English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I did that once

I did that once translate Turkish

979 parallel translation
In fact, I did that once.
Aslında bunu yaptım da.
I did that once.
Bir kere yapmıştım.
I knew a woman once that had a case just like yours but you know what she did?
Vaktiyle aynı sizin gibi durumda olan bir kadın tanıyordum lakin, kadın ne yapmış biliyor musunuz?
I never did that before either.
Daha önce yaptığım bir şey de değil.
I knew two people that did that once.
Böyle yapan iki kişi tanıyorum.
I saw that it was loaded before I left, and thank heaven I did.
Ayrılmadan önce dolu olduğunu görmüştüm ve Tanrı'ya şükür ki, doldurmuşum.
I said, where did he live before that?
Daha önce nerede kalıyordu, dedim.
I didn't have a chance to tell you before... but you did all right today on that bucking horse.
Sana daha önce anlatma şansı bulamadım ama bugün o sıçrayan at ile iyi iş çıkardın.
He did me a good turn once that I'll never forget.
Bir keresinde bana asla unutmayacağım bir iyilik yapmıştı.
Did I come from there as a boy? Is that where you took me from all those years ago?
Yıllar önce beni oradan mı alıp getirdin?
If they hurt you, I'll kill them like I did that lard face outside.
Canını yaktılarsa, az önce domuz surata yaptığım gibi, onları öldürürüm.
I did that sketch some years ago.
Bir kaç yıl önce yapmıştım bunu.
I was told that he did not die at once.
Ama bana daha önce hemen ölmediğini söylemişlerdi.
Before I'm through with you they'll know that what John did once, he did again.
Seninle işimi bitirdiğimde, John'un bir defa yaptığını, ikinci defa daha yaptığını düşünecekler.
But once, on our way from Kanpur to Allahabad... little did I realise that like a boat in midstream... my life too was to be caught in cross currents
Ama birgün Kanpur'dan Allahabad'a giderken akıntıya kapılmış küçük bir tekneye benzediğimi farkettim. Hayatım bu akıntılara karşı koyamayacak kadar acizdi.
You know that I've been on to you from the start... and not once did you pull the wool over this boy's eyes.
En başından beri gözlüyorum seni! Bu çocuğun gözlerini kaç kere açtın, biliyor musun?
And, upon my knees, I charm you by my once-commended beauty, by all your vows of love and that great vow which did incorporate and make us one, that you unfold to me, yourself, your half, why you are heavy,
Diz çöküp yalvarırım sana, bir zamanlar övdüğün güzelliğim bana ettiğin aşk yeminleri adına, bizi bağlayan, birleştiren söz adına. Açıl bana, kendine, kendinin yarısına. Neden düşüncelisin bu kadar?
That's why I wanted the cops to get to you before he did.
Bu yüzden seni önce polislerin bulmasını istedim.
My lord, I have considered in my mind... the late demand that you did sound me in.
Efendimiz, biraz önce sorduğunuz şeyi düşündüm.
- I did that, he might catch up to'em. Before I did.
Eğer bilseydim, kendim yakalardım yakalanmadan önce.
I had a bed that did that once.
Eskiden böyle bir yatağım vardı.
You ask him, if I ever did him any harm before that!
Ona sorun, daha önce ona hiç zarar verdim mi?
Forgive me, Your Eminence, that I did not greet you first, but I did not know whether I would see my child again in this lifetime, and I was so happy about it.
Affedin, Kardinal Hazretleri. Önce sizi selâmlamam gerekirdi. Ama çocuğumu dünya gözüyle bir daha ne zaman göreceğimi bilmiyordum.
I guess both of us did something that day We'd never done before.
İkimiz de o gün, daha önce hiç yapmadığımız bir şey yaptık Nellie.
I made a bet once for $ 10 that I could do it and I did it.
Bir keresinde bunu yapabilirim diye 10 dolarına bahse girdim ve yaptım.
I don't know why I did that before with Peggy.
Az önce Peggy ile bunu neden yaptım bilmiyorum.
DID SOMEBODY FISH ME OUT BEFORE I'D HAD IT? IS THAT THE QUESTION?
Ölmemden önce nehirden mi çıkardılar?
