I don't remember this translate Turkish
599 parallel translation
Oh, my dear, i've tried so many kinds, i don't really remember which this is.
O kadar çok çeşit denedim ki hangisi olduğunu hatırlamıyorum.
I don't blame you, but you must remember, this is a weird country.
Sizi suçlamıyorum ama unutmayın, burası tuhaf bir yer.
You know this game, don't you? I don't think I remember, auntie I really ought to go.
Hatırladığımı sanmıyorum, hala aslında gitmem lazım
If one of you don't help me, everyone of you whose face I remember... I'll call out, if you live through this epidemic, to be challenged.
Eğer içinizden biri bana yardım etmezseniz, yüzünü hatırlayıp ismini söylediklerim eğer bu salgına yakalanırsanız, gününüzü göreceksiniz.
I don't remember none of them weeks - but this, nearly 20 years ago, I remember that.
Oysa o haftaları hatırlamıyorum bile. Anlattıklarım 20 yıl önceydi. Bunu hatırlıyorum.
I don't remember this.
Bunu hatırlamıyorum.
I'm sorry, but I really don't remember meeting this gentleman.
Üzgünüm, bu beyi hatırlamıyorum.
I don't remember anything in the book that tells you... how to draw up a battle line for a war like this.
Kitapta böylesi bir savaş için nasıI çarpışma hat kurulacağını anlatan herhangi bir şey hatırlamıyorum..
He said maybe it's some weeds that she ate on the parade ground and now she's got poison wind, but that don't seem right because I remember she ate a whole field full of weeds once and never acted like this. Yeah.
Evet.
Well, I don't remember this.
Hatırlamıyorum.
I don't remember ever feeling this way.
Hiç böyle hissettiğimi hatırlamıyorum.
Do you know, I don't even remember how this happened.
Biliyor musun, bunun nasıl olduğunu bile hatırlamıyorum.
There was this time, I don't remember how old we were probably, you know, 10, 11. We jumped on a train...
Bir keresinde, kaç yaşındaydık hatırlamıyorum muhtemelen on ya da onbir ve bir trene atlamıştık...
I - I really don't understand you, Sergeant, or your insinuations... Or whoever wrote this, I can't remember the next line.
Gerçekten, anlamıyor musun Çavuş ya da imalarda mı kim yazmış bunu, bir sonraki satıra hatırlamıyorum.
No, I don't remember any scripts... as wild or as stretching of the imagination... as this yarn has turned out to be.
Hayır, bu hikayede de göründüğü gibi... insanların hayalgücü kadar geniş ve çılgın... bir senarist görmedim.
I don't remember another storm like this one since I got married.
Evlendiğimden beri böyle bir fırtına görmedim.
Incidentally, I've been looking at this number you're gonna do, and I don't remember ever hearing it before.
Tesadüfen yapacacağın bu numaraya bakıyordum ve daha önce duyduğumu hatırlamadım.
I don't remember anybody being this happy when we won.
Biz kazandığımızda bu kadar mutlu olan kimseyi hatırlamıyorum. Ben dahil.
I know this is very silly, and I'm sure you don't remember, not with all the millions of people you meet...
Çok saçma olduğunu biliyorum, eminim hatırlamıyorsunuzdur milyonlarca insan tanıyorsunuz.
I'm a firm believer that words alone are useless, so I'm going to make sure you remember our little chat every time you sit down this week, but don't worry, you'll still be in there against John Paul Jones Academy.
Şimdi bu konuda söyleyecek bir şeyin var mı? Ben uygulamadan yanayım. Sözler tek başına bir işe yaramaz.
I found this drawing and I don't remember doing it.
Bir resim buldum, ama çizdiğimi hatırlamıyorum.
I don't remember none of this.
Hiçbir şey hatırlamıyorum.
I don't remember him being like this.
- Böyle olduğunu hiç hatırlamıyorum.
I don't know, I have this since I can remember.
Bilmiyorum, hatırladığımdan bu yana benimle.
This'll be the first year since I don't remember when... that y'all aren't first.
Bu uzun yıllardır sizin birinci olmadığınız ilk sene olacak.
