English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't mind

I don't mind translate Turkish

10,140 parallel translation
I don't suppose you'd mind sharing that bottle?
O şişeyi paylaşmayacaksın değil mi?
If you don't mind, I'd prefer to be alone.
Sorun olmazsa, yalnız kalmayı tercih ederim.
No problem there, Johnny, I don't mind helpin'out.
Sorun yok bunda, Johnny, Yardım etmeyi düşünmüyorum.
I don't mind.
Benim için sorun olmazdı.
You don't mind if I record this?
Bunu kayda alsam sorun olur mu?
I don't mind.
Bence mahzuru yok.
I think I might stick with Doc, if you don't mind.
Sakıncası yoksa galiba doktor demeye devam edeceğim.
I don't mind.
Sorun etmiyorum.
You two don't mind, do you, if I steal Dom away for a few?
Dom'u biraz çalsam sakıncası olur mu?
I hope you don't mind sitting next to a cyborg.
Bir sayborgun yanına oturmaya aldırış etmezsin umarım.
Yeah, because I don't care how any of us got here, it's mind-blowing, incredible and grand.
Herhangi birimizin buraya nasıl evet, ı umurumda değil, çünkü O inanılmaz ve büyük aklınızı başınızdan, bu.
I'm actually the... if you don't mind, I'm the one that pulled you out.
Ben... Ben aslında... Eğer sakıncası yoksa, seni dışarı çıkaran bendim.
I can give it as hard as I can take it, and I don't mind going to jail.
Aldığım kadar, vermesini de bilirim ve hapse girmeyi de sorun etmem.
Hey, can I use this kitchen for a second, child, if you don't mind?
Mutfağı kullanabilir miyim çocuklar, müsaade ederseniz?
I don't mind.
Fark etmez.
I hope you don't mind... if Leena shows you around, I have to pop out for a spell.
Leena'nın etrafı göstermesi umarım sorun olmaz. Kısa süreliğine dışarı çıkmalıyım.
Now that I know the truth, I don't mind.
Artık gerçeği bildiğim için, umursamıyorum.
Now if you don't mind, I need to get back to my work.
Şimdi kusura bakmazsan işimin başına dönmem gerekiyor.
- If you don't mind, I'll help you.
- Sakıncası yoksa ben yardımcı olabilirim.
No I've enough reasons to not like you But don't you feed this marriage nonsense in Piku's mind, don't..
Bu yüzden mi beni sevmiyorsun? Hayır, seni sevmemek için yeteri kadar sebebim var. Ama şu evlilik saçmalığını Piku'nun aklına sokma.
I love Bhaskor da,.. or maybe he has already made a plan of coming back as Piku's kid... daughter.. don't mind me saying but I need to tell you something.
Bir dakika buraya gel. Piku'nun çocuğu olarak geri dönme planı yapmıştır belki de. Kızım, dediğime aldırma ama sana bir şey söylemem gerek.
You don't mind if I don't make it to whatever fucking party.
Partilere gelmediğimde umurunda olmuyor.
I don't know what is in the sheriff's mind.
Şerifin aklından neler geçtiğini hiç bilmiyorum.
I'm quite proud of that line actually, So I don't mind if you want to use it in your brochures.
Aslında bundan son derece gurur duyuyorum bu yüzden broşürlerinizi kullanmak isterseniz sorun değil.
I don't mind. Pays for my keep.
Önemli değil, burada kalmamın karşılığı olsun.
I don't mind.
Benim için sorun olmaz.
Dude, I don't mind.
Ortağım, ayıp ediyo'n. Tamam o zaman.
I don't mind three of us going out.
Üçümüz olunca hiç itirazım yok.
I hope you don't mind.
Umarım kızmazsın.
I don't mind.
Bana fark etmez.
If you don't mind, I'd like to see somebody.
Sıkıntı olmayacaksa birini görmek istiyorum.
I hope you don't mind my asking... what was it that turned you to the light?
Sormamda sakınca yoktur umarım ama ışığı görmeni sağlayan olay neydi?
I hope you don't mind me calling this late.
- Bu saatte aramam sorun olmaz umarım.
Oh, I don't mind waiting.
Beklemeyi sorun etmem.
- I don't mind.
- Bana hava hoş.
I don't mind showing off my girls.
Benim kızları göstermeyi umursamıyorum.
Don't mind if I do.
Eksik olma.
I can go downst... I don't mind, I can finish up and...
Aşağıya inip orada halledebilirim.
Tiny and Jojo, they don't want to do the construction, so I was looking into what cults do to force people into labor when the mind tricks don't work, and one of them was a personality test, right?
Tiny ve Jo-Jo inşaat yapmak istemiyor. Ben de akıl oyunları işe yaramadığında tarikatların insanları işçilik yapmaya nasıl zorladığını araştırdım ve onlardan biri kişilik testiymiş.
I hope you don't mind, Sheriff, I took some initiative.
Umarım sorun değildir, Şerif. Biraz inisiyatif kullandım.
I would take it, if you don't mind.
Sakıncası yoksa ben almak isterim.
I don't mind having this discussion with you.
- Seninle tartışmak istemiyorum.
I don't mind being killed as long as I became a firm teacher of this Kunigigaoka Middle School's Class 3-E.
Kunigigaoka Ortaokulu'nun 3 - E sınıfının, sınıf öğretmeni olduğum sürece öldürülmek umurumda değil.
So if you don't mind, I would just love to eat my lunch.
İzniniz olursa yemeğimi yemek istiyorum.
I don't mind you still living here, but we got to have some rules.
Burada kalman sorun değil ama bazı kurallarımız olmalı.
Somehow, I don't think canon law was constructed with my situation in mind.
Nedense kilise kanununun durumum göz önüne alınarak oluşturulduğunu sanmıyorum.
I just wanted to say, I hope you don't mind, Henry, but when you masturbate in that top room, we can see through the blind.
Umarım sakıncası yoktur Henry ama üst kattaki odada masturbasyon yaptığında perdeden görebildiğimizi söylemek istedim.
I mean, I don't mind, but it's the kids. OK.
- Benim için sakıncası yok ama çocuklar var.
I don't mind if you go.
Gitmeni önemsemem.
I don't mind telling you.
Söylemekten çekinmiyorum.
- I don't mind.
Umurumda bile değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]