I don't know that word translate Turkish
115 parallel translation
I don't know what the difficulty is but I can assure you, that the word "impossible" is not in the vocabulary of Matuschek and Company.
Sorun ne bilmiyorum ama sizi temin ederim ki "imkansız" kelimesi Matuschek ve Ortakları'nın sözlüğünde bulunmaz.
I don't know... but word is out that'Ntoni Valastro has become a shiftless bum... frequenting dives... oblivious to what's going on at home.
Bilmiyorum ama herkes Antonio Valastro'nun tembelleştiğini söylüyor. Bütün gün barda ve evde ne olup bittiğini görmüyor.
That word. I don't even know what it means.
- Şu sözcüğün anlamını bile bilmiyorum.
You know I don't say a word, but the things that Vicky woman has been up to...
Ben bir tek kelime söylemeyemem, yalnız... Vicky ama bu kadın hakkında söylenebilinecek pek bir şey yok.
I don't know how the word got out that I'd sent for you but somehow it did.
Nasıl oldu bilmiyorum ama seni çağırdığım duyuldu.
I couldn't say that word because I don't know what it is.
Ne olduğunu bilmediğim için o sözü söyleyemedim.
I don't know about Copper, but I give you my word, I did not go near that blood.
Copper'ı bilmem, fakat sana söz veririm, ben kanın yanına gitmedim.
For me, there was something about their criticism that was, I don't know, what's the word?
Bence, eleştirilerinde bir şeyler nasıl desem? Fazla yalındı.
I don't know the meaning of that word.
Anlamını bilmiyorum.
I don't know that word.
Bu kelimeyi bilmiyorum.
You know as well as I do there's no such word as, "A bit late for all that, don't you think?"
Benim sözlüğümde "Biraz geç kalmadın mı?" ya yer yoktur!
Listen, uh, last month my mother came out and stayed a while, and she got to know the neighbors real well, and I don't want word getting back to her that her son does bad things.
Beni dinle. Geçen ay annem gelip bir süre kaldı ve komşularla çok yakınlaştı. Oğlunun yaramazlıkları annemin kulağına gitsin istemem.
I don't know how you figured it out with that witless brain of yours but I would rather rot in jail for the rest of my life rather than listen to one more idiotic word!
Bu aptallıkla nasıl anladın bilmiyorum! Bir tane daha aptalca kelime duyacağıma ömrümü hapislerde çürütürüm daha iyi!
Well, I'd call it his humanity, but I don't think you know that word. I see.
Ben buna insanlığını derim ama senin bu sözcügü bildiğini sanmam.
That's why I just don't know why you don't take our word for it.
O yüzden bizim sözümüze neden güvenmediğinizi anlamıyorum.
That word... It sounds so familiar yet I don't know what it means.
Bu sözcük... bana çok tanıdık geldi ama ne anlama geldiğini bilmiyorum.
If I can even use that word, because I don't even know if we are a team.
Ekip kelimesini kullanmam ne kadar doğru bilmiyorum.
- You think you're pretty clever, don't you? I happen to know that every word in your book was published years ago!
Kitabındaki her kelimenin yıllar önce yayınlandığını biliyorum!
It's a strong word, and I don't know that I'm necessarily qualified- - I wouldn't be totally off base if I said that in her way...
Güçlü bir kelime, Bunu sana söyleyecek kişi ben miyim bilemiyorum- - ama eğer sana karşı güçlü duygular hissediyorsa...
I don't know if that's the word for it.
- Seyahatinizden memnun musunuz?
I just thought that it was, I don't know, for the lack of a better word.... fluff.
Bu sadece şey görünüyor, bilmiyorum, Sanırım en uygun kelime.... Uçuk.
The "Klu-Ka." I don't know that word.
"Klu-Ka" için. Anlamını bilmiyorum.
Well, word around town was that she was a..... uh... well, I don't know what the right word is.
Aslında buralarda onu herkes tanır. Hangi kelime daha doğru olur bilmiyorum.
You know, as long as I've known you, I don't think I've ever heard you use that word, "hate."
Biliyorsun, seni tanıdığım süre boyunca, asla "nefret" sözcüğünü kullandığını duyduğumu sanmıyorum.
She's... I don't know the word... special that's it
Kendisi... kelime neydi...
Okay, now I'm convinced you don't know what that word means.
Tamam, şimdi bu kelimenin anlamını bilmediğine ikna oldum.
