I don't remember it translate Turkish
1,201 parallel translation
No, I don't remember it.
Hayır, hatırlayamadım.
I couldn't make it that day because I was... I don't remember anything.
Bunu bugün yapamayacağım çünkü ben... Hiçbir şey hatırlamıyorum.
"Girlfriend, it's been so long since I've had it, I don't even remember how it goes"?
Peki ya bir kız arkadaşıma "çok uzun süre oldu. Nasıl yapıldığını bile hatırlamıyorum" deseydim?
I don't really remember it.
Tam hatırlayamıyorum.
I don't remember any of it.
Şu an hiçbirini hatırlamıyorum.
Because I don't remember hearing about it.
Ben duyduğumu hatırlamıyorum.
But I don't remember a single minute of it.
Ama bir dakikasını bile hatırlamıyorum.
You don't remember the birthday itself, but... you see the movie often enough and it becomes the memory, you know what I mean?
Doğum gününü hatırlamazsınız, ama filmi sık sık izlerseniz hafızanızda bir anı olur. Anlıyor musunuz?
- I don't remember seeing this. - It's new.
- Bunu daha önce gördüğümü zannetmiyorum.
I don't really remember it being like that.
Ben bu şekilde hatırlamıyorum.
To be honest, I don't... remember much about it.
Açıkçası ben pek hatırlamıyorum.
I'm a little confused as well... because I don't remember performing it.
Benim de kafam karıştı çünkü bende yaptığımı hatırlamıyorum.
The trouble is... I don't remember it.
Sorun bunu hatırlamıyorum.
I just don't remember it.
Sadece hatırlamıyorum.
If what you're saying is true, how come I don't remember it?
Eğer söylediklerin doğruysa, nasıl oluyor da ben hatırlamıyorum?
- I don't remember who said it- -
İsmini hatırlamıyorum ama.
I don't remember how we came up with it... ... but, sure enough, I start screaming and yelling...
Bunu nasıl akıl ettik bilmiyorum ama bağırmaya çağırmaya başladım.
I don't remember it being scary.
Korkunç olduğunu hatırlamıyorum.
I'm sorry, I don't understand English, I don't remember it.
Üzgünüm ama İngilizce anlamıyorum, hatırlamıyorum.
Actually, I don't really remember it.
Aslında tam olarak hatırlamıyorum.
I don't remember the Lamborghini, I think it was an E-type Jag, actually.
Lamborghini muhabbetini hatırlamıyorum bence kafayı bulmuşlardır zaten.
I, uh... don't think I remember all of it, but, uh...
Ben... hepsini hatırlayamayabilirim, ama...
- Grams-- - And I'm not so old that I don't remember how truly difficult it is to wait when you find someone who gives you the love you deserve.
Ve o kadar çok hak ettiğin sevgiyi sana verecek birini bulunca beklemenin ne kadar zor olduğunu hatırlamayacak kadar yaşlı değilim.
But to the best of my recollection, I don't remember it ever being pointed... -... and it's never been hurtful.
Ama hatırladığım kadarıyla, bana asla bu kadar kırıcı konuşmazdın.
I swear, I don't even remember doing it.
Yemin ederim, yaptığımı hatırlamıyorum bile.
I remember paying for the window, but I don't remember how it broke.
Camın nasıl kırıldığını hatırlamıyorum ama tamir için para verdiğimi hatırlıyorum.
I don't remember it saying anything about costumes on the invitation.
Davetiyede kostümle ilgili bir şey hatırlamıyorum..
I've been told I spent a great deal of time there, but since I don't remember Unimatrix Zero any more than I remember Earth, it's irrelevant.
Orada çok uzun zaman geçirdiğim söylendi, ama Dünya'yı hatırladığımdan fazla, Unimatris Sıfır'ı hatırlamıyorum ve bu alakasız.
I don't... remember it, because for me, it hasn't happened yet.
Çünkü bana göre o gün daha yaşanmadı.
Unfortunately, I don't remember any of the particulars like where or when it took place but I do remember that there were some glycoproteins found at the crime scene.
