English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't know what to believe

I don't know what to believe translate Turkish

291 parallel translation
I don't know what you're up to but I believe you were definitely working with Dr. Laughton.
Amacın ne, bilmiyorum ama Dr. Laughton'la çalıştığına kesinlikle inanıyorum.
I don't know what to believe.
Neye inanacağımı bilmiyorum.
- I don't know what to believe.
- Neye inandigimi bilmiyorum.
I don't know what to believe in.
Neye inanacağımı bilmiyorum.
I don't know what to believe, sir.
Neye inanacağımı bilmiyorum efendim.
Mrs Bertholt, I don't know what to believe.
Bayan Bertholt, neye inanacağımı bilmiyorum.
I don't know, I don't know what to believe Kurt, but you're the only one who can help me don't you understand, only you can help.
Bilmiyorum, bilmiyorum, neye inandığımı bilmiyorum Kurt, ama bana yardım eden tek kişi sensin, bana sadece sen yardım edebilrsin.
Well, i, uh... well, i want to believe it, but... i don't know what to think.
Buna inanmak istiyorum ama ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what to believe.
- Neye inanacağımı bilmiyorum.
believe me, I don't know what to do.
İnan bana, ne yapacağımı bilmiyorum.
I don't know what I believe anymore, but help me, and I'll try to understand.
Artık neye inandığımı bilmiyorum, ama bana yardım et, anlamaya çalışacağım.
I don't know what to believe or not to believe.
Neye inanıp inanmayacağımı bilmiyorum.
I don't know what to believe about that.
- Bu konuda neye inanacağımı bilmiyorum.
I don't know what to believe, Doc.
Neye inanacağımı bilmiyorum, doktor.
I don't know what to believe anymore.
Artık neye inanacağımı bilmiyorum.
After everything that's happened... I don't know what the hell to believe.
Tüm bu olanlardan sonra... neye inanacağımı bilemiyorum.
Right now, I don't know what to believe.
Şu anda, neye inanacağımı bilmiyorum.
Mr. President, I don't know what to believe.
Bay Başkan, ben de neye inanacağımı şaşırdım.
I don't believe..... what Starfleet Command knows or doesn't know is for me to reveal.
Yıldızfilosu Komutanlığının... ne bilip bilmediğini açıklamanın bana düştüğünü sanmıyorum.
You know, I don't know what you all believe and I don't really care, but you have to admit, beliefs are odd.
Biliyorsunuz, neye inandığınızı bilmiyorum ve gerçekten umursamıyorum. Ama kabul etmelisiniz : inançlar, tuhaftır.
Now I don't know what to believe.
Şimdi neye inanacağımı bilmiyorum.
To tell you the truth, I don't know what to believe anymore. He had a message for you.
- Neye inanacağımı bilmiyorum.
Jack, I don't know what to believe.
Jack, neye inanacağımı bilmiyorum.
I don't know what to believe
- Neye inanacağımı bilmiyorum! - Yaşıyor mu?
I don't know what to believe anymore. You know, eight years I've been on this force,
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
And what I saw last night... for the first time in my life, I don't know what to believe.
Ve dün gece gördüğüm şey için hayatımda ilk kez, neye inanacağımı bilmiyorum.
I don't know why, but I believe what's happening to Jean may hold the answer to all of our questions.
Sebebini bilmiyorum ama bütün sorularimizin cevaplari,... Jean'in basina gelenlerde sakli gibime geliyor.
Now I don't know what to believe.
Şimdiyse neye inanacağımı bilemiyorum.
You don't like to be reminded of that, I know... but I am perfectly willing, because... because I believe we should accept the consequences of our actions... and what I value most in life is the honour of the thing.
Hatırlatılmasından... hoşlanmıyorsun, biliyorum. Ama bunu yapıyorum çünkü... bence hareketlerimizin sonuçlarını kabul etmeliyiz. Ve hayatta en önem verdiğim şey de bunun onurudur.
Excuse me. Deputy, I don't know what to believe at this point.
Memur bey, bu noktada neye inanacağımı bilmiyorum.
I don't know what to believe.
Neye inanacağımı bilmiyorum
Cause right now I don't know what to believe.
Çünkü şu anda, neye inanacağımı bilmiyorum.
I don't know quite what to believe, Vicky.
Neye inanacağımı bilmiyorum Vicky.
Oh, I can't believe what I got myself into... walking out on Draim to meet someone I don't even know.
Neye bulaştığıma inanamıyorum. Tanımadığım birini görmek için Draim'i terk ettim.
I don't know what to believe.
Neye inanacağımı bilmiyorum artık.
I don't have to know what she believes in. I believe in her.
Neye inandığını bilmeme gerek yok. Ben ona inanıyorum.
I don't know what to believe anymore.
Bense artık neye inandığımı bilmiyorum.
I don't even know what to believe.
Neye inanacağımı bile bilemiyorum.
Excuse me a moment gentlemen, I don't believe I know how to play dodgeball. - What?
Müsaadenizle beyler, yakartop oynamayı bildiğime inanmıyorum.
I don't know what to believe.
Neye inanacagimi bilmiyorum
I mean, what if she was here and you missed her because you were too, I don't know burned out to still believe.
Demek istediğim, doğru kız buradaysa ve sen onu kaçırırsan çok şey olman yüzünden, bilemiyorum inancını kaybedecek kadar hayal kırıklığına uğramış olduğundan mı?
If I do believe him, I don't know what to do.
Eğer inanırsam, ne yapabilirim bilmiyorum.
I don't know what to believe any more.
Artık neye inanacağımı şaşırdım.
I mean, I got all these new memories, but it's... it's like I don't know what to believe.
Demek istediğim, yeni anılarım var ama neye inanacağımı bilemiyorum.
Ask me if I believe in the devil, I don't know what to say.
Eger bana şeytana inanıp inanmadığımı sorsanız, size ne cevap vereceğimi bilemem.
I mean, if that isn't enough to get you to believe in God, then I don't know what is.
- Demek istiyorum ki, eğer bu... -.... seni Tanrı'ya inandırmak değilse, daha ne yapılabilir bilmiyorum.
I don't know what to believe.
Neye inanıcağımı bilmiyorum.
Well, I don't know what you think you're going to get out of this but believe me, whatever it is, it's not worth it.
Bundan ne yarar sağlamayı beklediğini bilmiyorum ama inan bana buna değmez.
To tell you the truth, I don't know what to believe.
Aslına bakarsan, neye inanacağımı bilmiyorum.
Though he also said,'I am the walrus, I am the eggman', so I don't know what to believe!
Tabi Lennon şöyle de demişti, "Ben deniz aygırıyım, yumurta adamım", Bu yüzden neye inanayım bilemiyorum!
I don't know what to believe any more, Samantha.
Artık neye inanacağımı bilemiyorum, Samantha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]