English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't know what you want

I don't know what you want translate Turkish

1,612 parallel translation
You know what Al you can ignore me as much as you want you can act like you don't give a shit about what I'm saying.
Al, biliyor musun... İstediğin kadar beni takmayabilirsin. Söylediklerim sikinde değilmiş gibi de davranabilirsin.
I don't know what you mean when you say she didn't want to die.
Ne demek istiyorsun? Annen ölmek istememişti derken ne demek istediğini anlamadım.
# Oh, when you love me right up front You know that I don't mind # # But what I really want is for you to take me from behind # # Oh, when you love me right up front You know that I don't mind #
- Hadi, Cherry.
You don't know who I am or what I want.
Kim olduğumu ya da ne istediğimi bilmiyorsun.
Hey, you know what? Maybe I don't even want to go out with her.
Belki onunla çıkmak bile istemiyorumdur.
So I want you to pick up the ticket and go home, because if you don't, you know exactly what I'm capable of doing, don't you?
Şimdi biletini alıp git. Çünkü gitmezsen neler yapabileceğimi çok iyi biliyorsun, değil mi?
Look, I don't know where Hope is, so what do you want from me?
Bak, Hope'un nerede olduğunu bilmiyorum, benden ne istiyorsun?
Look here, I don't know what you're doing here, but if you want to stay, you'll have to respect the community's procedures.
Baksana bana, ne haltlar karıştırıyorsun bilmiyorum, ama burada kalmaya niyetin varsa, bu toplumun geleneklerine saygı göstermek zorunda kalacaksın.
I don't know what you want.
Ne istediğini de.
You know, I don't even want to tell you what I saw down in that boiler room.
Biliyor musunuz, kazan dairesinde gördüklerimi size söylemek istemiyorum.
I don't want the rules making, you know, judgements on what I should do in my relationship.
İlişkimi nasıl yaşayacağım konusunda başka insanların fikir yürütmesini istemem.
I've been keeping very fine company, Mummy, and what I don't want is for you to come swanning in here, throwing your money about. I know I made a mistake.
İyi tutuyorum arkadaşlığımı anne ve buraya gelip nutuk çekmeni paranı saçmanı istemiyorum.
I don't know what you said to that boy, but whatever it was, he doesn't want to see you.
- Çocuğa ne söylediğini bilmiyorum ama ne söylediysen, seni görmek istemiyor.
I don't really know what you want me to say.
Nasıl karşılık vermemi istediğini bilmiyorum.
- Do you know what? - What? - I don't want to go anywhere with you.
Seninle hiçbir yere gitmiyorum.
I don't know what you're hiding, but I don't want anything to do with it.
Bu işe bulaşmayı istemiyorum.
You know what? I don't want to get in an argument with it.
Bu konuyu sizinle tartışamayacağım.
You know what? I don't even want to get into this with you.
Ya, ben bu konuya girmek istemiyorum.
Yeah, listen, man, you ever want to dine, I'll take you to a place where you don't have to sit at a counter, you know what I'm saying?
Evet, dinle, akşam yemeği istersen, seni bir yere götürürüm, orada oturmak zorunda olmazsın, dediğimi anlıyor musun?
You know what I want, don't you?
Ne istediğimi biliyorsun, değil mi?
Do you know what you want? I don't care.
- Bir tercihiniz var mı?
You don't know who I am or what I want, you cunt.
Ne kim olduğumu, ne de ne istediğimi biliyorsun sürtük.
I don't know what you want, but I promise you, I won't go down and fight it.
Ne istediğini bilmiyorum ama emin olabilirsin kavga etmeden vermeyeceğim.
I don't want to be left when I'm old and cranky and look like the butt end of a rhino. You know what I mean?
Yaşlı, huysuz olduğumda ve sonunda popom gergedana döndüğünde terk edilen kişi olmak istemiyorum.
I-I don't know what you want me to say.
Ne söylememi istediğini bilmiyorum.