Ayrıntılarını nerede ve ne zaman olduğunu hatırlamıyorum ancak suç mahallinde glikoprotein bulunmuştu.
And I can't explain all of it except to say that I don't remember... ever... thinking those words that I wrote, let alone writing them.
Hepsini açıklayamıyorum. Ama şunu söyleyebilirim. Yazdığım şeyi ne düşündüğümü hatırlıyorum, ne de onları kağıda yazdığımı.
I don't think you'll remember her smell but it's her.
Parfümünün hatırlanacak bir koku olduğunu sanmazdım ama evet bu onun kokusu.
I don't remember it, but my mom told me...
Ben pek hatırlamıyorum ama bana da annem anlatmıştı...
I don't remember. It was hot! I told you never to sleep with your feet uncovered!
Seni çok seviyorum, John. "
Maybe a couple of times, or maybe not. I don't remember. But it wasn't that serious... until recently.
Kaç kez onun hakkında konuştuğumu hatırlamıyorum ama yakın zamana kadar aramızda ciddi bir şey yoktu.
I don't remember seeing it.
Böyle bir dosya hatırlamıyorum.
I don't remember exactly what it was, but you may be sure there wasn't a word of truth in it.
Tam olarak neler dediğimi hatırlamıyorum ama emin olun ki... tek kelimesinde bile hakikatten eser yoktu.
I don't remember when it started.
" Ne zaman başladığını hatırlamıyorum.
Strange, I don't remember leaving it there.
Çok tuhaf, burada bıraktığımı hiç hatırlamıyorum.
I don't remember it ever being so cold.
Yaşadığım en soğuk kış.
I don't even remember doing it.
Yaptığımı bile hatırlamıyorum.
Once. And I don't even get to remember it.
Bir kere. ve zar zor hatırlıyorum.
No, I don't remember anything except... it was a corpse.
Hayır, onun bir ceset olduğu dışında hiçbir şey hatırlamıyorum.
well, I don't remember exactly but... ... it's pretty much about having and giving and sharing and receiving.
Şey, bire bir hatırlamıyorum ama çoğunlukla sahiplenmek, vermek, paylaşmak ve almakla ilgiliydi.
I don't remember. Why do you assume it was my fault?
Hatırlamıyorum, neden bunun benim suçum olduğunu düşünüyorsun.
And most of all, I'll remember that everything I really need I already have, and whatever I don't have will come to me when I'm ready to receive it.
En önemlisi de ihtiyacım olan her şeye zaten sahip olduğumu hatırlayacağım. Sahip olmadıklarımsa almaya hazır olduğumda bana gelecek.
Don't you remember? I put it right here on the bar.
Onu masanın üstüne koyduğumu hatırlıyorum.
I don't remember what it was.
Ne olduğunu hatırlamıyorum.
Remember it, write it down, paint a picture... I don't care what you do.
Bir yerlere not et ki bir daha unutmayasın.
I don't remember anything about it.
Bu konuda hiçbir şey hatırlamıyorum.
And I don't remember who's dead but anyway now she's in Chili, and she just forgot to tell me that it won't be possible for me.
Kimin öldüğünü hatırlamıyorum, ama o şimdi Şili'de, ve bunun mümkün olmadığını bana söylemeyi unuttu.
i don't care how long it takes 27
i don't think so 6892
i don't speak russian 17
i don't know 71756
i don't care 5140
i don't smoke 209
i don't understand 6275
i don't 12020
i don't understand what you mean 21
i don't give a shit 400
i don't think so 6892
i don't speak russian 17
i don't know 71756
i don't care 5140
i don't smoke 209
i don't understand 6275
i don't 12020
i don't understand what you mean 21
i don't give a shit 400
i don't care what happens to me 20
i don't care anymore 101
i don't mind 890
i don't know what you mean 438
i don't care what you think 60
i don't remember 1361
i don't think so either 27
i don't know you 553
i don't want to bother you 51
i don't want to lose you 137
i don't care anymore 101
i don't mind 890
i don't know what you mean 438
i don't care what you think 60
i don't remember 1361
i don't think so either 27
i don't know you 553
i don't want to bother you 51
i don't want to lose you 137