I don't know how to do it translate Turkish
209 parallel translation
I know how you feel. Anything to strike back at me, but don't do it this way.
Nasıl hissettiğinizi anlıyorum.Bana misilleme yapmak için her şeyi denediğinizi, ama böyle olmaz..
Maybe I don't know how to read or write, but this I do know — I've made tons of money, and what's become of it?
Okuma yazma bilmiyor olabilirim ama şunu biliyorum ki - tonlarca para topladım, peki hepsi nereye gitti?
- I don't know how to do it.
Sen yap! Senin hizmetçin değilim!
I don't know how you'll solve this or what good is going to come of it but whatever you do, Vic, I wish you all the happiness in the book.
Bu işi nasıl halledeceğini veya sonunda ne olacağını bilmiyorum ama her ne yaparsan Vic, sana sonsuz mutluluklar diliyorum.
I don't think you know what you're trying to do, or how to do it.
Ne yapacağını ve nasıl yapacağını kendin de bilmiyorsun.
I don't know how else to do it, honey. You go on now.
Şimdi git.
I don't know how to do it.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum ki.
Don't misunderstand me, Velma, I know how exhausting it must be having to do all the work out here alone.
Yanlış anlama Velma tek başına bu evi temiz tutmanın ne kadar zor olduğunu bilirim.
Because I don't know which guard knows how to do it. Do you want to see it again?
Çünkü hangi güvenlik görevlisinin bunu bildiğini bilmiyorum.
You'll have to do it all by yourself... and I don't know how you'll manage.
Bütün işler size kalır ve nasıI yaparsınız bilmiyorum.
I don't know how to do it But it's got to be done
# Nasıl yapacağımı bilmiyorum # ama yapılmalı
I'm looking for work. I need it urgently. I don't know how to do anything.
İş arıyorum ve acilen bulmam lazım.
I have a little boy I have to raise all by myself... and I don't know how I'm gonna do it.
Tek başıma büyütmem gereken küçük bir oğlum var... ve onu nasıl büyüteceğimi bilmiyorum.
I don't know how to do it properly.
Bunu beceremiyorum.
I don't know how to do it, you show me!
Nasıl yapılacağını bilmiyorum, göster bana!
I've been practicing medicine for 29 years, and I still don't know how to do it well.
Ve hala bunu nasıl yapmam gerektiğini bilmiyorum...
I have to ask Lorraine out, but I don't know how to do it.
Lorraine'i davet etmeliyim, fakat nasıl yapacağımı bilmiyorum.
- I don't know how to do it.
- Nasıl yapılır bilmiyorum.
It's just something I don't know how to do.
Nasıl yapılacağını bilmiyorum.
I don't know how to do it.
Bunu nasıl başarabildiğini bilmiyorum.
I don't know how to work it, so I was kicking it and swearing at it... which is not an uncommon thing to do.
Nasıl çalıştırılacağını bilmiyorum, onun için tekmeleyip küfür ediyordum. Bu da pek garip bir durum değil.
- I don't know how to do it.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
I don't know how long it takes, or what I've got to do.
Ne kadar sürer ya da ne yaparım bilmiyorum ama...
I don't know how to explain it, but it has something to do with those pills.
Dediklerini nasıl açıklarım bilmiyorum, ama olanların kesinlikle bu haplarla bir ilgisi var.
I don`t know. I guess I just picked it up somewhere. Sweetie, did Mom teach you how to do that?
Bilmiyorum.Sanırım biryerden aklımda kalmış olmalı tatlım, yoksa bunu yapmayı sana Annen mi öğretmişti?
Do you know how long it takes for those cups to decompose? If you don't move soon, I'll start to decompose.
O bardakların ne kadar uzun sürede yok olduğunu biliyor musun?
I don't even know how to do it without you.
Benim gibi yap! " Şimdi de sensiz nasıl yapacağımı bilmiyorum.
I've seen men do it all the time. Apparently, women don't know how to operate doors.
Erkeklerin sürekli bunu yaptığını görüyorum, anlaşılan, kadınlar kapıların nasıl açılacağını bilmiyor.
I don't know how he was able to do it, how he ever went back to work.
Bunu nasıl yapabildiğini bilmiyorum. İşe nasıl geri döndüğünü bile bilmiyorum.
And I'll have to do it manually, because we don't know how to deprogram the system.
Ve bütün hepsini elle yapmalıyım, çünkü programın temelini tam olarak bilmiyoruz.
Well, I don't know how else to do it.
Başka ne yapabileceğimi bilmiyorum.
Lf you don't know how to do it I'll show you how to walk the dog.
Çok yavaş. Artık dans edecek yer de kalmadı zaten.
I don't know what to do about it, how to make it right again.
Bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum. Nasıl düzeltebileceğimi bilmiyorum.
Dad, I don't know how to tell you this... and I was gonna wait for a while to do it, but...
Baba, bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.. .. ve bir süre bekleyecektim, ama..
I had a plan to, uh, ease her into it, but I really- - I don't know how to do that.
Bir planım vardı, ımm, onu yatıştıracak, fakat ben gerçekten- - Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
I don't know if I'm gonna know how to do it.
Bunun nasıl yapıldığını bulacağımı bilmiyorum.
To tell you the truth, I don't know how men do it either.
Doğruyu söylemek gerekirse, erkeklerin de bunu nasıl yaptığını anlamıyorum.
When I give you this, you still don't know how to do it.
Bunu size verdiğim zaman, bunun nasıl olduğunu bilemezsiniz.
I just don't know how to do it.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
If you don't know how to do your job by now, I'm not gonna do it for you.
İşini nasıl yapacağını bilmiyorsan, senin için ben yapacak değilim.
I don't know how to put it... Sir, I mean Franta... but I do have some documents I'd like to take with me.
Nasıl sokabilirim bilmiyorum efendim, yani Franta ama yanımda taşımayı çok istediğim birkaç belge var.
By jingles! I don't know how many times I've seen you do that but it never ceases to amaze me.
Seni bu hareketi yaparken kaçıncı kez izlediğimi bile bilmiyorum ama beni her seferinde şaşırtıyorsun.
I can't do a thing. I don't know how to catch it.
Yaratığı nasıl yakalayacağımı... bilmiyorum.
I just don't know how to do it.
Sadece nasıl yapacağımı bilmiyorum.
How would I do that when I don't know how to build it?
Onu yapmayı kendim bilmezken ona nasıl öğretebilirim ki?
I don't know how they do it... but the Coke here is superior to the Coke anywhere else.
Nasıl yapıyorlar bilmiyorum. Ama buradaki kola kesinlikle diğer yerlerdekilerden daha güzel.
- l can't. I don't know how to do it.
- Yapamıyorum. Nasıl yapılacağını bilmiyorum.
I think it's okay if we don't know how to do this next part.
Sonraki aşamada ne yapacağımızı bilmememizin sakıncası yok.
Well, I don't know how else to explain it Do you?
Bencil, beş parasız, cılız birinin teki.
You know how to do it? - I don't know how to drive that thing.
- Kullanmasını bilmiyorum.
I don't know how long you're supposed to do it.
Ne kadar süreceğini düşündüğünü bilmiyorum.