I don't understand what's going on translate Turkish
119 parallel translation
But I don't understand what's going on anymore.
Ama artık olup bitenler hakkında hiçbir fikrim yok.
I don't understand what's going on.
Hiçbir şey anlamadım.
I don't understand what's going on here.
Anlamıyorum.
I don't understand what's going on.
Neler olup bittiğini anlamıyorum.
- I don't understand what's going on.
- Burada ne olduğunu anlamıyorum.
I don't understand what's going on here.
Burada neler olduğunu anlamıyorum.
I still don't understand what's going on.
- Ama ben hala bana neler olduğunu anlamıyorum.
I don't understand what's going on.
Anlamıyorum, neler oluyor.
I don't understand what's going on. Interpreter :
Neler oluyor anlamıyorum.
I don't understand what's going on!
Neler olduğunu anlamıyorum.
I don't understand what's going on today.
Bugün neler olduğunu anlayamıyorum.
I don't understand what's going on between you and me.
- Fakat anlamadığım sen ve ben arasında ne olduğu.
I don't understand what's going on at all!
Neler olduğunu anlamadım!
Over! I don't think you understand what's going on, sir.
Sanırım burada olanları anlamıyorsunuz, efendim.
I don't know if I understand him, what's going on inside.
Onu anlayıp anlamadığımı, içinden neler geçirdiğini bilmiyorum.
I already told you, I don't understand what's going on here either.
Sana söylemiştim. Burada neler olduğunu anlamıyorum.
I don't understand what's going on.
Neler olduğunu anlayamıyorum.
- I don't understand what's going on. - He'll be all right.
- Neler oluyor anlamıyorum.
But I don't understand what's going on.
Ama neler oluyor anlamıyorum.
I don't really understand what's going on with you right now.
Sana neler olduğunu gerçekten anlayamıyorum.
I'm sorry, I don't understand what's going on.
Affedersiniz, ama neler olduğunu anlamıyorum.
Listen, journalist, give me better a cigarette... I couldn't understand what was going on... it's dark and... you don't know, it's day or night
Dinle, gazeteci, bunun yerine bana bir sigara ver. Aklımı oynatacağımı düşündüm karanlıkta oturunca ve gündüz mü, gece mi bilemiyorsun.
I don't understand what's going on here, sir.
- Burada neler olduğunu anlayamıyorum efendim.
What I don't understand is you're willing to walk into bullets for me... but you won't share what's going on inside.
Anlamadığım nokta, Benim için mermilere karşı yürüyebiliyorsun ama içinde olup biteni, kimseyle paylaşmıyorsun.
- I don't understand. What's going on?
- Neler olduğunu anlamıyorum!
I don't understand what's going on.
Olanları anlamıyorum.
- I don't understand what's going on.
- Neler olduğunu anlamıyorum.
I don't understand what's going on.
Neler olduğunu anlamıyorum.
You know what? I don't understand what's going on with you.
Sana neler oluyor anlamıyorum.
I don't understand what's going on here.
Ben anlamıyorum ki ne oluyor.
I don't understand what's fucking going on here!
Burada ne boklar dönüyor bilmiyorum!
I don't understand what's going on here- - I signed your paper.
Anlamıyorum burada neler oluyor--Sizin kağıtlarınızı imzaladım.
Listen, Judith, I don't think you understand what's going on here.
Dinle, Judith. Burada olan bitenin gerçek sonuçlarını kavradığını sanmıyorum.
- I don't understand what's going on.
- Ne olduğunu anlamıyorum
I don't understand what's going on, Ethan.
Anlamıyorum. Neler oluyor, Ethan?
I don't understand what's going on.
Ne olduğunu anlamıyorum
I don't really understand what's going on here.
Burada neler olduğunu anlamıyorum.
I don't understand what's going on at all!
Neler döndüğünü anlamıyorum.
I don't understand what's going on.
- Neler oluyor, anlamıyorum.
I don't think you really understand what's going on here.
Ne olduğunu tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
I don't understand what's going on.
Ne olduğunu anlamıyorum.
Yeah, well, I just don't understand what's going on, do I?
Evet, sadece anlayamıyorum o kadar.
I don't understand what's going on... I threw away everything that I didn't need
Neler oluyor anlamıyorum. Başka kimsenin sahip olamayacağı hayallerim vardı. İhtiyacım olmayan her şeyi bir kenara fırlattım.
I don't understand what's going on...
Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
I don't understand everything that's going on, but these brothers, they're obviously trying to find out what they can about me.
Ben de her şeyi bilmiyorum. Ama bu kardeşler arkamdan dolaplar çeviriyorlar.
I don't understand what's going on, all right?
Neler dönüyor bilmiyorum, tamam mı?
I don't understand what's going on...
Neler oluyor, bilmiyorum.
I don't understand what's going on here.
Standart prosedür böyle.
I don't understand. What's going on?
- Ben anlayamıyorum neler oluyor?
I don't understand what's going on.
Evet, burada neler döndüğünü anlamıyorum.
I really don't understand what's going on right now.
Şu an neler olduğunu anlayamıyorum.