English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't care how

I don't care how translate Turkish

1,750 parallel translation
Kid, I don't care how good you are at fixing things.
Senin tamir konusunda ne kadar iyi olduğunun önemi yok.
And I don't even care how many paychecks it takes me to pay them off, it's worth it.
Onları ödemem kaç maaş çekine mal olacak bilmiyorum ama buna değer.
Look, but if you hurt her... I don't care how impossibly gigantic you are... I will chop you down like a cherry tree.
Ama onu incitecek olursan, ne kadar kocaman olsan da seni kiraz ağacı gibi indiririm aşağı.
I don't care what you know or how you know it. There's an army between us and you're never gonna get close enough to touch me.
Ne bildiğini ya da nasıl öğrendiğini bilmiyorum ama aramızda resmen bir ordu var ve bana dokunmak için bile, oradan geçemezsin.
I don't give a shit. I don't care about how i look.
Nasıl göründüğüm umrumda değil.
I don't care how many lizard heads you bite off.
Kaçtane kertenkele kafası kopardığında umrumda değil
So, you really don't care how I dress?
Yani giyim tarzımı önemsemiyor musun?
I don't care, how you get them to comply.
Nasıl razı edeceğin önemli değil.
I don't care how you do it, but General Habib needs to call Fayed and give him his orders directly, without compromising CTU's operation.
Şimdi, bunu nasıl yapacağınız umurumda bile değil ama General Habib'in Fayed'i araması ve CTU'nun görevini tehlikeye atmadan, ona bizzat emir vermesi gerekiyor.
I don't care how many weeks you spent on that story, Lane.
Bu hikaye için kaç hafta harcadığın umurumda bile değil, Lane.
And I don't care to be made a part of how you abuse your citizens.
Ve vatandaşlarınıza ne kadar kötü davrandığınız zerre kadar umurumda değil.
I don't care how drunk you were.
Ne kadar sarhoş olduğun önemli değil.
Hey, you need to get serious,'cause I don't care how cute he is, we are here to win, right?
Hey, ciddi ol, çünkü o çocuğun ne kadar yakışıklı olduğu umurumda değil buraya kazanmaya geldik, tamam mı?
I don't care about how you treated mom or that you never call me on my birthday or even that you missed my graduation.
Annemi nasıl üzdüğünü yada beni neden hiçbir doğum günümde aramadığını hatta neden mezuniyetimi kaçırdığını.
I don't even care how awful the bridesmaid dresses are.
Nedime kıyafetlerinin berbat olmasıyla bile ilgilenmiyorum.
I don't care how cold it is, how tired you are, just get out there and finish the job!
Yukarısı ne kadar soğuk, sizler ne kadar yorgunsunuz umrumda değil. Hemen oraya çıkın ve şu işi bitirin!
I don't care how far you have to go or how deep you have to dig.
Ne kadar ileri gideceğin veya ne kadar derin kazacağın beni ilgilendirmiyor.
I've got to get out of here, and it's getting to the point where i don't care how gou what we talked about?
Buradan çıkmalıyım, ve bunun nasıl olacağını umursamıyorum
I don't care how long this takes,
Tommy, inan bana, bunun ne kadar eskiye dayandığı umrumda değil.
I don't care how much money I got to spend, you are not getting a dime.
Bunun için kadar para harcayacağım da umrumda değil. - Bir sent bile alamayacaksın.
I don't care how much body armor you're wearing. It was a stupid idea.
Ne kadar çelik yelek giyerseniz giyin, bu aptalca bir fikirdi.
I don't care how many of them I have to kill in order to stay alive.
Hayatta kalabilmek için onlardan kaç tane öldürmem gerekeceği umurumda değil.
I don't care how many pizza boxes or newspapers are piled on it.
Yatağının üstünde kaç pizza kutusu ve gazete olduğu umrumda değil.
Grant, I don't care how you came into this world.
Grant, dünyaya nasıl geldiğin umurumda değil.
Just out of curiosity, how am I supposed to care about your work when you don't?
Merakımı mazur gör kendi işini sen yapamıyorsan ben nasıl yapacağım?
I don't care how many sand niggers you killed, you'll never be American.
Kaç tane arap öldürdüğün umurumda değil, asla Amerikalı olamayacaksın.
Now look here, you point dexters, I don't care how you decide, just decide!
Bana bakın sivri zekalar, neye karar verdiğiniz umrumda değil, birini seçin!
It's not my fault. I don't care how you do it, just keep them out of here.
- Nasıl yaparsan yap onları buradan uzak tut.
I don't have a clue about how to take care of a baby.
Bir bebeğe bakmakla ilgili en ufak bir bilgim yok.
I don't care how hard you worked.
Ne kadar sıkı çalıştığın umrumda değil.
I don't care how beautiful your tiny buns are, you all look like cows in my lens!
O küçük popolarınız ne kadar güzel olursa olsun kamerada inek gibi görünüyorsunuz!
I don't care how many times. But, don't you dare lay a hand on her.
Kaç kere olduğu umurumda değil ama kardeşime elini sürme sakın.
I don't know how old she is, and I don't care.
Bilmiyorum, ve öğrenmek de istemiyorum.
I don't care how many shoddy heiresses you've returned From the gnawing jaws of justice to the safety of their infinity pools.
Kaç tane servet düşkünü kadını adaletin keskin dişleri arasından alıp sonsuz kazançlarına döndürdüğün umrumda değil.
Personally, I don't care how you make your money.
Şahsen paranı nasıl kazandığın umurumda değil.
Okay, I don't care how much it costs.
Pekala, ne kadar tutacağı önemli değil.
I don't care how backed up you are, just fix it.
Ne kadar yoğun olduğunuz umurumda değil. Halledin.
- I don't care how he feels.
- Ne hissettigi umurumda degil.
You, you don't care how he - - No, not right now, and I really don't feel like talking about Andrew's side of the story.
Umursamiyor musun... su anda degil, kendimi hiç Andrew'nun tarafindan bakarak konusabilecek gibi hissetmiyorum.
I don't care how many secrets we uncover.
Ortaya kaç sır çıkacak umurumda değil.
And I don't care how you do it.
Ve bunu nasıl yapacağın umrumda değil.
I don't care what happens now how many damn votes we do or don't get in the U.N.
Bundan sonra ne olacağını umursamıyorum BM'den kaç kişiden onay alırız ya da alamayız umurumda değil.
I don't care how many times I have to switch planes.
Kaç aktarma yapacağım umurumda değil.
I don't care how, just do it.
Nasıl yaparsınız bilmem ama yapın.
I don't care how spooky his old house is.
Hiçbir şeyden kaçmak yok. Bu eski evin Ne kadar ürkütücü olduğunu umrumda değil.
I don't care how much bail you pledge.
Ne kadar kefalet teklif etsende farketmez.
For a navigator who's trying to stare at a computer, and you're banging in the waves, I don't care how tough you are, you're gonna get sick.
Dalgalarda sallanırken bilgisayara bakmaya çalışan bir denizciyi de ne kadar dayanıklı olursa olsun deniz tutar.
I don't care how noticeable it is!
Fark edilmesi umurumda değil!
And I don't care how long it takes or what temperature it's served.
Ne kadar süreceği ya da neye mal olacağı umurumda değil.
I don't care how much of a pumped-up freak you are.
Ne kadar şişkin bir ucube olduğun umrumda bile değil.
I don't know how to take care of Grandma anymore.
Büyükanneme nasıl bakacağımı artık bilmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]