English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I didn't think it was possible

I didn't think it was possible translate Turkish

93 parallel translation
I didn't think that it was possible for Master Joo and Gong Shil to work out.
Başkan'la Gong Shil arasında işler zor yürür diye düşünmüştüm.
You know, I didn't think it was possible.
Mümkün olacağını düşünmüyordum.
I didn't think it was possible there was another face like that in all the world.
Tüm dünyada böyle bir benzerliğin mümkün olacağı hiç aklıma gelmezdi.
Until I met you, I didn't think it was possible either.
Seninle tanışana kadar ben de buna inanmıyordum.
I didn't think it was possible, but I'm beginning to hate those 2 men.
Mümkün olacağını zannetmiyordum, bu ikisinden nefret etmeye başladım.
I didn't think it was possible to feel such pain.
Bu kadar acı hissedebilmenin mümkün olduğunu düşünemezdim.
Until a moment ago, I didn't think it possible. But it was.
Bir dakika öncesine kadar imkansız diye düşünmüştüm.
I didn't think it was possible for you to get prettier.
Daha da güzelleşebileceğini sanmıyordum.
Until I met you, I didn't think it was possible either.
Seni tanıyana kadar, bunun mümkün olabileceğini ben de düşünmemiştim.
I didn't think it was possible for me to love you more.
Sizi bundan daha fazla sevemem sanıyordum.
I didn't think it was possible, but your cafeteria is worse than ours.
Bunun mümkün olduğunu sanmazdım, ama sizin kafeterya bizimkinden bile kötü.
I didn't think it was physically possible, but this both sucks and blows.
Fiziksel olarak imkansız olduğunu sanıyordum ama bu hem berbat hem boktan.
It's not like the Doctor to make a mistake. I didn't think that was possible, unless there's some sort of glitch in his program.
Doktor, bebek için bir tedavi önerdi ama bulguları çok kafa karıştırıcı...
It was more beautiful and poetic than she was which I didn't think was possible at the time.
Hayal ettiğim her şeyden... çok daha güzel ve şiirseldi.
- I didn't think it was possible.
- Bunun mümkün olduğunu sanmıyordum.
I didn't think it was possible to fall any further in your father's eyes.
Babanın gözünde daha da küçük düşmemin imkansız olduğunu sanırdım.
I didn't truly think it was possible.
Bunun mümkün olduğunu bile sanmıyorum.
I didn't think it was possible. But watching him makes me more lesbian.
Bunun olabileceğini hiç düşünmezdim ama onu izlerken daha da lezbiyen oldum.
I didn't think it was possible.
Bunun mümkün olduğunu sanmıyordum.
Well, in theory, I didn't think it was possible.
Teoride bunun mümkün olmadığını sanırdım.
I didn't think it was possible for you to look worse that you did yesterday.
Dünden daha kötü görüneceğine hiç ihtimal bile vermiyordum.
Lois, I didn't think it was possible, but you are even more stunning than ever.
Lois, böyle birşeyin mümkün olacağını düşünmezdim, ama eskisinden daha çekici görünüyorsun.
- I didn't think it was possible, Curtis.
- Bunun mümkün olduğunu hiç düşünmedim Curtis.
I didn't think it was possible to miss someone this much after one day.
Bir insanı bir günde bu kadar çok özlemenin mümkün olduğunu sanmazdım.
I didn't think it was possible.
Bunun olacağını sanmıyordum.
I was shocked when you said Haggis was doing it in 90. Didn't think it was possible.
Haggis'in 90 günde yapacağını söylediğinizde şoke oldum.
I didn't think it was possible to make you more butch. Stupid, stupid, Logan.
Daha erkeksi olman mümkün değil diye düşünmüştüm, ne aptalım.
You can't be saying that... I didn't think it was possible.
Bunu söylemiş olamazsın... ben de mümkün olduğunu düşünmemiştim.
I'm seeing somebody. I didn't think it was possible to fall in love with somebody in the span of five minutes.
5 dakikalık bir sürede birine aşık olunacağını sanmıyordum.
I didn't think it was possible.
Mümkün olduğunu hiç düşünmemiştim.
You know, I didn't think it was possible for somebody's ass to be tighter than a bull's during fly season.
Ben de birisinin kıçının av mevsimi hariç bu kadar sert olacağını hiç düşünmemiştim.
I didn't think it was possible to flee so much.
Şimdi de bu. Haftalardır koşmak dışında bir şey yapmıyoruz.
I didn't think it was possible.
- Ben olmaz sanıyordum.
I didn't think it was possible.
Bana göre imkansızdı.
I want to raise it and I didn't think it was possible before, but now, because of navid, it is.
Onu ben büyütmek istiyorum ve önceden de bunun mümkün olduğunu düşünmüyordum, Ama şimdi, Navid yüzünden, mümkün.
I didn't think it was possible, but this is better than her pot.
Böyle bir şeyin mümkün olacağı aklıma bile gelmezdi ama turtasından bile güzel.
Mr. President, when you first suggested this talk, truth to be told, I really didn't think it was quite possible
Toplantıdan ilk bahsettiğinizde açıkçası, yapılmasının imkânsız olduğunu düşünmüştüm.
I heard from your dad that you'd forgotten some things, but I didn't think it was possible for you to have forgotten me.
Baban bazı şeyleri hatırlayamadığını söyledi, ama beni unutmuş olman mümkün değil diye düşünüyorum.
I didn't think it was possible to miss this bucket.
Bu gemiyi özleyeceğimi tahmin etmezdim.
I didn't think it was possible to be this happy.
Bir insanın bu kadar mutlu olabileceğini sanmazdım.
I have to admit When you first brought it up, I didn't think that was possible for latex gloves.
İtiraf etmeliyim ki, ilk söylediğinizde bunun latex eldivenler için mümkün olmadığını düşünmüştüm.
This one actually never made it onto the list because I didn't think it was possible.
Aslında bu gerçekten listede değildi. Çünkü olma ihtimali yoktu.
Wow, I didn't think it was possible, but you two are actually classing this place down.
Vay be, ben bunun mümkün olduğunu düşünmemiştim, ama bu yerin kılasını alaşağı ediyorsunuz.
I didn't think it was possible.
Mümkün oldugunu düsünmemistim.
Everyone in the back thought that it was you, but I didn't think it was possible.
Mutfaktaki herkes sen olduğunu söyledi ama ben pek ihtimal vermedim.
I didn't think it was possible.
Bence bu mümkün değildi.
I didn't think it was possible for people to hate us even more.
İnsanların bizden daha da nefret edebileceğinin mümkün olmadığını sanıyordum.
I didn't think it was possible, but you actually make me long for Queen Sophie-Anne.
Bunun mümkün olacağını sanmazdım ama sayende ciddi ciddi Kraliçe Sophie-Anne'i özlüyorum.
I didn't think it was possible they were underselling you, but... they were.
Bunun mümkün olduğunu sanmıyordum, Seni ucuza kaptığımı düşünüyorlardı, ama... haklılarmış.
I didn't think it was possible for anyone to need more closets than I do.
Benden başka birisinin daha fazla kıyafet dolabına ihtiyacı olacağını hiç düşünmemiştim.
I didn't think it was possible to damage the self-esteem of a murderer.
Bağışla beni. Bir katilin duygularına zarar vermenin mümkün olduğunu düşünmedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]