You know what, speaking of bands, I don't want Damien playing in your little shitty one, okay?
Grup demişken, Damien'ın senin boktan grubunda çalmasını istemiyorum.
I don't know. I mean, what do you want?
Bilmiyorum.
Um, I don't know, mike.
İşten sonra gidelim mi? You want to go after shift, or what?
I don't want the fire department to know what's going on. But, you know, it's my health, so it doesn't matter. Whatever the cost, I'm good for it.
Diyorum ki şuradaki küçük masayı yemek yerken kullanırız veya parçaladıktan sonra bacaklarını kullanıp iri böcekleri öldürürüz.
She'd probably want you to be... I don't know, doing what you used to do the way you used to do it.
Muhtemelen, önceleri ne yapıyorsan, bilmiyorum ya da nasıl sürdürüyorsan öyle olmanı isterdi.
I get revenge, so I know that you don't want to settle no matter what the price.
İntikam alacaksın, bu yüzden de rakam ne olursa olsun anlaşmak istemiyorsun.
I don't know what you want me to say.
Benden ne söylememi istediğinizi bilmiyorum.
I wanna know what you're doing up here in Broken Bow when we don't want you in Broken Bow.
Broken Bow'da istenmiyorken burada ne arıyorsun bilmek istiyorum.
So, I don't know what you want me to do.
Ne yapmamı istediğini bilmiyorum.
Look, I don't know what the rules are about this and I don't want to get you in trouble, so why don't I give you my number and, if you feel like it, you can call me.
Bak, bu şeyle ilgili kural nedir, bilmiyorum ve seni sorunun içine çekmeyi istemem bu yüzden neden sana numaramı vermiyorum eğer istersen beni arayabilirsin.
I don't want to know where you've been or what you've been up to.
Nerelerde olduğunu ve neler yaptığını bilmek istemiyorum.
I don't know. What do you want me to say?
Bilmem, ne söylememi istersiniz?
I don't know what you did, and I don't know why you got thrown in the clink, and I really don't want to know why.
Ne yaptığını ve neden hapis yattığını bilmiyorum. Neden yaptığını bilmek de istemiyorum.
- I, uh... you don't know what you want.
Ne istediğini bilmiyorsun.
I don't know how to be, you know, what you want me to be.
Bilmiyorum nasıl olmam gerek, nasıl olmamı istediğini bilmiyorum.
I want to thank you. I don't know what I would've done if you hadn't been here.
Yanımda olmasaydın ne yapardım bilmiyorum.
I don't want to know. Well, it's too late to forget what you already know.
Zaten bildiğin bir şeyi unutmak için artık çok geç.
Step, I don't want to tell you what to do, but I just want you to think about this, you know.
Step, sana ne yapman gerektiğini söylemeyeceğim. Bu konuda düşünmeni istiyorum yalnızca.
How do I know if I want to become a member if I don't know what goes on, you know, in the club?
İçeride, yani kulüpte ne olup bittiğini bilmeden üye olmak isteyip istemeyeceğimi nereden bilebilirim?
You don't want to know what I think.
Ne düşündüğümü bilmek istemezsin.
But you don't know what I want.
Ama ne istediğimi bilmiyorsun.
I don't know what it is you want.
Ne istediğini bilmiyorum.
And I'd come downstairs and I'd want to talk to him, you know, about... I don't know... the day before, what happened at school,
Ve ben de konuşmak için aşağı gelirdim, işte bilemiyorum o gün okulda neler olduğu hakkında.
I don't know what you want from me, Frankie.
- Benden ne istediğini bilmiyorum.
You know, guys that just don't want to go home because they're afraid they'll miss something. What is... I don't know about the whole destiny thing.
Bir şeyleri kaçırmaktan korktuğu için eve gitmek istemeyen insanlar.
I don't want to have to be his best man a third time, If you know what I mean.
Bu işi üçüncü kez yapmak istemiyorum, bilmem anlatabildim mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]