English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't know her

I don't know her translate Turkish

7,709 parallel translation
So, why don't you just tell her how you feel? Oh, I don't know.
Ah, hiçbir fikrim yok.
I know, but what doesn't change is that there's still someone out there experimenting on innocents, killing them, which means, bizarro or not, we have to do everything we can to stop it, don't we?
Biliyorum, ama bu dışarıda birilerinin masum insanlar üzerinde deney yaptığı ve onları öldürdüğü gerçeğini değiştirmez. garip ya da değil bunu durdurmak için her şeyi yapmak zorundayız, değil mi?
- I don't know- - like there's blood all over the place.
Bilmiyorum her yerde kan var.
I don't know, she must have got nervous, knew we were onto her and bolted, right?
Bilmiyorum, gergindir ve peşinden gideceğimizi biliyordu, değil mi?
If I don't know and I give her the wrong medication, it could hurt her.
Eğer bilmezsem ve yanlış ilacı verirsem, canı çok yanar.
I don't know why I... I can always say things in weird times, but...
Bilmiyorum neden böyle şeyleri her zaman tuhaf zamanlarda söyleyebiliyorum ama...
She takes Boniva for osteoporosis, Celebrex for arthritis, generic Diazepam for I don't know what, plus half a Sonata, Lunesta, or Ambien to help her fall asleep at night.
Şunları alıyor : Kemik erimesi için Boniva, kireçlenme için Celebrex nedenini bilmediğim bir sebepten Diazepam ek olarak uyumasına yardımcı olması için yarım Sonata, Lunesta ya da Ambien alıyor.
I want you to know that I don't tell your mom everything.
Şunu bilmeni isterim ki her şeyi annene anlatmıyorum.
I don't know what your deal is, but if you or anybody else who's infected walks out of here alive, it's over, for everyone.
Olayın ne bilmiyorum ama sen ya da bir başkası hastalığı kaptıysa ve buradan canlı çıkarsa, her şey biter. Herkes için.
I'll admit, you know, maybe Lolly and I don't share the same taste in film, but you know, it's not like we have to have everything in common.
Kabul ediyorum, belki de Lolly ile filmden aynı tadı alamıyor olabiliriz ama bu her şeyimizin benzer olması gerekiyor demek değil ki.
Anyway, I don't know that I wanna stay around here that much longer.
Her neyse, buralarda daha fazla kalacağımı zannetmiyorum.
Hey, um, I know you and my sister are friends, but can you just do me a favor and don't tell her that I'm here?
Kardeşim ve senin arkadaş olduğunuzu biliyorum ama ona burada olduğumu söylemesen?
No, I-I just don't want her to know what happened.
Neler olduğunu bilmesini istemiyorum.
I don't know, but whoever it is,
Bilmiyorum. Ama her kimse hâlâ burada olabilir.
I don't know her well.
Onu çok iyi tanımıyorum.
I'm like, "I don't really know what that means," and then her...
Ben de şey dedim, "Bunu ne anlama geldiğini bilmiyorum."
I know D.D.A. Rios is pretty, but you don't have to creep her out.
Savcı Yardımcısı Rios'un güzel olduğunu biliyorum, ama onu ürkütmene gerek yok.
I don't know, some creepo picked her up, and I didn't like him, so he went to Cat.
Birkaç saat önce oldu. Bilemiyorum, gıcık bir tip aldı onu. Ben adamdan hoşlanmadım, o da Cat'e gitti.
Okay, um, yeah, I-I don't know when Sharon will be back, so maybe you should try calling her at work or something.
Peki... Yani, Sharon ne zaman döner bilmiyorum o yüzden, belki de onu işten aramayı falan denemelisin.
I don't know her, okay?
Onu tanımıyorum, tamam mı?
I don't know what came over her.
- Başına ne geldi bilmiyorum.
Well, I don't know what was in the mind of Miss Borden, but I can tell you what I saw in her eyes...
Bayan Borden'nın aklından ne geçiyordu bilmiyorum. Ama gözlerinde ne gördüğümü size söyleyebilirim.
I don't want her knowing what we know.
Kadının bildiğimiz şeyleri bilmesini istemiyorum.
I don't know, but it's not uncommon for coders to be kept in the dark.
Bilmiyorum ama coder'ların bilgisiz bırakılması her zaman olan şeydir.
Every corner I turn, I don't know what's on the other side.