I don't remember the last time... that I have seen this much detail expressed on :
Yazdığın şu konuya ilgili detaylı bir açıklamayı... en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum :
Why don't I remember any of this?
Neden bunların hiçbirini hatırlamıyorum?
I don't remember this, but in my worst nightmares, a giant black steam engine would pursue me.
Tabii bunu hatırlamıyorum. Ama en kötü kâbuslarımda koca siyah bir buharlı trenin beni kovaladığının görüyorum.
I DON'T REMEMBER BRINGING THIS IN HERE.
Buraya bunu getirdiğimi hatırlamıyorum.
I taught you all of this, don't you remember that?
Sana bunların hepsini öğrettim, hatırlamıyor musun?
" I don't remember anything about this guy coming in there...
" Bu adamın buraya gelip gelmediğini hatırlamıyorum.
I don't remember any of this.
Hiçbirini hatırlamıyorum.
I don't remember this place.
Bu yeri hiç hatırlamıyorum.
I remember you don't drink, but somehow, this seems like a good time to start.
İçmediğini hatırlıyorum ama galiba bu içkiye başlamak için çok iyi bir zaman.
Look, asshole, don't you remember... what a shithouse this place was before I showed up?
Bak salak, hatırlarsan ben gelmeden önce burası boktan bir yerdi.
You're with this one hoping to forget about the... other one, even if I don't remember her name.
Onu unutmak için bu ilişki. Adını hatırlamasam da.
I don't even remember going to bed with this woman, whoever she is.
Bu, adını bile bilmediğim kadınla, yatağa girdiğimi hatırlamıyorum.
I don't expect you to remember where this came from.
Bunun nereden geldiğini hatırlamanı beklemiyorum.
I don't remember it bein'this painful.
Ama bu kadar ağrıdığını hatırlamıyorum.
I don't remember anything I used to know about wine. Is this any good?
Şaraplarla ilgili bildiğim herşeyi unutmuşum.
"Not this I don't." Remember those words.
"Bunu getirmem." Bu sözleri hatırla.
Help us remember, wait a minute I don't know about you guys... but this is the first time since I got here that I feel good I mean I feel half way safe.
Dur bir dakika. Sizi bilmem ama buraya geldiğimden beri ilk defa kendimi iyi yani güvende hissediyorum.
I don't remember this scene.
Bu sahneyi hatırlamıyorum.
This is the first time I can remember when I don't have a soul to look after.
Hayatımda ilk defa hayatımda bakacağım kimse yok.
I don't remember ever feeling this awake.
Daha önce kendimi hiç böyle uyanık hissetmemiştim.
You know, I don't remember how this all began or what I did.
Tüm bunların nasıl başladığını ya da neler yaptığımı hatırlamıyorum.
I don't remember buying this stuff.
Bunları aldığımı hatırlamıyorum.
I don't remember anybody calling the FBI in on this.
Ben FBI'ın çağrıldığını hatırlamıyorum.
I don't expect you to stop this... but you better remember what you see here tonight!
Buna engel olmanızı beklemiyorum... ama bu gece burada gördüklerinizi unutmasanız iyi olur!
I don't remember this person, but I've heard that name before.
Onu hatırlamıyorum ama, bu ismi daha önce bir yerde duymuştum.
Wait a minute, I don't remember this.
Bir dakika, bunları hatırlamıyorum.
i don't care how long it takes 27
i don't think so 6892
i don't speak russian 17
i don't know 71756
i don't care 5140
i don't smoke 209
i don't understand 6275
i don't 12020
i don't understand what you mean 21
i don't give a shit 400
i don't think so 6892
i don't speak russian 17
i don't know 71756
i don't care 5140
i don't smoke 209
i don't understand 6275
i don't 12020
i don't understand what you mean 21
i don't give a shit 400
i don't care what happens to me 20
i don't care anymore 101
i don't mind 890
i don't know what you mean 438
i don't care what you think 60
i don't remember 1361
i don't think so either 27
i don't know you 553
i don't want to bother you 51
i don't want to lose you 137
i don't care anymore 101
i don't mind 890
i don't know what you mean 438
i don't care what you think 60
i don't remember 1361
i don't think so either 27
i don't know you 553
i don't want to bother you 51
i don't want to lose you 137