I didn't know you were married translate Turkish
61 parallel translation
- I didn't know you were married.
- Evli olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were getting married so quickly.
Bu kadar çabuk evleneceğini bilmiyordum.
I didn't know you were married.
Evet, İskoçya'dan. Bu benim karım.
When I told Kiyomori about my desire I didn't know you were married.
Kyomori'ye isteğimden bahsettiğimde evli olduğunu bilmiyordum.
I think you ought to know that it didn't take me long after we were married to realize what was wrong.
Evlilik sonrası neyin yanlış olduğunu anlamam uzun sürmedi.
I didn't know you were married.
Evli olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know you were married, sir.
- Evlendiğinizi bilmiyordum efendim.
I didn't know you were married.
Siz evli miydiniz?
I didn't know you were married.
Evlendiğinden haberim yoktu.
I didn't know you were married.
Bir de evliymişsin.
If I didn't know better, I'd have thought you were already married.
Seni daha iyi tanımasaydım, ikinizin evli olduğunu düşünürdüm.
- Oh, I didn't know you were married.
- Evli olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were married.
Evli olduğunuzu bilmiyordum.
Becky, I know you must feel awful... but at least this didn't happen after you were married.
Becky, kendini çok kötü hissediyor olmalısın. Ama en azından bu evlendikten sonra olmadı.
I didn't know you were married.
Senin evli olduğunu bilmiyordum.
I DIDN'T KNOW YOU WERE MARRIED.
Evli olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were married!
- Evlendiğini duymamıştım!
I didn't know you were married.
Sen evlenmiş miydin? Hiç bilmiyordum.
I didn't even know you were married, man.
Evlendiğini bilmiyordum dostum. Tanıştığımıza çok sevindim.
Oh, I didn't... I didn't know you were married.
Oh, Evli olduğunu bilmiyordum.
What I'm trying to explain is, and I wouldn't even be telling you this... if I didn't know you and Mr. Comeau were getting married... is the extent to which your fiancé's assets are leveraged.
Açıklamaya çalıştığım şey, ki Bay Comeau ile evleneceğinizi bilmesem bunu size anlatmazdım nişanlınızın tüm malvarlığı bu kadar.
I didn't know you were married!
Evli olduğunu bilmiyordum!
Congratulations. I didn't know you were married.
Tebrikler, büyük başarı, evlendiğini bilmiyordum.
I didn't know you were married
Evli olduğunu bilmiyordum.
Hey, gosh, I didn't know you were married.
Tanrım, evli olduğunu bilmiyordum.
- Norbit, I didn't know you were married.
- Norbit, evli olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were married, that's kind of...
Demek evlisin ha. Çok güzel.
- I didn't know you were married.
- Evli olduğunuzu bilmiyordum.
I didn't know you were married.
Evlendiğini bilmiyordum.
Too long to explain... i didn't know that you were married....
Açıklamak zor... Evli olduğunu bilmiyordum..
I didn't know that you were married.
Evli olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were married before.
- Önceden evli olduğunu bilmiyordum.
I didn't even know you were getting married.
Evleneceğini bilmiyordum.
- I didn't even know you were married.
- Evlenmiş olduğunu bile bilmiyordum.
I know this is gonna sound weird, maybe even a little creepy, but there ain't a bachelor alive in Harlan... Well, hell, hell, throw in most of the married men, too. Not a man whose heart didn't lift when he heard that you were single again.
Diyeceğim şey belki garip hatta ürkütücü gelecek ama Harlan'da yaşayan hiçbir bekar adamdan hatta çoğu evli adamdan bile tekrar bekar olduğunu duyunca içi oynamayan yoktur.
Jimmy, I didn't know you were married.
Jimmy, evli olduğunu bilmiyordum.
You know, Vijay just wanted to get married at city hall, said he didn't care, just so long as we were together, but I had to have my big traditional bengali wedding.
Biliyor musunuz, Vijay yalnızca belediye binasında evlenmek istediğini umrunda olmadığını söyledi biz birlikte olduğumuz sürece. Ama ben şu ihtişamlı geleneksel Bengali düğünümden yapmalıydım.
I didn't know you were married.
Ben de evli oldugunu bilmiyordum.
- I didn't even know you were married.
Evli olduğunu bile bilmiyordum.
I-I didn't know you were married.
- Evli olduğunu bilmiyordum.
Oh. I, uh... I didn't know you were married.
Evli olduğunuz bilmiyordum.
I didn't know you were married.
- Evli olduğunu bilmiyordum.
Married? I didn't even know you were dating.
Biriyle çıktığını bile bilmiyordum.
- I didn't know you were married.
- Evlendiğini bilmiyordum.
I didn't even know you were married.
Evli olduğunu bile bilmiyordum.