English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't know what i want

I don't know what i want translate Turkish

2,369 parallel translation
I don't know what it is you want from me.
Benden ne istediğini anlamıyorum.
Look, Kirsten, look, I don't know what you want me to say to you, but you've done nothing but lie to me from the moment you met me.
Bak, Kirsten, Bak, sana ne söylememi istediğini bilmiyorum ama Benimle tanıştığından bu yana bana yalan söylemek dışında hiçbir şey yapmadın.
I don't know what you want from me.
... benim biliyorsun, değil mi? - Benden ne istiyorsun, bilmiyorum.
You know what? I don't want to deal with this right now.
Baksana, bununla şu an uğraşmak istemiyorum.
I've never had a pepper, so I don't know what it tastes like and I don't want to either.
Hiç biber yemedim, bu yüzden tadı nasıldır bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
But what if I don't want to know this difference?
Ama eğer ben bu farkı öğrenmek istemezsem.
Then I don't know what I want.
Öyleyse ben de ne istediğimi bilmiyorum.
What do you want me to do? I don't know.
- Ne yapmamı istiyorsunuz?
I don't want to know what that means.
Bu cümleni irdelemeyeceğim.
You know what? I don't want to know.
Var ya, bilmek istemiyorum.
I don't know if you're ready to see what I want to show you, but unfortunately, you and I have run out of time.
Bilmiyorum. Sana göstermek istediğim şeyi, görmeye hazırsan, Ama ne yazıkki, senin ve benim zamanımız bitti.
I don't know what you want but... you think you can rule the world?
Ne istediğinizi bilmiyorum ama dünyayı yönetebileceğinizi mi sanıyorsunuz?
I don't know what you want me to do.
Ne yapmamı bekliyorsun benden?
You know what? You think whatever the hell you want to about me,'cause I don't give a shit.
Aslına bakarsan, hakkımda istediğini düşünebilirsin çünkü umrumda değil.
You know what? I don't want your help, anyway.
Zaten yardımını falan istemiyorum.
I'm so sorry that I don't know what I want.
Ne istediğimi bilmediğim için çok özür dilerim.
I'm so sorry that I don't know what I want.
- Üzgünüm, ne istediğimi bilmiyorum.
- I don't know- - see what we both want out of life.
Bilmiyorum. Hayatta bizi nelerin beklediğini görmemiz lazım.
You know what, I don't even want to know.
Biliyor musun? Bilmek istemiyorum.
You don't know what I want.
Benim ne istediğimi bilmiyorsun.
I don't know who you are or what you want, but there are people in this town who love him and will protect him.
Kim olduğunu veya ne istediğini bilmiyorum ama bu kasabada onu seven ve onu koruyacak insanlar var.
And I don't want someone telling me what to eat for lunch, much less what parade I can rain on, you know.
Ve birinin bana öğle yemeğinde ne yiyeceğimi söylemesini istemiyorum. O gösteriş için yaptığımdan daha fazla yağdırabilirim normalde, biliyorsun.
How am I supposed to know what I don't want me to know?
Neyin düşünmek istemediğimi nereden bileceğim?
I don't have a firstborn, you know, so what exactly do you want for that?
Bir ağabeyim yok, biliyorsun tam olarak ne istiyorsun?
And I know that what's important to you is money and power, but I want real power, because with real power comes real responsibility, and I don't want any of that shit.
Biliyorum senin için önemli olan para ve güç ama ben gerçek güç istemiyorum. Çünkü gerçek güç, gerçek sorumluluk getirir ve ben o şeyleri istemiyorum.
I don't know what they, uh... what they want from you.
Senden ne istediklerini bilmiyorum.
So I don't know what Gentoo penguins eat in the wild but since you're in captivity, you want a hot dog?
Benim Ryan için olan arzumdan daha istekli olan arzu Chatswin'nin barbeküye olan arzusuydu.
I don't know what they want from you but they asked me questions about you.
Senden ne istiyorlar bilmiyorum ama senin hakkında sorular sordular.
What I want is something you don't yet possess, but something I know is coming.
İstediğim şey, şu anda sahip olmadığın ama sahip olacağını bildiğim bir şey.
I don't know what you want!
Ne istiyorsun? !
I don't know what you want from me, Agent Machado.
Benden ne istediğinizi bilmiyorum Ajan Machado.
You know what? I don't even want your kiss.
Senin öpücüğünü istemiyorum zaten.
Ted, I know this isn't what you wanted, but I just don't want secrets in our family.
Ted, bunu istemediğini biliyorum, ama sadece ailemizde sır istemiyorum.
And I know you don't care who you hurt to get what you want.
Ve amaçlarının uğruna kime zarar verdiğinizi umursamadığınızı da biliyorum.
Or I don't know what I want, and I go to a small store that can help me.
Ya da ne istediğimi bilmiyorsam küçük bir dükkana giderim bu işimi görür.
I don't know what you want!
- Ne istiyorsun bilmiyorum.
Yes, I don't know what that means, but what does this Mr. Sykes want from me?
Evet onun ne demek olduğunu bilmiyorum ama şu Bay Sykes benden ne istiyor?
Don't you want to know what I do to her?
Ona ne yaptığımı öğrenmek istemez misin?
But I don't think you really know what you want yet.
Ama bana kalırsa hâlâ ne olmak istediğini bilmiyorsun.
Oh, God, I don't know what you want. What do you want?
Tanrım, ne istediğini bilmiyorum.
I don't know what I've done, but I'll leave you alone from now on if that's what you want.
Ne yaptım, bilmiyorum ama istediğin buysa seni rahat bırakabilirim.
I mean, I got offers to direct studio comedies, the crap shit that I probably didn't want to do anyway, but, you know, in my head, I was just like, "you really don't know what you're doing."
Stüdyo komedilerini yönetmek için teklifler alıyorum zaten yapmak istemediğim saçmalıklar ama zaten kafamda "Ne yaptığını bilmiyorsun sen." diyorum.
I... I don't know what you want me to tell you.
Sana ne söylememi istiyorsun, bilmiyorum.
You don't want to know what I threw at cop cars when I was their age.
Onların yaşındayken polis arabalarına ne attığımı bilmek istemezsin.
I don't know what you want me to say right now.
Ne söylememi istediğini bilmiyorum.
And I don't know what I want.
Ne istediğimi bilmiyorum.
Look, I don't know what you want.
- Dinle, ne istediğini bilmiyorum.
It's just that I don't want anyone to try and slip me saltpeter, do you know what I mean?
Kızgın değilim Bayan Pilbow. Sadece hiç kimsenin bana şap içirmesini istemiyorum. Anlatabildim mi?
well, we're in a tough economy, eric, I don't know what else you want me to do about it.
Tamam.Ekonomik durumumuz biraz kötü olabilir ancak benden ne yapmamı istediğini tam olarak anlayamadım.
You don't know what else I want you to do about it.
Bu konuda başka ne yapmamı istiyosun.
I still don't know what you want me to do.
Benden ne yapmamı istediğini hala bilmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]