I didn't mean to be rude translate Turkish
70 parallel translation
I'm sure Little Chief didn't mean to be rude.
Eminim ki Little Chief kaba olmak istememiştir.
I didn't mean to be rude.
Kabalık etmek istemedim.
- I didn't mean to be rude.
- Kaba olmak istememiştim.
Marjie, I didn't mean to be rude over there.
Marjie, niyetim kaba davranmak değildi.
I'm sure Jeff didn't mean to be rude.
Jeff'in kaba davranmak istemediğinden eminim.
I didn't mean to be rude.
Kaba olmak istemem.
Look, I didn't mean to be so rude.
Bakın, kabalık etmek istemedim.
- I didn't mean to be so rude.
- Kabalık etmek istememiştim.
No, I didn't mean to be rude.
Hayır, kaba olmak istemedim.
I didn't mean to be rude, girls.
Kaba olmak istemedim, kızlar.
Oh, I'm sorry, I didn't mean to be rude, it's just that well, I was waiting for the catch.
Affedersiniz, kabalık etmek istememiştim yalnızca bir bit yeniği bekliyordum.
I didn't mean to be rude.
Kaba olmak istememiştim.
- I didn't mean to be rude.
- Kaba olmak istemedim.
I didn't mean to be rude.
Bu şekilde düşünmedim.
I didn't mean to be rude.
Kırmak istemedim.
- But I didn't mean to be rude.
Ama kabalık olsun diye söylemedim. Hemen!
I didn't mean to be rude, but you should not be here.
Kabalık etmek istemem ama, burada olmamalıydınız.
I didn't mean to be rude.
Kaba olmak istemedim.
I... I didn't mean to be rude.
Ben... kabalık etmek istemedim.
Virginia, please forgive me. I didn't mean to be so rude.
Tamam, yalnızca bir gece kalıyorsun ve gidiyorsun anladın mı?
I didn't mean to be rude.
Kabalaşmak istemedim.
I hope you told him I didn't mean to be rude.
Umarım kaba olmak istemediğimi söylemişsindir.
Look, I didn't mean to be rude to you.
Bak, sana kaba davranmak istemedim.
I didn't mean to be rude.
Kaba davranmak istememiştim.
I didn't mean to be rude.
Kabalık etmek istememiştim.
Hey, look, I didn't- - I didn't mean to be rude.
Bak, kabalık etmek istemedim.
Cool. Sorry, I didn't mean to be rude about it.
Üzgünüm, kaba olmak istememiştim.
Look, I don't mean to be rude, Mr. Hanks, and I know that... places like this have certain customs and all, but I would appreciate it if you didn't do what you did last night.
Bakın. Kaba olmak istemem Bay Hanks. Ve bu tür yerlerin belli gelenek görenekleri..
I didn't mean to be rude.
Kabalık etmek istemezdim.
I didn't mean to be rude to him.
O'na kabalık etmek istememiştim.
I didn't mean to be rude...
Kaba olmak istemezdim.
I don't mean to be rude, but I didn't even really remember who you were.
Kabalık etmek istemem ama gerçekten kim olduğunu bile hatırlayamıyorum.
I didn't mean to be rude. Like I said, I tend to do that.
Söylediğim gibi benim huyum bu.
I didn't mean to be rude before.
Kaba olmak istemedim.
Sorry, I didn't mean to be rude.
Kusura bakma, niyetim kabalık etmek değildi.
I didn't mean to be rude or offensive.
Kaba ya da saldırgan olmak istememiştim.
I didn't mean to be rude, I was just... this has gone on long enough.
Kabalık etmek istemedim sadece... Bu iş yeterince uzadı.
I trust you didn't mean to be rude.
Kabalık etmek istemediğinize eminim.
Boyd, I don't mean to be rude, but I didn't come to hear you preach, and I don't want to hear about my daddy, neither.
Kabalık etmek istemem ama buraya vaaz dinlemeye gelmedim. Babamın lafını da duymak istemiyorum.
Sorry, I didn't mean to be rude or unkind.
Özür dilerim, kaba veya nezaketsiz olmak istememiştim.
Um, I didn't mean to be rude.
Kabalaşmak istememiştim.
I'm sorry, I didn't mean to be rude.
Pardon, kabalık etmek istemedim.
- Okay. Listen, I was really rude to him and I didn't mean to be.
Ona çok kaba davrandım ama niyetim o değildi.
I didn't mean to be rude.
Burası bugünkü parti mekânı değil.
Sorry, I didn't mean to be rude.
Özür dilerim. Kaba olmak istemedim.
Erica, I don't mean to be rude, but you didn't answer my question.
Erica, kaba olmak istemem ama sorumu cevaplamadın.
I didn't mean to be rude to you.
Size kaba davranmak istememiştim.
I'm sorry, I didn't mean to be rude, madam.
Üzgünüm, kabalık etmek istemezdim hanımım.
- I didn't mean to be rude. - She's used to it.
- Kabalık etmek istememiştim.
I didn't mean to be rude. So John's not home?
John evde değil mi?
Yes, I didn't mean to be so rude.
Evet, ben de bu kadar kaba olmak istemezdim.