English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't know you anymore

I don't know you anymore translate Turkish

738 parallel translation
You know, frankly, I don't really care anymore, you know?
Açıkçası artık umurumda değil.
You know, Mac, sometimes I feel like I don't know what it's all about anymore.
Biliyor musun Mac, bazen tüm bunların ne anlama geldiğini bile bilmiyorum.
But I don't know anymore if it's to impress myself or to scare a young thing like you.
Fakat artık bilmiyorum ; kendimi mi etkilemeye çalışıyorum yoksa senin gibi küçükleri mi korkutuyorum?
I don't seem to know how to please you anymore.
Artık seni nasıl memnun edebileceğimi bilemiyorum.
I don't know what they want with you... but it doesn't matter now... because... you're not here anymore.
Senden ne istediklerini bilmiyorum. Ama önemi yok, çünkü sen artık burada değilsin.
I don't climb anymore, you know that, Nicholas.
Artık tırmanmıyorum, bunu biliyorsun, Nicholas.
I don't even know what you look like anymore!
Neye benzediğini unuttum bile!
Well, I don't really, but, I mean, you know, if she worries anymore... ain't she liable to go crazy anyway?
Değil tabii. Ama daha da kaygılanırsa, çıldırmaya başlamaz mı?
I don't know how you feel but that money don't mean a thing to me anymore.
Ne hissettiğini bilmiyorum ama bu para benim için artık birşey ifade etmiyor.
I'll tell you. You don't know how to make love anymore!
Diyorum ki artık sevişmeyi bilmiyorsunuz, evet bilmiyorsunuz!
I don't think you know what the truth is anymore.
Artık gerçeğin ne olduğunu bildiğini sanmıyorum.
All I know is I don't love you anymore.
Tek bildiğim seni artık sevmediğim.
You know I don't use a gun anymore.
Artık silah kullanmadığımı biliyorsun.
I don't take guests anymore. Don't you want to know who it is?
Peki kim olduğunu biliyor musun?
I feel, I don't know you anymore.
Sanırım, seni tanıyamıyorum artık.
Mind you, I don't know what the natives were like here... but there are none anymore.
Size gelince, buradaki yerliler nasıl insanlar, bilmiyorum... ama artık hiçbir yok burada.
I know that I don't appeal to you anymore, my Gracian.
Size artık çekici gelmediğimi biliyorum, zarif bayan.
Well, sir, I know you're expecting guests, so I don't want to hold you up anymore.
Şey, efendim, konuklar beklediğinizi biliyorum, bu nedenle sizi artık tutmayacağım.
You know... fact is... I don't care anymore.
Biliyor musun doğrusu artık umurumda bile değil.
You see, I don't know what I'm doing anymore.
Gördüğün gibi artık ne yaptığımı bilmiyorum.
You know that. But if you don't get yourself together and start treating me different, I'm not coming around here anymore.
Ama bana karşı olan tutumun değişmezse, beni yakında göremezsin.
I can't get... I don't know you anymore.
Artık- - Artık seni tanıyamıyorum.
I know I don't have much influence with you anymore since you got a girlfriend. But damn it, Philo, you can't do this!
Bak, bir kız arkadaşın olduğundan beri üzerinde etkim olmadığını biliyorum.
I don't see Dr. Golden anymore. You know that.
Artık Dr. Golden'a gitmiyorum.
Because I don't know if I love you anymore.
Çünkü artık seni sevip sevmediğimi de bilmiyorum.
But I don't care anymore, you know.
Fakat artık hiç umurumda değil.
You... Well, I don't know who I'm talking to anymore.
Sanki başkasıyla konuşur gibiyim.
I know you can, but we don't have any sun anymore.
Ama güneş yok artık.
I don't know what you're concerned with anymore, Blair, but is it really the well-being of the President?
Seni endişelendiren nedir bilemiyorum Bob Blair. Ancak, gerçekten Başkan'ın sağlığı mı?
I'll tell you, Howard, the kids are all grown up now, you know. I don't need much anymore. If I could take home $ 65 a week I could swing it.
Bak Howard, çocuklarım artık büyüdü fazla paraya ihtiyacım yok.
Besides, I don't know how to love you anymore.
Bundan sonra da seni nasıl severim bilmiyorum üstelik.
You know, because of men like that, I don't even wear shorts anymore.
Biliyor musun, erkeklerin hoşuna gittiği için artık şort bile giymiyorum.
i don't know if you can hear me anymore.
Beni duyup duyamadığıızı bilemiyorum.
I know they don't cost $ 359 anymore, but... could you let me know what would it cost?
Artık 359 dolar değildir, biliyorum, ama acaba ne kadar tuttuğunu öğrenebilir miyim?
I don't feel like me anymore, you know?
Kendimi tanıyamaz oluyorum, anlıyor musun?
I don't know who you are anymore.
Kim olduğunu anlayamıyorum.
You said I don't know you anymore... but I do.
Artık seni tanımadığımı söyledin. Ama tanıyorum.
Meaning what, I don't know you anymore?
Ne demek yani artık seni tanımıyor muyum?
I know you don't want me for your partner anymore.
Biliyorum, artık ortağın olmamı istemiyorsun.
I don't know if you have any children or not, but if you do, and they inherit a lifetime of crippling debt, then I'm not so sure they'll be such nice guys anymore.
Çocuklarınız var mı bilmem ama, bu borçların yükünü onlar taşıyacaklar ve o zaman halleri iyi olur mu, pek bilinmez. - Baba!
I thought, "Well, you never know." Since you don't live with Ms. Lebord anymore...
Lebord'la değildin ama bir bakayım dedim.
I just don't know how you feel about me anymore.
Ama artık benim için ne hissettiğini bilmiyorum.
I swear, Nelson, I don't even know who you are anymore.
Yemin ederim, Nelson, artık kim olduğunu bile bilmiyorum.
I know you don't want to see me anymore, so I'm not here.
Beni artık görmek istemediğini biliyorum o yüzden ben artık burada değilim.
I know you don't want to be responsible for anybody's life anymore... but I'm talking about somebody that was your best friend.
Artık başkalarının hayatlarından sorumlu olmak istememeni anlıyorum. Ama ben en iyi arkadaşından bahsediyorum.
I don't know who the hell you are anymore!
- Sen biliyormusun?
I don't want to shoot people anymore and blow up buildings. You know why we do this here?
Artık insanları vurup, binaları havaya uçurmak istemiyorum.
To tell you the truth, I don't know what to believe anymore. He had a message for you.
- Neye inanacağımı bilmiyorum.
You know, I don't want to be somewhere else anymore.
Biliyor musun, daha fazla, başka bir yerde olmak istemiyorum.
I don't know you anymore.
Artık seni tanımıyorum.
"You know, sometimes I feel like I don't even know who you are anymore."
"Artık seni tanıyamıyorum."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]