English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't think i can

I don't think i can translate Turkish

6,438 parallel translation
Bob, this has been one of the best jobs I've ever had, but I don't think I can stay at the detective agency.
Çok şeker değil mi? Über tatlı. Şerbet gibi tatlı.
Uh, yeah, I don't think I can do this.
- Bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
I don't think I can even look at him, like, without getting pregnant.
Ona hamile kalmadan bakabileceğimi bile sanmıyorum.
And "Hold On." Walter, I don't think I can handle this.
"Dur Biraz" da. Walter bunu kaldırabileceğimi sanmıyorum.
'Cause I don't think Maddie here can survive without her Saturday morning super daddy pancakes.
Çünkü Maddie cumartesi sabahları süper baba krepleri olmadan hayatta kalamaz.
Whatever you think you got on me, I can assure you, you don't have it.
aklından neler geçiyor bilmiyorum ama şuna emin ol bunu yapamazsın.
I don't think she can wait.
Fazla zamanı olduğunu sanmıyorum.
I have done everything I possibly can, and I don't think that it's a matter of time, Julia.
Yapabileceğim her şeyi yaptım ve bunun zaman meselesi olduğunu sanmıyorum, Julia.
I don't think I can.
Yapabileceğimi sanmıyorum.
I don't think I can go much further.
- Daha fazla devam edemeyeceğim.
I don't think we can.
Yapabileceğimizi sanmıyorum.
I know, but I just don't think eventually can be today, all right?
Biliyorum ama o günün bugün olmasını istemiyorum tamam mı?
Quesada : I don't think there's enough that can be said about Jack Kirby and Steve Ditko.
Jack Kirby ve Steve Ditko için ne söylense yeterli kalacak bir şeyin olduğunu sanmıyorum.
I don't think I can do this anymore, Carl. I don't think I want to be here.
Artık bunu yapabileceğimi sanmıyorum Carl, artık burada olmak istediğimi sanmıyorum.
Okay, but now that I know how good it feels, I don't think I can control it.
Tamam, ama nasıl hissettirdiğini artık öğrendiğim için,... kontrol edebileceğimi sanmıyorum.
I don't think we can be brave without first feeling fear.
Başta korkuyu hissetmeden cesur olamayız.
You know, I just don't think it's a good idea to have Haven's most wanted riding shot gun where everyone can see her.
Haven'ın en çok aranan suçlusunun ön koltukta oturmasının iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
I don't think I can get better.
İyileşebileceğimi sanmıyorum.
I don't think I can be with Sean anymore until I figure this out.
Artık Sean'la birlikte olabileceğimi düşünmüyorum taki bunu bulana kadar
I don't think I can handle the clinic by myself.
Kliniği tek başıma idare edebileceğimi sanmıyorum.
Yeah, well, I don't think I can.
Evet, peki ama sanırım yapamayacağım.
I don't think I can go back to that place.
Tekrar o yere gidebileceğimi sanmıyorum.
I don't think I can have lunch with you today.
Bugün seninle yemeğe çıkabileceğimi sanmıyorum. Bugünlük affına sığınsam?
I don't think he can feel it, Miho.
Hissedebileceğini düşünmüyorum, Miho.
I can take you to the probe sites, but I don't think... these conditions are gonna hold.
Seni sonda alanlarına götürebilirim fakat bence şartlar devam etmeyecek.
We don't have enough life support to make it back to Earth, but... I think we can scratch our way to Edmunds'planet.
Dünyaya dönmeye yetecek kadar yaşam desteğimiz yok fakat Edmunds'un gezegenine zar zor ulaşabiliriz.
I don't think I can get all the way...
Malibu'ya kadar... seni götüremem.
I know you don't wanna talk about it, but we have to make it clear that you are not a member of the Church of the Cosmic Wind and that you do not think you can fly.
Konuşmak istemiyorsunuz ama Kozmik Rüzgar Kilisesi'ne üye olmadığınızı ve uçabildiğinizi sanmadığınızı netleştirmeliyiz.
You don't think that I fight with my bosses every day so that I can report on stories, that damn well matter?
Patronumla her gün, güzel olayların olduğu haberler sunabilmek için münakaşa etmediğimi mi sanıyorsun?
He sounds like a rascal, but I don't think it's anything I can't handle.
Bir yaramaz gibi geliyor, Ama sanmıyorumben işleyemez şey bu.
I don't think I can do this anymore.
Dostum, artık bunu yapamam.
- No, I'm so sorry, I don't think I can do this.
- Hayır, üzgünüm. Yapabileceğimi sanmıyorum.
Man, if another wonderful face comes out of there, I don't think I can handle it.
Oradan çok güzel suratlı başka biri çıkarsa bunu kaldırabileceğimi sanmıyorum.
- I don't think I can work that out.
- Bunu halledebileceğimi sanmıyorum.
I don't care how messed up these brains make you, I need you to think how we can bring this thing, this forcefield, down.
Yediğin beyinler seni ne kadar aptallaştırıyor umurumda değil bu güç alanını etkisiz bırakmanın bir yolunu bulmanı istiyorum.
I don't like to think about it, it hurts me even today.
Bu konuyu düşünmek istemiyorum, bugün bile canımı acıtıyor.
You don't think I can take care of people?
Millete göz kulak olamam mı sanıyorsun?
I don't think we can get across this minefield.
Bu kozalarla dolu şehirden geçebileceğimizi sanmıyorum.
- I don't think you can.
Hiç sanmıyorum.
See, this is why I don't think I can have Brenner on my team.
Gördun mu, iste bu yuzden Brenner'ı takımımda istemiyorum.
Daddy, I don't think I can do this.
- Dayanabileceğimi sanmıyorum.
I don't think I can play otherwise.
Başka türlü çalamam diye düşündüm.
So, when I write this article, I don't think I can avoid mentioning how she died.
Bu makaleyi yazarken, onun nasıl öldüğünden bahsetmeden edemeyeceğim.
But I don't think I can drive right now. Been drinking. Come on.
- Şu an araba kullanamam, alkollüyüm.
I don't know how you guys think she's gonna play nightlight if she can't even cross a log.
Kütüğü bile geçemezken nasıl gece lambası oynayacağını düşünüyorsunuz bilmiyorum.
I don't think Hank can do that.
Hank'in bunu yapabileceğini sanmam.
I would love to, actually. I just don't want her to think that I can't do my job and I need an intern to help me. Okay, you're not gonna want to hear this, but I heard women who sleep less than seven hours a night gain 38 % more weight than women who sleep more than seven hours a night.
aslında zevk duyarım onun, işimi yapamadığımı ve bana yardımcı olacak bir stajere ihtiyacım olduğunu düşünmesini istemiyorum tamam, bunu duymak istemeyeceksin ama gecede yedi saatten az uyuyan bayanların gecede 7 saatten fazla uyuyan bayanlara göre
I don't think I can trust you.
Sana güvenebileceğimi pek sanmıyorum.
There are no customers in there at the moment, so I don't think you can make too much of a mess of things.
Şu an dükkânda müşteri olmadığına göre fazla sorun yaratacağını sanmıyorum.
I don't think I can afford a place in Brooklyn.
Brooklyn'e gücümün yeteceğini sanmıyorum.
I love you, Kira... But I don't think you can help me.
Seni seviyorum Kira ama bana yardım edebileceğini sanmıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]