English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I didn't realize

I didn't realize translate Turkish

3,323 parallel translation
I didn't realize you were in group.
Seansta olduğunu fark etmemiştim.
I didn't realize you'd be bringing your girlfriends.
Arkadaşlarını getireceğinden haberim yoktu.
I didn't realize I needed to request a chaperone too.
Ben bir koruyucu istediğimi hiç fark etmemişim.
I just didn't realize how much it was going to cost.
Bedelinin ne olacağını fark edememiştim.
Oh. I didn't realize it had to be one or the other.
İlla ikisinden biri olması gerektiğinin farkında değildim.
I didn't realize this Cronus Society thing meant so much to you.
Bu Cronus cemiyetinin senin için bu kadar önemli olduğunu anlayamadım.
I didn't realize it was that obvious.
Bu kadar belli olduğunu bilmiyordum.
I didn't realize you were planning to buy all this for Lauren.
Alışverişe Lauren için çıktığınızı fark etmemiştim.
I didn't realize there were so many people.
Bu kadar kalabalık olduğumuzun farkında değildim.
I didn't realize till recently who it was.
Yakın zamana kadar kim olduğunu bilmiyordum.
I didn't realize Lieutenant Prietto didn't make it.
Teğmen Prietto'nun bunları yaşadığının farkında değildim.
I didn't realize our bond had an expiration date.
Aramızdaki bağın son kullanma tarihi olduğunu bilmiyordum.
I didn't realize what the family was showing me.
Ailenin bana göstermeye çalıştığı şeyin ne olduğunu anlamamıştım.
- I didn't realize there was a rush.
- Acelemiz olduğunu bilmiyordum.
I... didn't realize that it was lost.
Ben... Kayıp olduğunu bilmiyordum.
I may have bought it, but I didn't realize it was evidence of any sort.
Almış olabilirim ama kanıt olduğunu bilmiyordum.
You know, this whole ordeal has made me realize something that I didn't expect.
Tüm bu çile, ummadığım bir şeyi fark etmemi sağladı.
God damn it, didn't you realize I was worried to death?
Lanet olsun Vladka, sana bir şey oldu diye meraktan öldüm.
Yeah, I didn't realize throwing contests for your relatives was a family tradition.
Evet, akrabalarınız için yarışma düzenlemenin bir aile geleneği olduğunu bilmiyordum.
I didn't realize you were that attached to Scarlett.
Scarlett'e böyle düşkün olduğunu bilmiyordum.
Only because I didn't realize that we were dealing with a one percenter who finds other one percenters tedious.
Kendisi gibi olanları can sıkıcı bulduğunu fark edemediğim için.
I realize I'm new in post but you didn't think to tell me about a young offender transferred two years premature?
Görevde yeni olduğumun farkındayım. Ama genç bir suçlunun iki yıl erken transferini söylemeyi düşünmedin mi?
I didn't realize you were, you know, female.
Bilirsin, bayan olduğunu farketmedim.
I didn't realize you guys are going to install the dimmer yourselves. Mm-hmm. That's great.
Elektrik düğmesini sizin takacağınızı bilmiyordum.
I didn't realize we had our hat in hand, Sir.
El pençe divan durduğumuzu fark etmemiştim Komutanım.
Dwight called my house, but he didn't realize that I had already moved out, because my mom and I are quarrelling because I-I can't stay out of her stuff.
Dwight evimi aradı ama annemin eşyalarını karıştırdığımdan hep tartıştığımız için..... çok önceden evden ayrıldığımı fark etmemişti.
I didn't realize that there was gonna be a sneak attack.
Ani bir arama olacağını düşünmemiştim.
I didn't realize this place was a breastaurant.
Buranın memiştoran olduğunu fark etmedim.
Well, I didn't realize we'd extended invitations.
Davetiyelerin süresini uzattığımı fark etmemiştim.
I'm just trying to live my life. I didn't realize I was living it with a homophobe.
Hayatımı yaşamaya çalışıyorum.
You know, I think what I didn't realize before I met you was that I was, like, lonely. In such a deep, deep way.
Seninle tanışana kadar, ne kadar derin bir yalnızlığa sahip olduğumu anlamamıştım sanırım.
Well, rocky, I didn't realize you wanted to be a producer.
Rocky, yapımcı olmak istediğini fark etmemiştim.
I just didn't realize you were running off on me, also.
Sadece bana da numara yaptığından haberim yoktu.
You know, what I think I didn't realize before I met you is that I was like lonely.
Seni tanıyana kadar yalnız olduğumu fark etmemiştim sanırım.
I- - I didn't realize I had a girlfriend.
Kız arkadaşım olduğundan haberim yoktu benim.
I guess I didn't realize how risky it was.
Ne kadar riskli olduğunu fark etmemişim.
I didn't realize the only person With nothing to negotiate
Elinde pazarlık yapacak hiç bir şeyi olmayan bir adamın böyle bir seçim yapma şansı olduğunu bilmiyordum.
With all that happened today... I didn't even realize that its time for lunch.
Bugün bu olanlardan dolayı öğle yemeği zamanı geldiğini bile fark edememişim.
Oh, I didn't realize you two were still texting.
Hâlâ mesajlaştığınızı fark etmemiştim.
Well, in fairness to me, I didn't realize that was an option.
Açıkçası, öyle bir seçenek olduğunu bilmiyordum.
I didn't realize you stopped practicing.
Doktorluğu bıraktığınızı bilmiyordum.
I didn't realize...
Böyle olduğunu bil...
I didn't realize how traumatized I was by the last one until it was time for me to go to this one.
Bu düğüne gelene kadar, bir önceki düğünden ne kadar etkilendiğimi, fark etmemiştim.
I didn't realize all this was going on.
Tüm bu durumun olduğunu farketmemiştim. Hoşçakalın.
I didn't realize kids could do stuff.
Çocukların bir şeyler becerebildiğini bilmiyordum.
I didn't realize you were the Queen of England.
İngiltere kraliçesi olduğunu fark edememişim.
I didn't realize how...
Nasıl yapacağımı bilemedim.
At the time, I didn't realize that it'd be the last time I'd ever hear my brother laugh.
O anda fark ettim ki : ... bu abimin güldüğünü son duyuşumdu.
I didn't realize we were this close.
Bu kadar yakın olduğumuzu bilmiyordum.
I didn't realize that I had to mark it on some calendar.
Taktim tutmuyorum ne bileyim
I didn't even realize he was gone.
Onun gittiğini bile fark etmemişim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]