I couldn't see anything translate Turkish
90 parallel translation
I couldn't see anything.
Hiçbir şey göremedim.
I couldn't see anything but a planet.
Gezegenden başka bir şey göremiyorum.
I couldn't wait to see Sam and Haydée again, though I knew not to expect anything, since nothing was going to happen.
Sam ve Haydee ile tekrar görüşmek için can atıyordum. Gerçi hiçbir şeyin olmayacağını bildiğimden çok da beklenti içinde değildim.
I couldn't see anything.
Birşey göremedim.
You see, I couldn't think of anything else I could do to save you.
Bakın sizi kurtarmak için aklıma başka bir şey gelmedi.
I really couldn't see anything inside.
Arabanın içindeki hiçbir şeyi görememiştim.
I couldn't see anything.
Hiçbir şey göremiyordum.
I'm sorry. I couldn't see anything.
Üzgünüm... hiçbir şey göremedim.
I could hear heather screaming, but I couldn't see anything,
Heather'ın çığlığını duydum. Bir şey göremedim.
I couldn't see anything.
Hiçbir şey görünmüyordu.
Who was a militant, who was not, I couldn't see anything.
Kim militan, kim değil, ayırt edemiyordum.
I couldn't see anything.
Bir şey göremedim.
Next thing I knew, we were in the water, I couldn't see anything.
Daha sonra hatırladığım sudaydık hiçbir şey göremiyordum.
When I was going back the sun was on my face I couldn't see anything it blinded me.
Geri dönerken güneş yüzüme geliyordu hiçbirşey göremiyordum güneş sanki beni kör etmişti.
So you see, El, why I couldn't tell you anything- - Anything at all.
İşte görüyorsun, EI, neden sana hiçbir şey anlatamadığımı... hiçbir şey.
The truth is I've never been much of a believer in anything I couldn't see under a microscope.
Gerçek şu ki, mikroskop altında göremediğim bir şeye... hiçbir zaman gerçekten inanmam ben.
I couldn't see anything.
Hiçbir şeyi göremiyordum.
I couldn't see anything out there.
Hiçbir şey göremiyordum.
Well see, that's the thing, I couldn't think of anything at first.
İşte olay da bu, önceleri hiçbir şey bulamadım.
I cried so much that day. I couldn't see anything but...
O gün çok ağlamıştım, hiçbir şey göremiyordum ama...
No. I couldn't see anything.
Hayır, hiçbir şey göremedim.
So scared that I couldn't see anything.
Hiçbir şeyi göremeyeceğimden korkuyordum.
I couldn't see anything at all.
- Göremedim efendim.
I couldn't see anything.
Hiçbir şey görmedim.
I couldn't salvage much flesh from Marshall's ear but I'm sending anything useful up to pathology to see if they can match anything with the DNA they pulled from Jimmy Merton's cigarette.
Marshall'ın kulagından fazla bir et kurtaramadım. ama sana sana patolojiye kadar işine yarayacakları gönderiyorum. Jimmy Merton'un sigarasından alınan DNA örnekleri ile herhangi biri eşleşecek mi bakalım.
until i met melinda, i never believed in anything i couldn't touch or see.
Görmediğim ve dokunmadığım hiç birşeye inanmazdım
I couldn't see anything.
Hiç bir şey görmedim.
And from the moment I laid eyes on her, I couldn't see anything else but her.
Ve onu gördüğüm an gözlerim gayrısını seçemez oldu.
I couldn't see or hear anything happening around me.
Etrafımda gerçekleşenleri ne gördüm ne duydum.
I couldn't bear the humiliation, couldn't see the soldiers, so happy that we were ready to do anything just to cross the roadblock.
Aşağılanmayı kaldıramadım. Asker göremedim. Barikatı geçeceğimiz için mutluyduk.
I couldn't really see anything when it was happening.
Olay sırasında hiçbir şey göremedim. Kusura bakmayın.
I couldn't see anything.
Bir şey göremezdim.
Once I put the bag over my head and I ran in the woods, I couldn't see anything'cause the bag flopped back and forth.
Bir keresinde torbayı kafama geçirdim ve ormanda koştum, hiçbir şey göremiyordum. Çünkü torba ileri geri kayıp duruyordu.
I could choose to be anywhere, watch anything, anyone I wanted to see, and they couldn't see me.
İstediğim yere gidip, görmek istediğimi izleyebiliyordum..... ama onlar beni göremiyordu.
I suppose it couldn't hurt to check to see if there are any signs of a cover-up, just in case there's anything to his premonition.
Sanırım öngörülerini ne olur ne olmaz diye kontrol etsek, bir kaybımız olmaz.
I couldn't see anything but the levels of fun that were going to be had.
Bir şey göremedim ama eğlence düzeyi yüksekti.
I loved my country so much that I couldn't see anything else.
Ben vatanı o kadar çok sevdim ki... -... gözüm ondan başka bir şey görmedi.
I could hear Heather screaming, but I couldn't see anything,
Heather'ın çığlığını duydum. Bir şey göremedim.
It was too dark, I couldn't see anything.
Çok karanlıktı, bir şey göremedim.
Last night, I couldn't see anything, what with the rage and that, the disappointment.
Dün gece öfke ve hayal kırıklığı yüzünden hiçbir şeyin farkında....... değildim.
I was on the ground and I still couldn't see anything..
Yerdeydim ama yine de hiçbir şey göremedim.
It was really dark, and... I really couldn't see anything.
Çok karanlıktı ve pek bir şey göremedim.
I couldn't see, but it could have been anything.
- Göremedim. Her şey olabilir.
- I couldn't see anything.
- Hiçbir şey göremedim.
I couldn't see anything while I was in the mirror.
Aynanın içindeyken hiçbir şey göremedim.
They didn't see anything, because I couldn't risk you hurting my wife.
Hiçbir şey görmediler. Karıma zarar verme riskini göze alamam çünkü.
I don't know. I couldn't see anything.
Bilmiyorum, bir şey göremedim.
The police came to see us about the lightning and the fall. but I couldn't tell them anything about [*].
Polis de yıldırım ve düşme olayıyla ilgili ifadelerimizi almaya gelmişti. Bana bir sürü soru sordular ama - -'ye olanlarla ilgili onlara hiçbir şey diyemedim.
Even though I couldn't see it or hear it or feel it or anything.
Görmesem bile, duymasam bile bunu biliyordum.
I couldn't see anything. I wonder what's behind it.
Acaba ardında ne vardı...
After a few minutes, a car pulls up behind us... headlights so bright, I couldn't see anything.
Birkaç dakika sonra araba arkamızda durdu farları çok parlaktı, hiçbir şey göremedim.
i couldn't agree more 197
i couldn't find it 44
i couldn't resist 80
i couldn't find you 43
i couldn't help it 192
i couldn't hear you 49
i couldn't stop 53
i couldn't stand it 38
i couldn't agree with you more 58
i couldn't 1105
i couldn't find it 44
i couldn't resist 80
i couldn't find you 43
i couldn't help it 192
i couldn't hear you 49
i couldn't stop 53
i couldn't stand it 38
i couldn't agree with you more 58
i couldn't 1105