English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I don't want to know

I don't want to know translate Turkish

7,977 parallel translation
I know you don't want to see me, Mum.
Beni görmek istemediğini biliyorum anne.
And it's not that I don't want to, you know that I do.
Bu istemiyorum demek değil istediğimi biliyorsun.
Got the rest of your life like that to get whipped into a frenzy by the females. I don't know why you want to start now.
Kadınlar seni hayatının geri kalanında çıldırtacak zaten, neden şimdi başlıyorsun?
So maybe then you don't want to know what I was able to salvage from the victim's somewhat-melted camera.
O zaman kurbanın erimiş kamerasından neler kurtardığıma bakmak istemezsiniz.
I just don't want to know what's happened in and on the fine things.
Ben sadece o güzel şeylerde neler yaşandığını bilmek istemiyorum o kadar.
There's nothing I want more than to find a way back to where we were, but... I don't know if we can. No, we can't.
Eski halimize dönmekten çok istediğim bir şey yok ama dönebilir miyiz bilmiyorum.
If it's you, or the government I don't know how it works, I don't. But what I want is for you to offer us a...
Siz veya hükümet bu işler nasıl yürür bilmem, gerçekten ama sizlerden bize bir...
I don't want you to do anything you don't want to do and, you know, we're partners.
Seni yapmak istemediğin hiçbir şeyi yapmak istemiyorum yani ortağız biz sonuçta.
I-I know you worry about me a lot, and I don't want you to.
- Benim için çok endişeleniyorsun. Buna gerek yok.
I want you to know that I don't tell your mom everything.
Şunu bilmeni isterim ki her şeyi annene anlatmıyorum.
I just don't want to start something we can't finish, you know, in front of... I, uh... In front of my house, and all.
Bitiremeyeceğimiz bir şeyi başlatmak istemiyorum...
And you know I don't want to disappoint you.
Ve seni hayal kırıklığına uğratmak istemediğimi biliyorsun.
I don't want to interrupt, but I do think it's important that you know what Jane's thinking.
Bölmek istemem ama, bence Jane'in ne düşündüğünü bilmeniz gerçekten önemli.
And listen, I know this is the worst time in the world, and trust me, I don't want to be thinking about this.
Dinle, biliyorum şu anda dünyanın en kötü zamanı, ve güven bana ben de bunu hiç düşünmek istemiyorum.
Okay, it's true, but I don't want anyone to know.
Tamam, bu doğru, ama kimsenin bilmesini istemiyorum.
I don't know what it is about you that you don't want me to know.
Hakkında neyi bilmemi istemediğini anlamıyorum.
Yeah, but I didn't mean it as in, you know, that I don't want to be with you.
Evet, ama öyle demek istemedim ama seninle olmak istemiyorum.
I don't know how many more times you want me to say it.
Kaç kere daha söylememi istiyorsun anlamıyorum ki.
Why would Wells want the particle accelerator to work again? I don't know.
Parçacık Hızlandırıcı'nın çalışmasını neden istedi peki?
You know, I don't want to talk about work.
Ben pek işle ilgili konuşmak istemiyorum.
I know you don't want it to be but I think it is.
Sorumluluğun olmasını istemediğini biliyorum ama bence öyle.
She'll be grown up before we know it and I don't want to miss that again.
Göz açıp kapayana kadar büyüyecek ve bunu bir daha kaçırmak istemiyorum.
No, I-I just don't want her to know what happened.
Neler olduğunu bilmesini istemiyorum.
- No, I don't want to know your name.
Hayır, bilmek istemiyorum.
So I know I said I don't want the whole place to feel, like, too girly...
Burasının çok kız gibi olmasını istemediğimi söylemiştim...
Yeah, I don't want to eat a bird I might know.
Tabii ya, yediğim kuşun tanıdığım bir kuş olmasını istemem.
Well, I'm sure I don't know, but the boss will want us to find out.
- Bilmiyorum ama eminim patron öğrenmemizi ister.
Because I don't want to tell this story until I know the truth.
Çünkü gerçeği bilene kadar hikayeyi anlatmak istemiyorum.
No. I don't want to know.
Hayır, öğrenmek istemiyorum.
I know you can fight this. I know you don't want to hurt me.
Bununla mücadele edebileceğini biliyorum, canımı yakmak istemediğini biliyorum.
I don't know. Not sure I want to.
Bilmiyorum, bilmek istediğimi de sanmıyorum.
Not that it's any of my business, but... I don't know... this might be something you want to work through.
Beni ilgilendirmez ama ne bileyim çözmeyi isteyeceğiniz bir şeydir belki bu.
I don't want to know the details. Thank you.
- Detayları bilmeme gerek yok, teşekkürler.
I don't know if I can get invested into classical music again and not be able to play the way I want.
Yeniden klasik müziğe bağlanıp istediğim gibi çalıp çalamayacağımı bilmiyorum.
I don't want to know.
Ya da neyse.
I don't want to know, you know?
Bilmek istemiyorum ben.
I don't want her to know she's been found.
Bulunduğunu bilmesini istemiyorum.
And obviously I really want to make it work and I don't really know what the chances are.
Açıkçası ben devam etmek istiyorum. Ama ihtimal var mı bilmiyorum.
I don't want to get my hopes up, you don't have to give me names, but I just wanna know...
Ümit etmek istemiyorum ama, bana isim vermeyecek misin?
Because you know I could make you disappear. I don't want to.
Bunu yapmak istemiyorum.
I don't know, I mean, I kind of want to see how big it can get, right up until the point where Gavin Belson has to fucking take it from us.
Gavin Belson şirketi bizden alana dek ne kadar büyüyebileceğimizi merak ediyorum.
I don't know what we were or are or what we're supposed to be, but I want to see you.
Eskiden ya da şimdi ne olduğumuzu,... ya da ne olmamız gerektiğini bilmiyorum,... ama seni görmek istiyorum.
I don't want to go anywhere till they know what's up.
Neler olduğunu anlayana kadar hastaneden ayrılmak istemiyorum.
I don't even know what I want to do.
Ne yapmak istediğimi bile bilmiyorum.
I know I don't want to.
Ben istemediğimi biliyorum.
I take it you still don't want to know the sex?
Cinsiyetini hâlâ öğrenmek istemiyor musunuz?
I haven't given him an answer because I don't know what I want to do, and I have this long list of reasons why not.
Biliyorum ama şey yapmadım... Bir cevap vermedim çünkü ne istediğimi bilmiyorum ve neden olmasın diye upuzun liste yapmak zorundayım.
I want to text Laura, but I-I don't know what to say.
Laura'ya mesaj atmam lazım. Ama ne yazmam gerektiğini bilmiyorum.
I feel like there's so much I want to tell you I don't know where to start.
Sana anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki nereden başlayacağımı bilmiyorum.
I do not know what Mr. Markham has got planned for you, but I don't want him to do it to me.
Bay Markham senin için ne planladı bilmiyorum ama aynısını bana yapmasını istemem.
I don't want to know.
Bilmek istemiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]