English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I didn't hear you

I didn't hear you translate Turkish

1,748 parallel translation
Like I didn't hear what you guys just said?
Sizin ne dediğinizi duymak istemiyorum.
Well, I bet you didn't answer the most important one. You ever hear of extortion?
Şey, bahse girerim ki en önemlisine cevap vermediniz.
When I didn't hear from you, I didn't know what to think, baby.I got so worried.
Senden duyamayınca, ne düşüneceğimi bilemedim bebeğim..
In fact, I think he may be suffering from Klinefelter's syndrome, though you didn't hear it from me.
Aslında, bence Klinefelter sendromu var onda, tabii benden duymadınız.
Well, see, you were chewing, and so I didn't really hear what you said.
Ağzın dolu olduğu için ne söylediğini anlayamadım.
I confess I didn't expect to hear from you again.
İtiraf edeyim ki ; sesinizi bir daha duymayı beklemiyordum.
- I didn't hear you come in, man.
- Geldiğini duymadım, dostum.
Why do you think a guy would buy all of these surveillance cameras and monitors, which I hear he's got a bunch of already, if he didn't think there was something out to get him?
İnsan niye bu kadar çok güvenlik kamerası ve monitör alır? Hem de zaten evinde bir sürü varken. Bir şeyin gelip, kendisini yakalayacağından korkmuyorsa tabii.
Oh, hi, Thomas. I didn't hear you come in.
- Merhaba Thomas, geldiğini duymadım.
yeah, i just- - i didn't hear you come in with the no-door there.
- Şey... sadece geldiğini duymadım.
Sorry. I didn't hear you.
- Özür dilerim, sizi duymadım.
I didn't hear you.
Sizi duymadım.
Sorry, I didn't think you could hear that!
Özür dilerim, duyacağını sanmamıştım.
I didn't hear you guys come in.
Geldiğinizi duymadım.
Look, you obviously didn't hear me yesterday, so I'll explain it again.
Bak, görünüşe göre dün beni hiç anlamamışsın, bu yüzden tekrar açıklıyorum.
I didn't hear you come in last night.
Akşam geldiğini duymadım.
Well, I'm pretty screwed up, didn't you hear?
Şey, kafayı yeniştim, duymadınız mı?
- I just didn't hear you knock, that's all.
- Sadece kapıyı çaldığını duymadım, o kadar.
Jack, I'm sorry, I didn't hear you come in.
Jack, afedersin. - Geldiğini duymadım.
I didn't hear you come up.
Geldiğini duymadım.
I didn't hear you say the words.
Kelimeleri duyamadım.
I didn't hear the phone ring. Oh, you didn't?
- Telefonun çaldığını duymadım.
- Didn't you just hear a word I said?
- Anlattıklarımdan tek kelime anlamadın mı?
I DIDN'T HEAR YOU COME IN.
Geldiğini duymadım.
- I didn't hear you get up.
- Merhaba. - Kalktığını duymadım bile.
I didn't hear you get up.
- Kalktığını duymadım.
After you said Catalina half-naked, I didn't hear any....
Catalina yarı çıplak dedikten sonra, Hiçbir şey duyamadım....
I was a little worried when I didn't hear from you.
Umarım iyisindir.Senden ses çıkmayınca endişelendim biraz.
I didn't hear you?
Seni duyamadım.
I hope you didn't put it all on D-4...'cause it says "Free Bird," but it's really "Let's Hear It for the Boy."
İnşallah hepsini D-4'e koymamışsındır, çünkü "Free Bird," diyor ama "Let's Hear It For the Boy" çalıyor.
I didn't hear you come in.
Geldiğini duymadım.
- You didn't hear what I just said?
- Ne dediğimi duymadın mı?
I hope I didn't just hear you say youdemand.
Umarım az önce, ısrar ediyorum dediğini duymamışımdır.
well, I didn't expect to hear from you.
Şey, senin aramanı beklemiyordum.
I Didn't Mean To Hear You And Your Bodyguard Having Sex.
Korumanla sevişmeni duymak istemedim.
I say it again because it seems like you didn't hear me the first time.
Bunu tekrar söylüyorum çünkü görünüşe göre ilk söylediğimde duymamışsınız.
I'd love to hear an explanation, because all I heard was that you didn't want to get married again.
Bir açıklama duymayı çok istiyorum. Çünkü senden tek duyduğum bir daha evlenmek istemediğin.
None of you wanted to hear what he had to say, so I didn't tell you.
Söyleyeceği şeyi hiçbiriniz dinlemek istemediniz. Bu yüzden rapor etmedim.
Probably better you didn't hear what I had to say.
Söyleyeceklerimi duymamış olman daha iyi.
You didn't think I wanted to hear it from you.
Senden duymak istemeyeceğimi düşünüdün.
You didn't think I wanted to hear it from you?
Senden duymak istemeyeceğimi düşündün.
Didn't you hear a damn word I said?
Söylediklerimi duymadın mı?
I didn't hear from you.
Senden haber alamadım.
- I didn't hear you.
- Sizi duymadım.
I didn't quite hear you, I wanna make sure I get it all down.
Pek duyamadım, yazsam fena olmaz.
- I didn't hear you to come in last night.
- Dün gece geldiğini duymadım. - Biliyorum.
I guess, you didn't hear the full story.
Sanırım bütün hikayeyi duymadın.
I didn't hear you.
Sizi duymadım bile.
I guess you didn't hear me knocking.
Sanırım çaldığımı duymadın.
I didn't want to hear you complain.
Şikayet ettiğini duymak istemiyordum.
I didn't hear you with the water running.
Suyun sesinden seni duyamadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]