I didn't know you cared translate Turkish
61 parallel translation
No, no, I just didn't expect to meet you in a café with Tolstoy, that's all. It's quite a surprise. I didn't know you cared for high literature.
Hayır, hayır sadece sizi bir kafede elinizde Tolstoy romanıyla görmeyi beklemiyordum.
I didn't know you cared.
Merak ettiğini bilmiyordum.
Well, that's fine. I didn't know you cared.
Önemsediğinizi bilmiyordum.
- I didn't know you cared (!
- İlgin beni duygulandırdı.
"I'm not alone... I didn't know you cared enough to call me darling".
"Hayır, yalnız değilim ama beni, aşkım diyecek kadar sevdiğini bilmiyordum."
I didn't know you cared.
Umrunuzda olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know you cared.
- Beni düşündüğünüzü bilmiyordum.
I didn't know you cared, sweetheart.
Önemsediğini bilmiyordum tatlım.
- I didn't know you cared.
- Önem verdiğini bilmezdim.
Well, I cared, but I just didn't "care," care, you know.
Misina düğümleniyor.
- I didn't know you cared.
- Ne? - Boş ver.
- I didn't know you cared.
Hayır.
- I didn't know you cared.
- Önemseyeceğinizi bilmiyordum.
I didn't know you cared.
- Umurunda olduğunu bilmiyordum.
I didn't know how much you cared.
Ne kadar önemsediğini bilmiyordum.
I didn't know you cared.
Umurunuzda olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you cared so much about my education.
Eğitimim ile bu kadar çok ilgilendiğini bilmezdim.
Well, I didn't know you cared, Ares.
- Şey, umursadığını bilmiyordum, Ares.
Mrs. Gryn, Mrs. Gryn, I didn't know you cared.
Bayan Gryn, Bayan Gryn, bana ilgi duyduğunu bilmezdim.
- I didn't know you cared.
- Umrunda değil sanıyordum
Oh, I didn't know you cared. Sweetheart...
Ben sen umursamazsın sanıyordum?
I didn't know you cared so much.
Çok umursadığını bilmiyordum.
Oh, I didn't know you cared.
Bu kadar umursayacağını bilmezdim.
I didn't know if you really cared... about me at all.
Beni gerçekten önemseyip, önemsemediğini bilmiyordum.
I didn't know you cared about Nibbler.
Nibbler'ı bu kadar düşündüğünü bilmiyordum.
Tyr, I didn't know you cared.
Tyr, beni önemsediğini bilmiyordum.
- I didn't know you cared.
- Bu umurunda mı sanki?
I didn't know that you cared.
Beni önemsediğini bilmiyordum.
I didn't know you cared.
Bana değer verdiğini bilmiyordum.
( PALIN ) I didn't know you cared.
Beni bu kadar beğendiğini bilmiyordum.
I didn't know you cared, Doc.
Umurunda olduğunu sanmıyordum Doktor.
- I didn't know you guys cared.
- Önemsediğinizi bilmiyordum çocuklar
I didn't know you cared that much.
Bu kadar ilgilendiğini bilmiyordum.
Well, heck, I didn't know you cared.
Umurunda olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you cared about ballet.
Baleye meraklı olduğunu bilmiyordum.
I didn't know what to say, so I told him that, you know, I still cared for him, but that we couldn't start all over again, too much time had passed.
Ne söyleyeceğimi bilemedim, o yüzden, bilirsin işte ona halen değer verdiğimi ama yeniden başlamamızın mümkün olmadığını söyledim.
I didn't realize he cared, since she wasn't a person, you know, according to the Jewish law.
Sizin o Musevi inanışlarınıza göre bir birey olmadığı için umursadığını fark etmemiştim.
Officer Fisher, I didn't know you cared.
Memur Fisher, umurunda olduğumu bilmiyordum.
I didn't know you cared so much about him, Bradley.
Onun için bu kadar endişeleneceğini hiç beklemiyordum, Bradley.
I didn't know you cared so much.
Bu kadar önem verdiğini bilmiyordum.
I didn't know you cared so much.
Bu kadar umursadığını bilmiyordum.
I didn't lick her wounds but I cared for the wounds and cleaned it and, you know, put something on it. And I think that was the crucial point.
Marina'dan hoşlanmamıştım fakat yaralarını temizledim, bir şeyler sürdüm ve sanırım ikimiz için kritik an o andı.
I didn't know you cared.
Beni bu kadar düşündüğünü bilmiyordum.
Do you realize how devastated I am? To know that the life that I brought into this world was cared for and nurtured... By someone I didn't even know?
Benim dünyaya getirdiğim bir bebeğin hiç tanımadığım biri tarafından bakılıp büyütüldüğünü bilmenin beni ne kadar harap ettiğini hayal edebiliyor musunuz?
- Mrs. Hopewell, I didn't know you cared.
- Umurunuzda olduğumu bilmiyordum Bayan Hopewell.
Well, I didn't know you cared so much for it.
Onu bu kadar önemsediğini bilmiyordum.
I didn't know you cared.
Umursadığını biliyorum.
I didn't know you cared so deeply for me.
Beni bu kadar düşündüğünü bilmiyordum.
I didn't know you still cared about me.
Beni artık umursamadığını sanıyordum.
I didn't know you cared so much about politics.
Politikayı bu kadar önemsediğini kim bilebilirdi ki?
Aw, I didn't know you cared.
Beni umursadığını bilmiyordum.