English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I didn't think it was a big deal

I didn't think it was a big deal translate Turkish

45 parallel translation
I didn't think it was that big a deal.
Bu kadar önemli olduğunu düşünemedim.
I didn't think it was a big deal.
Büyük bir mesele olduğunu düşünmüyorum.
I didn't think it was that big a deal.
Bunun o kadar önemli olduğunu düşünmedim.
I know it sounds dumb but I didn't think a soul was that big a deal.
Aptalca geliyor biliyorum..... ama bir ruha sahip olmayı, büyük bir mesele gibi görmedim.
I didn't think it was that big of a deal.
Senin için bir sorun olacağını düşünmemiştim.
I didn't think it was gonna be such a big deal for you.
Senin içn böylesine büyük bir mesele olduğunu sanmıyordum.
Sorry, I didn't think it was that big a deal.
Pardon, bu kadar önemli olduğunu tahmin etmemiştim.
I didn't think it was a big deal.
Ben bunun önemli bir şey olduğunu düşünmemiştim.
I didn't think it was that big a deal!
- O kadar önemli olduğunu düşünmemiştim.
I didn't think it was a big deal.
Ben de önemli birşey olduğunu düşünmedim.
I find a body? Awkward. But I didn't think it was such a big deal.
Cesedi ben bulunca, tuhaf olacaktı ama bu kadar büyütüleceğini düşünmedim.
Oh, I didn't think it was a big deal.
Bence o kadar da büyütülecek bir şey değil.
I didn't think it was that big of a deal.
Önemli olduğunu düşünmemiştim.
And I didn't think it was that big of a deal, and then he- -
İyi bir yalancı değilim ve önemli olmadığını düşündüm, ama sonra o...
I didn't think it was a big deal.
Çok önemli bir şey olduğunu düşünmedim.
I just didn't think it was gonna be that big of a deal.
Bu kadar büyük sorun olacağını düşünmemiştim.
Because I didn't think it was a big deal in the first place and then I was embarrassed.
Çünkü ilk başta büyütülecek bir şey olmadığını ve daha sonrada söylemeye utandın.
Well, yeah, but I didn't think it was a big deal.
Aslında, konuştum ama önemli bir şey değildi.
I didn't think it was a big deal, but it won't stop bleeding.
Ufak bir şey sandım ama kanama durmuyor.
I mean, I just didn't think it was that big of a deal, but then this happened.
Bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum fakat, Sonra bu olay oldu.
- I didn't think it was a big deal.
- Bu mektubu neden bana göstermedin? - Önemsemedim.
Look, you know, I probably didn't think it was a big deal because I never thought he'd write me back, but...
Bak, biliyorsun, çok önemli birşey olduğunu düşünmedim muhtemelen çünkü bana cevap yazacağını asla düşünmemiştim, ama...
- I didn't think it was a big deal.
- Büyütülecek birşey değil.
I really didn't think it was such a big deal.
Bence bu sorun yapılacak birşey değil.
I didn't think it was that big of a deal. I...
Sorun olcağını düşünmemiştim.
Oh, I didn't think it was a big deal.
Önemli bir şey olmadığını düşünmüştüm.
I didn't tell her because I didn't think it was gonna be a big deal.
Söylemedim çünkü o kadar da önemli bir şey değildi.
I didn't think it was that big a deal.
Sorun olacağını sanmadım.
I didn't think it was that big of a deal.
Önemli bir şey olduğunu düşünmemiştim.
I didn't think it was a big deal.
Önemli bir şey olduğunu düşünemedim.
I didn't think it was a big deal but the way he reacted was weird.
Çok önemli olduğunu düşünemedim, lakin çok tuhaf tepki gösterdi.
I didn't think it was a big deal.
Önemli bir şey olmadığını sanmıştım.
I just didn't think it was a big deal.
Önemli bir şey olduğunu düşünmedim.
I didn't think it was a big deal to read it, but... I must have taken my eyes off of the road for a second.
Okumaya değer değildir diye düşündüm, ama gözümü yoldan bir saniyeliğine almış olmalıyım.
I-I didn't think it was a big deal.
Önemli olduğunu düşünmemiştim.
I'm sorry. I didn't think it was a big deal.
Önemli olduğunu bilmiyordum.
I didn't think it was a big deal.
Önemli olduğunu düşünmemiştim.
I mean, we never told you- - we didn't think it was a big deal.
Sana bundan hiç bahsetmedik.
I didn't think it was a big deal.
- Hatırlamıyorum.
And I didn't think it was a big deal.
Sorun olacağını düşünmemiştim.
Well I didn't think it was that big a deal!
Öyle büyütecek bir şey olduğunu düşünmüyordum!
I talked to Ron about it in the men's room, and he didn't think it was a big deal.
Ron'la erkekler tuvaletinde konuştum ve büyük bir şey olmadığını düşündüğünü söyledi.
- I didn't think it was a big deal until now.
- Şimdiye kadar büyük bir şey olduğunu sanmıyordum.
I didn't think it was that big a deal.
Onu çok da önemli bulmamıştım.
I didn't think it was a big deal.
Önemli bir şey değildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]