I can do better than that translate Turkish
211 parallel translation
Hey, Valencia, I can do better than that.
Hey, Valencia! Bundan daha iyisini yapabilirim.
I can do better than that.
Bundan daha iyisini yapabilirim.
- I can do better than that.
- Daha fazlasını da biliyorum.
I can do better than that.
Daha iyi zamanlarım da olmuştu.
- Oh, I can do better than that.
- Daha iyisini yapabilirim öyleyse.
And the count even swallowed Joy Boy, and I can do better than that in a pet shop.
Kont, Joy Boy'da nasıl faka bastı bilmiyorum ben bir pet shopta bile daha iyisini yaparım.
I can do better than that.
Daha iyisini de yapabilirim.
I can do better than that.
- Bundan daha iyisini yapabilirim.
I can do better than that for you.
Daha iyisini yapabilirim Cliffie.
I can do better than that, I can show you.
Daha iyisi mi, Bunu sana gösterebilirim.
I can do better than that.
Daha iyisini yapabilirim.
- No, but I can do better than that.
- Yok, ama fazlasını çıkarabilirim.
I can do better than that.
Daha iyisini bile yapabilirim.
I can do better than that.
Bundan daha iyisi gelir elimden.
Yeah, I can do better than that. I got a...
Elimde adamın resmi var.
I know I can do better than that.
Bundan daha iyisini yapabileceğimi biliyorum.
I can do better than that.
Daha iyisini yaparım.
Whatever they paying you, I can do better than that.
Sana ne kadar para veriyorlarsa, ben onlardan fazlasını veririm.
I can do better than that.
Ondan daha iyi bir espri bulabilirim.
I can do better than that, I'm coming too.
Daha iyisini yapacağım, ben de geleceğim.
- I can do better than that.
- Daha iyisini yapabilirim.
Oh, I think I can do better than that.
Sanırım daha da fazlasını yapabilirim.
- That's better than I can do.
- Benden bile iyi.
Maybe I can do that better than you can.
Belki de bu işi, ben senden daha iyi yaparım.
No? I think you can do even better than that.
Sanırım bundan daha iyisini yapabilirsin.
I can still do that job better than anybody they can get... at the salary they were paying me.
Hala o işi bana ödeyecekleri ücretle işe alacakları herkesten daha iyi yapabilirim.
But you know better than I do, I can't let anyone break that seal.
Kimsenin mührü kırmasına izin veremeyeceğimi benden daha iyi biliyorsunuz.
Ha, ha, ha! I think we can do better than that.
Sanırım bundan daha iyisini yapabilirdik.
I hope we can do better than that.
Umarım daha iyi bir şey buluruz.
I think we can do better than that.
Burada daha iyisi var.
- I know you can do better than that.
- Daha hızlı boyayabilirsin.
I think we can do better than that.
Sanırım bundan daha iyisini yapabiliriz.
I hope I can do even better than that.
Siz bu vahşilerin dilinden anlamazsınız.
Do you know that, I can kill way better than Jing Wuming?
jing wuming'den daha iyi öldürebildiğimi de biliyor musunuz?
- Come on, I can't do better than that.
- Başka kolaylık sağlayamam.
Sanders, I know what you're thinking, but believe me, even you can do better than that!
Sanders, aklından ne geçiyor biliyorum ama sen bile bundan daha iyisine layıksın.
But I just can't believe that Edward Dodd has nothing better to do... than invoke exalted legal issues to get off guilty little pricks.
Ama EdWard Dodd'un çapsız hergeleleri kurtarmak için yüce hukuki kavramlara... sığınmaktan başka yapacak işi olmadığına inanamıyorum.
I think we can do a little better than that.
Bence bundan biraz daha iyisini yapabiliriz.
- We can do better than that, I think. - Yes.
- Daha iyisini yapabiliriz sanırım.
I know you can do better than that.
Bundan daha iyi yapabileceğini biliyorum.
That I can do something better than Hercules?
Bir şeyi Herkül'den daha iyi yapabileceğime?
"I'd waste you for free." Can't do better than that!
"Seni beleşe bile harcarım." Daha iyisini yapamazsın!
You can't stand the fact that I do things better than you.
Sana göre daha becerikli olmama katlanamıyorsun.
I'm sure we can do better than that.
Eminim, ondan daha iyisini yapabiliriz.
But do you really think we can save this marriage... now that I've decided I like Leno better than Letterman?
Bu evliliği kurtarabileceğimize hala gerçekten inanıyor musun? Artık Leno'yu Letterman'den daha çok sevdiğime karar verdim.
- Why? - I can't do that anymore... and you're going to do it better than me, creativity is your turf.
- Bu işi daha fazla sürdüremiyordum... ve sen de bu işi benden daha iyi yaparsın, yaratıcılık senin otlağın.
Are you a little pissed that maybe there is one thing... I can do better than you after all?
Senin beceremediğin birşeyi becerdim diye kızdın mı?
I think we can do better than that.
Daha iyi bir isim bulabileciğimizi düşünüyorum.
- You can do better than that.
- Daha inanıIır bir şey söyIe.
I'm right only in that I think you can do better than you are.
Sadece daha iyisini yapabileceğini söylerken haklıyım.
The way of the torries must be that they're not at the moment conveing a sense of grip in being at control and unless they can do better than that, I think they're going to lose...
Tories ( muhafazakar bir parti ) neden doğruculuk fikri yayıyor. ... kontrolcülük fikrini yayıyor Bundan iyisini yapamazlarsa, kaybedecekler.