Döndüğüm her köşede neyle karşılaşacağımı bilmiyorum.
I don't know, I just had to drive Kilgrave to meet the same guy every day at 10 : 00 a.m. on the dot.
Bilmiyorum, sadece Kilgrave'i aynı adamla her gün sabah tam onda buluşması için götürürdüm.
I don't know what kind of spell that harpy puts on men, but you have to stop doing her bidding.
O şıllığın erkekler üzerinde nasıl bir büyüsü var bilmem ama artık onun ayak işlerini yapmaman gerek.
It's not fair. I don't even know her.
Haksızlık bu, onu tanımıyorum bile.
I don't know how many times I've warned her, I've told her,
Kaç kez uyardığımı hatırlamıyorum bile.
I know Neshema hates her, I don't know why,
Nedenini bilmiyorum ama Neshema ondan nefret ediyor.
You love Tasha, but you been cheating on her for fuckin'I don't know how long.
Tasha'yı seviyorsun ama onu kim bilir kaç zamandır aldatıyorsun.
Well, it's easy to say the townspeople, but, like, everything you've been taught is true from the day you were born, like, I don't know, racism or something like that, can be every bit as oppressive as some outside force.
Kasaba halkının demek kolay ama ama doğduğumuz günden beri size öğretilen her şey doğrudur ırkçılık ya da onun gibi bir şey mesela dış bir güç kadar zulmedici olabilir.
I don't want her to know she's been found.
Bulunduğunu bilmesini istemiyorum.
I don't even know if there was someone there to bury her.
Gömecek biri var mıydı, onu bile bilmiyorum.
I don't know... my friend Nancy was just telling me how her dad kept saying he was working late nights, but then one night, her mom went down to the office, and he wasn't there.
Ne bileyim, arkadaşım Nancy geçen anlatıyordu da babası hep gece geç saatlere kadar çalıştığını söylüyormuş sonra bir gece, annesi ofisine gitmiş ama adam orada değilmiş.
I don't know if you'll believe me, but I did love her.
Bana inanır mısın, bilmem ama ben onu gerçekten sevdim.
I don't know whether those changes are good or bad, but I really think it has a chance to all work out.
Bu değişiklikler iyi mi kötü mü bilmiyorum. Ama her şeyin yoluna girebileceğine gerçekten inanıyorum.
I don't know. Mom's a spaz, and dad enables her.
Bilmiyorum, annem çabuk sinirleniyor, babam da sürekli tepesini attırıyor.
I know you don't trust her, but I do, so I need you to trust me.
- Annene güvenmediğini biliyorum. Ama ben güveniyorum, senin de bana güvenmeni istiyorum.
I don't know what they taught you over in sheriff's, but the LAPD has a long history that most cops are proud to be a part of.
Sana şerifin orada ne öğrettiler bilmiyorum ama LAPD'nin her polisin parçası olmaktan gurur duyacağı uzun bir geçmişi var.
Like I said yesterday, I don't know her.
Valla ben de tanımıyorum anne. Dün sana söylediğim gibi.
I don't know. We woke up, there's no sign of her.
- Bilmem, kalktığımızda ondan eser yoktu.
Three years later, I still don't know how to run a business, but despite that, I get to come to a place I love every single day because I have the greatest partner in the world.
Üç yıl sonra, ben hala iş nasıl yürütülür bilmiyorum ama buna rağmen her gün buraya gelmeyi seviyorum çünkü dünyanın en iyi ortağına sahibim.
Danielle, but I don't know if I should call her or text her.
Adı Danielle ama onu arasam mı yoksa mesaj mı atsam bilmiyorum.
- I don't always know what you're thinking.
- Düşündüğün şeyi her zaman bilemem.
- I don't know her.
- Onu tanımıyorum. - Hayır.
I don't know if boys are still into wind chimes these days, but I hope their gentle tinklings will always remind you of home.
Çocukların hâlâ rüzgâr çanlarına bir ilgisi var mı bilmiyorum ama umarım bu tıklama sesleri sana her zaman evi hatırlatır.
I don't know. They're all starting to blend together.
Her şey birbirine karışıyor.
I don't want her to be alone for too long, you know?
Bu kadar uzun süre yalnız kalmasını istemem, anladın mı?
I don't know how I'd get it to her.
- Bunu ona nasıl iletirim bilmiyorum.
I don't know how to fix her.
Onu nasıl iyileştireceğimizi bilmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]