I don't know you very well translate Turkish
158 parallel translation
Look, I don't know you very well, but from where I stand, it seems like you've made the choice not to try or something.
Bak, sizi çok iyi tanımıyorum ama bana göre denememe gibi bir şeyi seçmişsiniz gibi duruyor.
Mr. Sterling, I - I don't know very much about stocks, but - Well, if I were you, I wouldn't invest in any stock until I'd consulted my banker.
Bay Sterling, hisselerden pek anlamam ama sizin yerinizde olsaydım, yatırım yapmadan önce bankacıma danışırdım.
You see I don't know Mimi very well.
Anlarsınız Mimi'yi çok iyi tanımıyorum.
I don't really know you very well, do I?
Seni pek tanımıyorum, değil mi?
I'm afraid you don't know me very well.
Beni yeterince iyi tanımıyorsunuz.
Yes, but, you know, I don't remember her very well.
Evet, ama biliyorsun, onu pek hatırlamıyorum.
Look, I don't know your trouble, but you don't look very well to me.
Bakın, sorununuz ne bilmiyorum ama iyi görünmüyorsunuz.
You know, I don't dance very well myself.
Biliyor musun? Bende çok iyi dans edemem.
Elizabeth, I don't know you very well, but I want you to do something for me.
Elizabeth, sizi pek tanımıyorum, ama benim için bir şey yapmanızı rica ediyorum.
You don't know me very well if you think I'll let this pass.
Bundan kurtulacağını sanıyorsan beni iyi tanımamışsın.
I don't believe you know Oliver very well at all.
Oliver'i çok iyi tanıdığını sanmıyorum.
- You know very well that I don't...
- Olmadığımı çok iyi biliyorsun...
Well, I'm very glad to see you, although I don't know who you are.
Seni gördüğüme sevindim ama kim olduğunu bilmiyorum.
Look, I know you don't want to say it, but I know very well... he's going to keep me until he examines that money.
Bakın, söylemek istemediğinizi biliyorum ama çok iyi biliyorum ki parayı inceleyene dek beni elinde tutacaktır.
I don't know you very well.
Sizi çok iyi tanımıyorum.
I don't really know you very well....
Seni o kadar iyi tanımıyorum ama...
I bet you are thinking I'm just a shy guy nobody wants to know... I don't think I want to dance with you, y'know ; you don't dance very well.
Seninle dans etmek istediğimi sanmıyorum.
You know, Lieutenant, I really don't feel very well.
Biliyor musunuz, Komiser, Aslında pek iyi hissetmiyorum.
You know, Lieutenant, I really don't feel very well.
Komser, gerçekten iyi hissetmiyorum.
You know very well that I don't drink wine.
Bana gelince, ben açım.
I don't think I want to know you very well.
Seni çok iyi tanımayı istemezdim sanırım.
You don't know me but I know you very well.
Siz, beni tanımıyorsunuz ama ben sizi iyi tanıyorum.
Hi. I just wanted to say that... I'm very embarrassed by the way I behaved tonight and I... well, I don't know quite what to say now, except... the thing about love is that you can really make an ass of yourself.
Merhaba, söylemek istediğim... bu geceki davranışım için özür dilerim... ve aslında ne söyleyeceğimi tam olarak bilemiyorum... aşkın insana salakça şeyler yaptırdığını söylemek dışında.
I know that... you don't know me very well.
Beni iyi tanımadığını biliyorum.
Well, I don't know, I mean, getting married soon, I've loved you a very long time.
Yani, bilmiyorum. Demek istediğim... Yakında evlilik...
It's wrong that I don't know you very well.
Seni iyi tanımıyor olmam yanlış bir şey.
That foolishness, you know very well that I don't have children.
Saçmalık! Çocuğum olmadığını biliyorsun.
Lester, you don't do that very well, so I know all about that, too.
Lester bunu çok iyi yapmıyorsun ; bundan da haberim var.
Well, I don't know'about you folks, but I am very definitely a victim.
Sizi bilmiyorum millet ama ben kesinlikle büyük bir kurbanım.
