English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't smoke

I don't smoke translate Turkish

999 parallel translation
- I don't smoke.
- Sigara içmem.
You mind if I don't smoke?
Sigara içebilir miyim?
I don't like cigar smoke in my room.
Odamda sigara dumanı istemiyorum.
No, thank you. I don't smoke
Teşekkür ederim, kullanmıyorum.
- Thank you, I don't smoke.
- Teşekkür ederim içmiyorum.
- I don't smoke.
- İçmiyorum.
- I don't smoke cigarettes.
- Ben içmiyorum.
I don't smoke.
Sigara içmem.
No, thanks. I don't smoke.
Hayır, teşekkürler içmiyorum.
I don't smoke.
Ben içmiyorum.
I don't smoke but there's Simpson's there. He won't need it anymore.
Ben içmem fakat şurada Simpson'unkiler duruyor.
He asked me if had any tobacco but as you know I don't smoke.
Bana tütünüm olup olmadığını sordu, fakat bildiğiniz gibi ben içmem.
- Thank you. I don't smoke.
- Sag ol, içmiyorum.
I don't smoke.
Ben sigara kullanmam.
I haven't lit a fire in days so the Germans don't see smoke.
Günlerce hiç ateş yakmadım ve Almanlar hiç duman görmedi.
But I don't smoke.
Ama ben sigara içmem ki.
She laughed at me because I don't smoke yet.
Hâlâ sigara içmediğim için bana güldü.
I don't smoke.
Sigara kullanmıyorum.
No, I don't smoke.
- Hayır, içmem.
I don't believe women should smoke.
Bence bir kadın sigara içmemeli.
I don't smoke, but thanks anyway.
Sigara içmem, ama yine de sağol.
I don't smoke.
Sigara içmiyorum.
- You don't mind if I smoke, do you?
- Sigara içmemin sakıncası yok değil mi?
I don't smoke either.
Ben de içmiyorum.
Again, I don't wanna sound like an Injun trader, but with all that smoke in the hills and you with no guns -
Kızılderili tüccarlar gibi konuşmak istemem ama tepedeki duman ve siz silahsızsınız...
The principal of my old school sent it to me. I don't smoke pipes.
Eski okulumun başkanı yolladı onu bana.
I don't smoke much.
Fazla içmem.
No, thank you, I don't smoke.
Hayır, teşekkür ederim, kullanmıyorum.
I don't smoke.
Ben sigara içmem.
I don't smoke.
Kullanmıyorum.
- I don't think a dancer should smoke.
- Dansçı biri içmemeli bence.
- No, I'm sorry. I don't smoke.
- Hayır, üzgünüm Ben sigara içmem.
I keep forgetting you don't smoke
Sigara içmediğini hep unutuyorum.
- No, thanks, I don't smoke.
- Hayır, teşekkürler, ben sigara içmiyorum.
Understand, I don't mean to say that our merger has hit a snag, or failed to gel, or gone up in smoke, or fallen through.
Yanlış anlamayın, anlaşmanın bir sorunla karşılaştığını..... veya uyum sağlanamadığını..... veya yanıp kül olduğunu veya başarısız kaldığını söylemiyorum.
Guess it must taste pretty good. I don't smoke myself.
Umarım tadı iyidir Kendim içmem.
You know I don't smoke.
Sigara içmediğimi biliyorsun.
Oh, I don't smoke.
- Sigara içmiyorum ki.
If you want to smoke a cigarette, I don't mind.
Sigara içmek istersen umursamam.
No one has a match? I don't smoke.
Ben sigara içmiyorum.
- Don't yell, I want a smoke!
- Bağırma, bir sigara istiyorum!
Aunt, but I don't smoke cigars.
Ama teyze, puro içmiyorum.
I don't do anything anymore but sit in my room, read, look at television, and smoke cigars.
Ama artık hiçbir şey yapmıyorum. Bütün gün evde oturup kitap okuyor, televizyon izliyor ve sigara içiyorum.
I don't want to smoke sugar corn and bulls'hair.
Şeker, Mısır ve Tütün istemiyorlar. İspanyaya girmesi yasak.
- No, I don't smoke.
- Hayır, ben sigara içmiyorum.
I don't smoke.
Tütün içmiyorum.
No, no I don't want to smoke and I don't want to drink.
Hayır, hayır sigara da, içki de istemiyorum.
But I'm not worried because I don't smoke.
Sigara içmediğim için endişelenmiyorum.
Thank you, I don't smoke.
Teşekkürler, kullanmıyorum.
- I don't smoke.
Sigara içmiyorum.
No, thanks, I don't smoke.
Hayır, sağ ol. Sigara kullanmıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]