I did that portrait which you saw on her room before but it is all inadequate to what I called the loveliness of her.
Daha önce onun odasında gördüğünüz, o portreyi bitirdim bitirmesine ama onun güzelliğinin binde birini bile yansıtamadım.
Just like I did years ago at that first ball.
Yıllar önce o ilk baloda yaptığım gibi.
I did that 10 years ago with a rupee and a rowboat! "
Ben o dediğini 10 yıl önce bir rupi ve bir kayıkla yapmıştım zaten! "
And here, here is a character sketch that I did in less than five minutes. The queen, when she was Princess Elizabeth, on a tour of Africa years ago.
Bu da Kraliçenin Prenses Elizabeth iken bir kaç yıl önce Afrika'ya yaptığı gezide beş dakikadan daha az bir sürede yaptığım karakter eskizi.
All I can tell you is that she left before I did this morning and she wasn't here when I got back an hour ago.
Size tüm söyleyebileceğim, bu sabah benden önce gittiği ve bir saat önce döndüğümde hâlâ evde olmadığı.
Did I ever tell you that the ship has a memory bank, hm?
Geminin hafıza bankası olduğunu daha önce söylemiş miydim, hm?
Not once did I say that was a dachshund.
Birkere bile bunun dachshund olduğunu söylemedim.
It is because I have never met a beautiful woman that I did not want to know better.
Yakından tanımak istediğim çok güzel bir kadınla daha önce karşılaşmadığım içindir.
I did that many years ago, when I was a boy.
Yıllar önce genç bir delikanlı iken vurmuştum.
Once I complained that some men have a drink waiting for them when they get home. Boy, did she give it to me.
Bir keresinde, diğer erkekler evlerine gittiklerinde içkileri hazır oluyormuş diye yakındım.
Did she also tell you that I once thought that I could write? Oh, I'm sure you could.
Bir zamanlar yazabildiğimi sandığımı da söyledi mi?
- Did you find out anything? - Yes. I'm convinced that, once, there was a frightening biological war that existed here.
Evet, burada korkunç bir biyolojik savaşın yaşandığına eminim.
I did that to you one year ago.
Bunu bir yıl önce yaptım.
I heard that after the trial, once she learned you were innocent... She did a lot for you, here and in France
Duydum ki duruşmanın ardından masum olduğunuzu görünce burada ve Fransa'da sizin için yapmadığını bırakmamış.
I did that only once in my life.
Onu hayatımda yalnızca bir kez yaptım.
I did, but a very nasty man told me that they can't relay messages... to the passengers once they're on the platform, so... please forgive me, and have fun.
Ettim, ama pek nahoş bir adam trene bindikten sonra yolculara mesaj iletemeyeceklerini söyledi. Lütfen affedin, iyi eğlenceler.
I've been calling him that since I'm a kid. Now be quiet! - Why did you not tell them about my brother?
Seni daha önce bir yerde gördüm.
Well, did it occur to you that I might have turned the tape recorder on before I went into the lobby?
Şey, ben lobiye girmeden önce teyp kayıt cihazını çalıştırmış olabileceğim hiç aklınıza geldi mi?
I did that once.
Kocam evde bana ait olan, hemen hemen, her şeyi parça parça etti.
They had said me as soon as they did not go to obtain e I said that not wise person reason.
Derhâl bana, "Bunu yapamazsın." dediler. Ben de, "Neden olmasın?" dedim. "Daha önce yapan olmadı." dediler.
I noticed that you did inquire about abortion eight months ago.
Sekiz ay önce çocuk düşürme hakkında bilgi aldığınızı öğrendim.
And I'll do every goddamn thing I can to get her to leave ya. Before you get her pregnant like you did that English girl and God knows how many others :
İngiliz kızına ve tanrı bilir başka kaç tanesine yaptığın gibi Cathy'yi hamile bırakmadan önce, seni terketmesi için her lanet şeyi yapacağım.
I liked the way you did that.
Az önce yaptıklarınızı çok hoş buldum.
What? What did I say now that we both haven't said 100 times?
Daha önce defalarca konuşmadığımız şey hakkında ne söyledim şimdi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]