadığım tek şey aramızdaki bu saçma sapan tartışmalar, Alex.
I can't stand it anymore.
Buna daha fazla dayanamayacağım.
I can't stand it anymore. I haven't eaten in four days.
Artık dayanacak gücüm kalmamıştı.Dört gündür açım.
I can't stand it anymore, Antonin!
Artık buna katlanamıyorum, Antonin!
I can't stand this anymore, it can not go on like this!
Bu böyle devam edemez, artık burada duramam!
She is always with this guy, I can't stand it anymore.
O her zaman biriyle, artık dayanamıyorum.
I can't stand it anymore.
Daha fazla dayanamayacağım.
It's just that I can't stand seeing these people take advantage of you anymore.
ama senden faydalanmaya çalışan bu insanları görmeye tahammül edemiyorum.
I can't stand it anymore!
Daha fazla dayanamıyorum!
I can't stand it anymore!
Dayanamıyorum! Daha fazla dayanamıyorum!
I believe you die when you can't stand it anymore.
Bence insan, dayanamadığı an ölür.
But if that doesn't work, that doesn't work you can't give up... you gotta stand right up and gotta run to the window and yell,'Hey these floors are dirty as hell, and I'm not gonna take it anymore!
Eğer işe yaramazsa, yaramazsa pes edemezsiniz... Ayağa kalkmalısınız ve pencereye koşup bağırmalısınız,'Hey bu yerler acayip pis, ve daha fazla kaldıramayacağım!
I'm taking the kids and I'm leaving! I can't stand it anymore!
Füze taşıyan Sovyet gemileri Küba'ya yöneldi... fakatson anda geri döndüler.
Because I can't stand by and do it anymore.
Çünkü yanında kalıp, bunu yapmaya devam edemeyeceğim artık.
I can't stand it anymore.
Şarapsız daha fazla duramayacağım.
- Because I can't stand it anymore.
- Çünkü artık dayanamıyorum.
Stop. I can't stand it anymore.
Yeter, buna daha fazla katlanamıyorum.
I can't stand it here anymore.
Buraya daha fazla katlanamıyorum.
I can't stand it anymore!
- Buna daha fazla katlanamıyorum!