You know I don't like that word.
biliyorsun o kelimeyi sevmiyorum.
Diff... diff- - I don't know that word.
Bu kelimeyi söyleyemiyorum.
I don't know that word.
O kelimeyi bilmiyorum.
I don't know that word.
Ben söz nedir bilmem.
- I don't know what that word means.
- Ne demek olduğunu bilmiyorum.
I'm sitting in a café in Spain. And don't know a single person there. And I can't understand a single word that anyone's saying.
İspanya'da bir kafede oturuyorum, çevremdeki hiç kimseyi tanımıyorum, ve konuştuklarından hiç bir şey anlamıyorum.
Well, look, I don't wanna be a hard-ass, and that's not a word you should ever use, but we got regulations. I know, chief.
Pekala, bak, zorba gibi davranmak istemem ayrıca bu kelimeyi asla kullanma, ama bizim kurallarımız var.
I don't think you know what the word means. When I look at the 24's and plainly see... that some.38-caliber asshole is raping your entire district... all the way from Greenmount to fucking Edison Highway.
Sanıyorum kelimenin manasını bilmiyorsun 24 saatlik dosyalara baktığımda 38 tane adamın bütün bölgene tecavüz ettiğini görüyorum.
I don't wanna say sleazy, because that's not the right word but a little irresponsible? I mean, you know?
Tam olarak pislik demek istemiyorum, çünkü bu doğru kelime değil, ama biraz sorumsuz değil miyiz, belki?
But I just think it's interesting to know "interesting", that's a big word in this show for me interesting to know that at any moment, the odds are good that some guy is draggin'a chair across the garage floor trying to get it right underneath that ceiling beam don't want it to be too far off center. If it's worth doing, it's worth doing right!
ama sadece bilmesi ilginç diye düşünüyorum "ilginç", Bu show da büyük bir söz bu benim için her an olasılıkların iyi olduğunu bilmek ilginç bir adamın sandalyeyi garajın ortasına sürüklediğini bilmek tam da tavan kirişinin altına getirmeye çalışması merkezden çok uzak olmayı istemez yaptığına, doğru yaptığına değsin!
I don't know the word for that.
Hangi kelimenin bunu anlattığını bilmiyorum.
When I read that article about Walt, I - I just want you to know that I don't believe a word of those allegations.
Walt hakkındaki yazıyı okuyunca, o iddiaların bir kelimesine bile inanmadığımı bilmeni istedim.
I don't even know what that word means.
O kelimenin ne anlama geldiğini bile bilmiyorum.
I don't know what that word means, Mom.
O ne demek anne?
I don't even know what that last word means.
Son kelime ne demek onu bilmiyorum bile.
I don't know if he'd use the word pretend... - but not to divulge that we knew what was going to happen.
O taklit kelimesini kullanır mıydı bilmiyorum ama olacakları bildiğimizi belli etmemizi istemiyordu.
I still don't know what that word means.
30 yıldır bu işteyim ama o kelimenin anlamını hala bilmiyorum.
You know, there's a word I don't throw around all that often,
Sık sık kullanmadığım bir kelime vardır,
I know you don't believe a word of that.
Buna inanmadığını biliyorum.
I-I don't know what's more bizarre, the fact that he's drinking again or the fact that you used the word "facilitate"
Hangisi daha tuhaf bilmiyorum. Tekrar içmeye başlaması mı yoksa fırsat vermek lafını.. ... hem de yerinde kullanması mı?
Peasant, I don't know why they chose that word.
Ama "köylü"? Bu kelimeyi neden seçtiklerini bilmiyorum.
Not that there's a word to say,'cause I don't even know if these 40-cal S W's are a match to the weapon that was found in deceased's pocket.
Gerçi söyleyecek bir şey yok çünkü bu 40 kalibrelik SW'ler maktulün cebinde bulunan silaha uyuyor mu bilmiyorum.
Send out the word that there's something happening at school. - I don't know.
Okulda bir şeyler döndüğünü herkese yayacaksınız.
Is that a word, utopic? - I don't know.
- Ütopik diye bir kelime var değil mi?
I don't know, but if ramsey's the guy Who brought that kid into the er, Then maybe we're taking the wrong person's word
Bilmiyorum ama eğer çocuğu acile Ramsey getirdiyse belki de olanları yanlış kişiden dinliyoruz.