English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't want it back

I don't want it back translate Turkish

241 parallel translation
No, that's not it. I don't want to get my memories back.
Hafızamı geri istediğimden değil.
I don't want to retrieve back those words just to try to manage those feelings, and have it complicate everything again.
Baş edemeyip kaldıramayacağım şeylerle hayatımı karıştırmak istemiyorum.
I don't know if you use or sell it, but I want it back!
Acaba onları kullanıyor musun yoksa satıyor musun, geri istiyorum!
The money I made in this rotten business Is no good for me, Joe. I don't want it back.
Bu iğrenç işten kazandığım para bana bir yarar sağlamıyor, Joe.
I don't want it back.
Geri istemiyorum.
And I don't want to dig it worrying about a gun at my back.
Ve sırtımda bir tabancayı düşünerek onu kazmak istemem.
They can have my salary back. I don't want it.
Aldığım tüm parayı geri vermek zorundaysam veririm.
I'm sorry, Susan, I don't want to hurt you, but it's time you were brought back to reality.
Üzgünüm Susan, ama artık gerçek dünyaya dönmelisin.
It's useless even if I carry it I did have a sword once, I... Kindly take it back, I don't want
Benimde kılıcım var ve bir yıl önce, ben artık kullanamam, geri götür.
It's yours, and I don't ever want it back.
O senin, ve bir daha geri istemiyorum.
I don't want it and I'm giving it back to him.
Onun kanını istemiyorum o yüzden geri veriyorum.
Hey, back off with your sauce. I don't want to taste it.
Uzak dur, canım sosunun tadına bakmak istemiyor.
I don't want it to sound like I'm asking you to spy, but if you could simply keep tabs on him and report back to me by phone from time to time, letting me know how he's getting on.
Onu gözetlemenizi istiyormuşum gibi görünmek istemem. Ama ona farkettirmeden yaptıklarını takip edip... neler yaptığı hakkında bilgim olması için, zaman zaman... telefonla bilgi vermenizi rica ediyorum.
I don't want to bring back an old pain, but it is necessary.
Eski acılarını canlandırmak istemiyorum ama bu çok önemli.
I don't want to hear one more word out of you... or it's back to the tree.
Bir kelime daha duymak istemiyorum yoksa ağaca geri dönersin.
In fact, I don't care if they ever get Number Five back... but I want to see it.
Ayrıca, 5 numarayı geri almaları umurumda değil... ama onu görmek istiyorum.
- I don't want you to give it back.
- İstediğim...
I don't want trouble If Tito wants it back...
Bela istemiyorum. Tito geri istiyorsa...
When a piece of me gets shot off I don't want it back.
Eğer bir parçam vurulmuşsa artık onu geri istemem.
Roy, take that money back I don't want it
Roy, o parayı al. Ben istemiyorum.
Emma, I want you to lock this door behind me. - Don't open it until I come back.
Arkamdan kapıyı kilitle ve ben gelene kadar da açma.
It's like... I know you're there, but I don't want to know. Back again!
Sanki orada olduğunu biliyorum, ama bilmek istemiyorum.
No, no. I don't want it back.
Hayır, istemiyorum.
I don't want no hassle. Pay for it or put it back.
Rahatsızlık vermek istemem ama ya bedelini öde ya da yerine koy.
I know you wanted to waltz in here today and I'd tell you to go back to practice right now... but I don't want it to have to tear again.
Bugün burada işin bitmesini istediğini biliyorum ve ben de sana geri dönüp antrenman yapabileceğini söyleyebilirim... ancak tekrar sakatlanmanı istemiyorum.
Take your damn ring back, I don't want it anymore.
Yüzüğünü geri al, artık istemiyorum.
I don't want this to come back and haunt me. It won't, as long as I'm here.
O olmayacak, ben burada olduğum sürece.
I don't want to take it back.
Ben geri almak istemiyorum.
Do you think I don't want him back? Is that it?
Oğlumu istemiyor muyum sanıyorsun?
It's lovely. Katherine, I don't want to beat a dead vampire here, but I really want to thank you for coming to my rescue back there.
Katherine, ölü bir vampiri dövmek istemem ama orada imdadıma yetiştiğin için sağ ol.
I didn't like it. I don't want to go back tomorrow.
Hiç sevmedim. Yarın tekrar gitmek istemiyorum.
I don't know exactly when I lost control of my life, but I want it back!
Sen dinle, Ben! Hayatımın kontrolü kaybetmiştim fakat şimdi geri alacağım!
o / ~ Life keeps bringing me Back to you o / ~ Keeps bringing me home o / ~ It don't matter What I want to do o / ~'Cause it's got A mind of its own
# Life keeps bringing me Back to you # # Keeps bringing me home # # It don't matter What I want to do #
* Life keeps bringing me Back to you * * Keeps bringing me home * * It don't matter What I want to do *
[TrueMan ] [ @ Gl]
- If you don't want it, I want it back.
- İstemiyorsan, geri alabilirim.
I don't want it back!
Geri istemiyorum!
I don't want it coming back to life.
Tekrar yaşamasını istemiyorum.
I don't want it getting back to me.
Bana geri donmesini istemiyorum.
And I don't want you crawling back here knocking on my door pleading for help the second Teen Witch's magic goes all wonky or little Xander cuts a new tooth. We're through. Got it?
Amatör büyücünün büyüsü kontrolden çıktığında, Xander yeni bir diş çıkardığında buraya yine sürünerek gelmeni, kapımı çalıp yardım dilenmeni istemiyorum.
Iris, I'll pay you back. Oh, I don't want it back. I just want a piece.
- Onun planladığı her neyse ondan pay istiyorum yoksa bütün maaş çeklerimi bozdurup seni mahvederim.
It's not that I don't want you to go off and realize your dreams, Joey because I do, but for the first time I felt like it wasn't me that was holding you back from them.
Gidip hayallerini gerçekleştirmeni istemediğimden değil, Joey. Ama ilk defa olarak seni hayallerinden uzak tutanın ben olamadığımı hissettim.
When I get back, I don't want to hear another word about it.
Döndüğümde, bununla ilgili tek kelime bile duymak istemiyorum. Tamam mı?
And I was, uh, just - - it was like a - - a revelation to me, and I realized, "These guys don't want to go back to work after lunch, but they're going."
Ve sanki ben - - Bu sanki benim için bir ilham oldu, ve farkettim ki "Bu adamlar da yemekten işe dönmek istemiyorlar, ama dönüyorlar."
I don't know how it happened... but, please, I don't want to go back to my quarters.
nasıl olduğunu bilmiyorum... Ama, lütfen, odama dönmek istemiyorum.
I don't want to go back and see the first part after you know how it ends.
Sonunu bildikten sonra, geri dönüp başını seyretmek istemiyorum.
It's not that I don't want to it's just that things can't go back to the way they were.
Max, bunu söylemek istemiyorum ama eskisi gibi olamayız.
I don't want it to hold you back.
Seni durdurmasını istemiyorum.
- I don't want to do it back to you.
- Ben sana yapmak istemiyorum
- Miguel, look... I Just don't want to keep coming back here for it, okay?
Miguel, bak. Buraya bunun için gelip gitmek istemiyorum tamam mı?
I'm bringing it up because I don't want to go back alone.
bundan söz ediyorum çünkü yalnız dönmek istemiyorum.
Send it back, I don't want it.
Geri gönderin, istemiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]