I don't know you very well, but I wanted to ask you... ... how you got Diane Court to go out with you.
Seni çok iyi tanımıyorum, ama şunu sormak istedim Diane Court'u seninle çıkmaya nasıl ikna ettin.
Excuse me, I don't know you very well, but you're crazy if you gave this place up.
Pardon, sizi yeteri kadar tanımıyoruz ama buradan vazgeçtiğinize göre deli olmalısınız.
We don't know each other too well, .. but I love you very very very much.
seni çok az tanıyorum, ama seni çok seviyorum.
- I don't know you very well.
- Seni tanımıyorum bile.
I don't know you very well, Sarah.
Seni çok iyi tanımıyorum Sarah.
If ever Her Ladyship comes to know of this, then we all will be... You know well, Sir, that, I'm very scared of death. Don't worry, man.
hiç Hanim efendileri olacak hepimizin, sonra geliyor biliyor bu... ölümü iyi biliyorlar efendim ben çok korktum endiselenmeyin.
I guess you don't know me very well, Mom.
Beni pek iyi tanımıyorsun, anne.
You don't know me very well, but I... I've been in service to the Federation, Starfleet, all my adult life.
Beni pek tanımıyorsun ama sana şunu söyleyebilirim... ben bütün yetişkinlik yaşantımı yıldızfilosuna hizmet, etmeye adadım.
Uh, it's a very controversial issue, as you well know, and I don't claim to have it all worked out.
Sizin bildiğiniz gibi bu çok tartışmalı bir konu ve tüm bu sorunları çözebileğim konusunda bir iddiam yok.
Well, you'll be happy to know I don't work very hard.
Çok sıkı çalışmadığımı duymaktan memnun olacaksındır.
I know I don't know how to please you When you knew me you knew this very well
biliyorum bilemiyorum lütfen nasıl beni ne zamadır tanıyordun tanımak isteseydin cok iyi olurdu 120 00 : 07 : 15,701 - - 00 : 07 : 17,566 ben başka erkekler gibi görünmem
YOU KNOW VERY WELL WHY I DON'T MOVE.
Neden taşınmadığımı çok iyi biliyorsun.
I know I don't know you very well... but I just didn't know where else to go.
Seni çok iyi tanımıyorum ama başka nereye gideceğimi bilemedim.
Truth is we don't really know each other very well and, you know what if she did reject me, I'd end up going to work every day feeling like a fool.
Gerçek şu ki birbirimizi o kadar iyi tanımıyoruz. Beni reddederse her gün işe kendimi aptal gibi hissederek giderim.
Well, take it from someone who got their molars very early in life, being in love is a fantastic mystery that takes a man and a woman... I don't mean to be jerky, but I know what mystery my dad sees in you.
Tamam, bunu dişleri çok erken çıkan birinin tavsiyesi olarak al aşık olmak bir erkek ve kadını, fantastik bir gizeme doğru... Böyle duygusallık falan yaparken kabalık etmek istemem ama babam sende ne gizem gördü, anladım.
I don't know you very well, but I have the feeling that you are a tired, incompetent bag of shit who has found a place to hide.
Sizin iyi olup olmadığınızı bilmiyorum ama hislerim bana yorgun olduğunuzu söylüyor, saklamak için bulunan lanet bir yer.
Well, I don't know about you, but if I lost my left hand, I wouldn't be very happy.
Şey, seni bek iyi tanımıyorum, ama sol elimi kaybetseydim, pek mutlu olamazdım.
Well I don't know if I agree with you exactly, but... But I think you're very kind.
Bundan emin değilim ama bence çok naziksin.
And you don't know me very well, but I never do things like that.
Beni pek iyi tanımıyorsun ama hayatta böyle şeyler yapmam.
I don't know if you've noticed this or not, but we don't communicate very well.
Fark ettin mi bilmiyorum, ama seninle iyi iletişim kuramıyoruz.
I don't think you know me very well.
Beni iyi tanıdığını sanmıyorum.
I don't know you very well, but you're starting to sound a little pathetic.
Seni iyi tanımıyorum ama biraz zavallıca konuşmaya başladın.