English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't know anything about you

I don't know anything about you translate Turkish

584 parallel translation
If you don't know anything about Kenichi, then I'm going back now.
Kenichi hakkında hiçbir şey bilmiyorsan ben geri dönüyorum.
I've told you I don't know anything about it.
Bu konuda hiçbir şey bilmediğimi söyledim sana.
You don't know how I feel about anything.
Benim hislerimi bilmiyorsun.
I don't know anything about you.
Seninle ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
I told you, sweet, you don't know anything about the world.
Söyledim ya tatlım, senin dünyadan haberin yok.
I don't know anything about you.
Senin hakkında ise birşey bilmiyorum.
- I don't know anything about you.
- Seni hiç tanımıyorum.
I hardly know anything about you, what you like and don't like... whether you wake up in a good mood...
Hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. Ne seversin, ne sevmezsin uyandığında keyifli mi olursun...
I don't know anything about army procedure, Colonel, but couldn't you be court-martialed for this?
Askeri prosedürle ilgili hiçbir şey bilmiyorum, albay, bu yüzden mahkemeye verilebilir misiniz?
I'VE NEVER WORKED WITH YOU BEFORE, AND I DON'T KNOW ANYTHING ABOUT YOU.
Seninle daha önce hiç çalışmadım ve hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I don't know if... I'm worried about anything now that you are here.
Sen geldin ya artık endişelenmeli miyim bilemiyorum.
Funny, I don't know anything about you.
İşe bak, ben sizin hakkınızda hiçbir şey bilmiyorum.
I don't know about you but I'm very curious about anything that would provoke such language.
Sizi bilmiyorum ama benböyle bir dili tahrik edecek her şeyi merak ediyorum.
I don't know anything about you.
Hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
You don't know anything about them. I do.
Onlar hakkında benim bildiğim hiçbir şeyi bilmiyorsun.
You don't know anything about me, but I've known of you since your first meeting.
Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun ama ben seni ilk buluşmanızdan beri tanıyorum.
and here you are at the door talking about me having pinched a lot of money, money that I don't know anything about.
... ve sen kapıda dikilmiş bana hakkında hiçbir şey bilmediğim bir parayı arakladığımdan bahsediyorsun.
I don't really know anything about it at all. But you just started to tell me...
Ama tam bana anlatmaya başlamıştın...
I don't know anything about you. - I'm not your brother or your husband.
En azından, ne kardeşiniz, ne de kocanız olmadığımı biliyorsunuz.
Well, I don't know anything about the Pillars of Hercules, you call it?
Ben bir şey bilmiyorum o yer hakkında, neydi, Herkül Sütunları mı?
I will allow myself, to introduce myself to you. You are my wife and don't know anything about me.
Size kendimi tanıştırmama izin verin. karımsınız ama benim hakkımda bilginiz yok..
I'm sorry to disappoint you, but I don't know anything about it.
Seni düş kırıklığına uğrattıysam özür dilerim ama bu konuda bir şey bilmiyorum.
I don't know anything about how you work this.
Mesela buraya gelirken ona ne diyorsunuz, hiç bilmiyorum.
I know it doesn't matter to you, but it drives me crazy when you start buying pieces you don't know anything about.
Tabii, senin için fark etmediğini biliyorum ama hakkında hiçbir şey bilmediğin şeyleri satın alman beni çileden çıkarıyor.
I don't know if you'd be particularly interested in hearing anything about me.
Kendimden bahsetmem ilgini çeker mi bilmem.
Anyway we have nothing to do you have another woman... and with another woman, I don't want to know anything about you
Zaten yapacak bir şey yok, başka bir kadınlasın senin hakkında hiçbir şey bilmek istemiyorum.
Gosh, I don't know anything about you.
Hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Maybe I am, but I don't want to know anything about you.
Belki öyle ama senin hakkında hiç bir şey bilmek istemiyorum.
You're the most beautiful, exciting thing I've ever seen in my life... and I don't know anything about you.
Sen hayatımda gördüğüm en güzel, en coşku verici şeysin... ve hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I don't know if the twins... mentioned anything about, you know... when Jimi and them first met... but we were all living together.
İkizler size... Jimi'yle tanışmalarından... bahsettiler mi bilmiyorum... ama zaten aynı evde yaşıyorduk.
I've already told you, I don't know anything about it.
Size daha önce de söyledim, o konuda herhangi bir şey bilmiyorum.
Hey, I don't care anything about the money, you know that.
Hey, para umurumda değil, bunu biliyorsun.
I know you're always hearing, but you don't know anything about cars.
Hep duyduğunu biliyorum, ama arabalar hakkında bir şey bilmiyorsun.
I don't know anything about you!
Seni hiç tanımamışım!
Look, are you a cop? I told you guys I don't know anything about him.
Polisseniz size onun hakkında hiçbir şey bilmediğimi söylemiştim.
Because you don't know anything about what I want
Çünkü peşinde olduğum... şeyler hakkında birşey bilmiyorsun
- I don't know anything about you.
- Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I don't know anything about you, you know.
Senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum, biliyor musun?
I mean, I don't even know how to begin talking about this... but you know, in the Middle Ages... before the arrival of scientific thinking as we know it today... well, people could believe anything.
Bunun hakkında konuşmaya nasıl başlayacağımı bile bilmiyorum ama bilirsin işte, Orta Çağ'da bugünkü bildiğimiz şekliye bilimsel düşünce oluşmadan önce insanlar her şeye inanırlardı.
I suppose you don't know anything about the basement, either?
O konuda da bir şey bilmiyorsunuz herhalde?
I don't know anything about you.
Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
You know all about me. I don't know anything about you.
Sen benim hakkımdaki her şeyi biliyorsun ama ben senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I don't know if you know anything about this but you have to call me right away!
Bu konuda bilgin var mı bilmem... ama beni hemen araman gerek!
I don't want to know anything about you.
Hakkında hiçbir şey duymak istemiyorum.
I don't know anything about you.
Hakkında hiç birşey bilmiyorum.
And I don't know if you know anything about bone cancer, Mr. Nugent.
Kemik kanseri hakkında bilgin var mı, bilmiyorum.
You can work it as a couple of private citizens... but I don't wanna know anything about it.
Birer vatandaş olarak konuyu araştırabilirsiniz. Ama ben hiçbir şey bilmek istemiyorum.
Well, you know, I guess it's the kind of thing that you don't do anything about until you actually have to.
Sanırım, insan başına gelmedikçe bu tür konularda bir şey yapmıyor.
Dad, I know that you're shocked, but don't say anything until you've thought about it.
Baba, şok olduğunu biliyorum. Ama iyice düşünmeden bir şey söyleme.
I explained you'd come all the way from Edinburgh on appointment to study methods of manufacturing by Plexicorp, but they don't know anything about it.
Edinburg'dan onca yolu.. .. Plexicorp'un üretim yöntemleri hakkında çalışmak için randevu alarak geldiğinizi açıkladım. Ama bu konuda hiç birşey bilmiyorlar.
I don't have to worry about, you know, social nervousness or anything.
Toplum içinde kendimi gergin hissetmeme falan gerek yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]