English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't know how to drive

I don't know how to drive translate Turkish

68 parallel translation
I don't know how to drive.
Araba kullanmayı bilmiyorum.
No, I've never fired a gun in my life. I don't even know how to point a gun. Or how to drive a car.
Nasıl kullanılacağını da bilmiyorum, araba sürmeyi de bilmiyorum.
I got clothes, and I don't know how to drive.
- Kıyafetim var ve araba kullanmayı bilmiyorum.
I know it's hard to believe, but I don't know how to drive.
Ben sadece 13 yaşındayım.
I don't know how to drive.
Sürmeyi bilmiyorum ki.
You don't know how to drive? I always meant to learn, but when I was a teenager, I was too busy having fun.
- Hep öğrenmek istemişimdir ama ergenliğimde eğlenmekle meşguldüm.
- I don't know how to drive.
- Araba sürmeyi bilmiyorum.
I don't know how to say this, but I don't wanna drive your car.
Baba bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama senin arabanı sürmeyi istemiyorum.
I don't even know how to drive.
Araba bile süremem.
But I don't know how to drive.
Ama kullanmayı bilmem ki.
- I don't know how to drive.
- Araba kullanmayı bilmiyorum.
I don't know how to drive a train Which button to stop?
trenin nasıl sürüldügünü bilmiyorum hangisi durma dügmesi?
I don't know how to drive a train!
tren'in nasıl sürüldügünü bilmiyorum!
I don't know how to drive.
Ben araba kullanmayı bilmem ki.
I don't suppose you know how to drive this thing, do you?
Bu şeyi kullanmayı bilmiyorsunuz değil mi?
I don't know how to drive the damn thing!
Bu lanet şeyi nasıl süreceğimi bilmiyorum!
I DON'T EVEN KNOW HOW TO DRIVE.
Daha araba nasıl kullanılır onu bile bilmiyorum.
I don't know how to drive this bloody thing!
Bu mereti sürmeyi bilmiyorum!
Maybe he thinks I don't know how to drive it.
Belki de nasıl kullanacağımı bilmediğimi sanıyordur.
You know how to do it? - I don't know how to drive that thing.
- Kullanmasını bilmiyorum.
I don't know how to drive a car. And I don't own a camera.
Araba sürmeyi bilmiyorum, ve bir kameram yok.
I don't know how to drive!
Süremiyorum!
I don't know how to drive, and I can't wait another year.
Nasıl araba kullanılacağını bilmiyorum, ve bir sene daha bekleyemem.
Well, I do know how to drive. I just don't know what the lights mean.
Nasıl kullanılacağını biliyorum ama ışıkların ne anlama geldiğini bilmiyorum.
I swear, I don't know how to drive.
Yemin ederim, süremiyorum.
You do know how to drive a stick, don't you?
NasıI hızlı sürüleceğini biliyorsun, değil mi?
I don't know... I don't know how to drive and it's fairly pathetic, you know,'cause I'm... I'm thirty... nearly thirty-five.
Araba kullanmayı bilmiyorum ve bu oldukça acıklı,... çünkü 30 yaşındayım... 35 yaşlarındayım.
Oh, I don't know, how about... restaurants where you don't have to drive up to the window...
Bilemiyorum, penceresine kadar araba ile gelmek zorunda olmadığın restoranlara ne dersin?
I don't know how to drive.
Sürmeyi bilmiyorum.
- You telling me I don't know how to drive?
- Bana nasıl kullanıldığını bilmediğimi mi söylüyorsun yani?
Well, that doesn't mean I don't know how to drive.
Ehliyetimin olmaması araba sürmeyi bilmediğim anlamına gelmez.
I don't know how to drive a boat.
Tekneyi kullanmayı bilmiyorum ki.
- I don't know how to drive.
- Kullanmayı bilmiyorum dedim.
I don't know how to drive.
Nasıl araba sürüleceğini bilmiyorum.
But I don't know how to drive.
Ama araba kullanmayı bilmiyorum ki.
I don't know what kind of epiphany you had but you obviously do know how to drive and I don't appreciate having to take a taxi!
Sana ne tür bi ilham geldi bilmiyorum ama belliki araba kullanmayı öğrenmişsin. Bu arada taksi tutmak zorunda kaldığıma minnettar da değilim.
The truth is, Todd, I was a little embarrassed to tell you I don't know how to drive.
İşin aslı, Todd, sana araba kullanmayı bilmediğimi söylemeye biraz utandım.
I really don't know how to drive them out
Onları buradan nasıl göndereceğimi gerçekten bilemiyorum.
No, no, no. I don't even know how to drive, man.
Hayır, hayır, hayır. Araba kullanmayı bile bilmiyorum adamım.
I don't know how we're supposed to learn to drive the boat when we're not allowed to touch anything.
Hiçbir şeye dokunmamıza izin vermiyorken tekne sürmeyi nasıl öğreneceğiz, bilemiyorum.
I don't know how to drive a real cart.
Gerçek bir araba nasıl sürülür bilmiyorum.
- I don't know how to drive that thing.
O şey nasıl kullanılır bilmiyorum. Sence ben biliyor muyum?
- I don't know how to drive cars that work.
- Sağlam araba kullanmasını bilmiyorum.
I don't know how to drive stick. I would have loved to...
Düz vites kullanmayı bilmiyorum.
I looked at him, and I was like, "hey, man. Uh, so, I don't know how to drive stick."
Ona baktım ve dedim ki "hey adamım, düz vites kullanmayı bilmiyorum"
I made it very clear I don't know how to drive.
Şunu açıklığa kavuşturayım ; nasıl araba sürülür bilmiyorum.
I don't know how to drive.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
I don't know how to drive that thing.
O şeyi nasıl sürerim bilmiyorum.
I don't know how to drive it!
Nasıl kullanılacağını bilmiyorum!
I don't even know how to drive this thing.
Bunu nasıl süreceğimi bilmiyorum.
- I don't know how to drive stick, man.
- Joystickle nasıl sürülür ki.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]