English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I gave you my word

I gave you my word translate Turkish

125 parallel translation
I gave you my word, Curley.
Sana söz verdim, Curley.
I gave you my word.
Size söz veriyorum.
I gave you my word, and I still give it to you.
Sana söz vermiştim ve hâlâ veriyorum.
I gave you my word in front of two witnesses.
İki tanığın önünde söz veriyorum.
- I gave you my word!
- Size söz verdim ya!
I gave you my word.
Sana söz verdim geleceğime.
I gave you my word that we would cooperate to avoid the shedding of a single drop of blood.
Bir damla bile kan akmasını önlemek için, sizinle işbirliğini yapacağıma söz verdim.
Huntoon, I gave you my word.
Huntoon, sana söz verdim.
Let me take you home. I know I gave you my word and all, but I'm still a duly constituted peace officer of the State of Texas.
Size söz verdim biliyorum, yine de Teksas eyaletine bağlı bir görevliyim.
I gave you my word I'd fight to keep Yelan.
Size söz vermiştim ; Yelan'ı kurtarmak için savaşmaya.
- Because I gave you my word. And because, right now, five marksmen are taking position outside.
Ve çünkü şu anda dışarıda 5 keskin nişancı pozisyon alıyor.
23 years ago, I gave you my word.
23 yıl önce, sana söz verdim.
I gave you my word.
Size söz vermiştim.
But I wondered, would it make any difference if I gave you my word that we would destroy the trajector matrix as soon as we'd used it?
Fakat merak ediyorum, bu yörüngesel matrisi kullanır, kullanmaz yok edeceğimize dair söz verecek olursam bir farklılık olur mu?
I gave you my word that I'd do my best and I will.
Elimden gelenin en iyisini yapmak üzere size bir söz verdim, ve yapacağım.
Agathon, I gave you my word I wouldn't intervene.
Agathon, sana araya girmeyeceğime dair söz verdim.
I gave you my word.
Size söz verdim.
I gave you my word I wouldn't tell, and I'll honor that.
Söylemeyeceğime söz verdim ve sözümü tutacağım.
What if I gave you my word that would never happen?
Peki ya size böyle birşey olmayacağı konusunda söz verirsem?
But if I gave you my word... you will be safe.
Fakat eğer söz verdiysem, güvende olursun.
No, I gave you my word.
Hayır, söz verdim bir kere.
I gave you my word, and I keep my word!
- Banka borcunun azalacağını ummuştum.
- I gave you my word.
- Sana söz verdim.
I know that I gave you my word that I was going to stop all this prying, but... In these last few months I got a taste of what it was like to keep my mom's secret... and I've never felt more alone.
Biliyorum sana söz verdim burnumu sokmayı bırakacağım dedim ama son birkaç aydır annemin sırrını tutmak ne demek anladım ve kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim.
I gave you my word, Mr. Vaughn.
Size söz verdim Bay Vaughn.
I gave you my word, did I not?
Söz verdim ya. Değil mi?
Well, I gave you my word.
Sana söz vermiştim.
I gave you my word.
- Size söz verdim.
I mean, I know we talked about it and I gave you my word... but sometimes, I-I just get out of control, you know?
Biliyorum, bunu daha önce konuştuk ve sana söz verdim ama bazen kontrolden çıkıveriyorum, anlıyor musun?
I gave you my Word We're not gonna hurt her, We're not gonna hurt her.
Sana söz verdim. Ona zarar vermeyeceğiz.
Because I gave you my word.
Çünkü sana söz verdim.
I'm sorry because I gave you my word.
Söz verdiğim için üzgünüm.
I gave you my word. But I said nothing about your man Friday.
Sana söz verdim ama, adamın Cuma hakkında bir şey demedim.
I never gave you my word.
Asla söz vermedim.
I gave you my word.
Sana söz verdim.
I hope not because I gave the inspector my word of honor... that you wouldn't do anything foolish again.
Umarım böyle bir niyetin yoktur çünkü müfettişe yeniden aptalca bir şey... yapmayacağına dair söz verdim.
I gave my word I would see you on that bus... and until that glorious moment comes, you and I are stuck together like glue.
Seni o otobüse bindirmeye söz verdim. O muhteşem an gelene dek yapışık ikizler gibi olacağız.
I gave my word I would raise the siege and gathered you all here.
Kuşatmayı kaldıracağıma dair söz verdim ve sizleri buraya getirdim.
I gave my word I'd let you live.
Yaşamana izin vereceğime söz verdim.
I gave the president my word I would give you a fair hearing and I intend to do that.
Başkana dürüst bir oturum olacağına söz verdim ve böyle olmasını istiyorum.
So it's not an attack. I don't want to be the sort who doesn't keep his word. So I gave you my fucking time, bitch.
Ben de sözünün eri birisi olarak sana bu zamanı ayırdım, kaltak.
I gave my word to your mother... that no harm would come to you because of me.
Annene benim yüzümden incinmene izin vermeyeceğime söz verdim.
I'm trusting you with the safe passage of my king. I gave my word to Richard.
Sana Kral Richard'a söz verdiğim emaneti veriyorum...
I told you I gave Napoleon my word.
Sana söyledim ya, Napolyon'a söz verdim.
Do you understand what this means? I gave him my word!
Bunun ne demek olduğunu anlıyor musun ha... ona söz verdim..
I'd leave you here to rot, but I gave my word that I would raise you and I never, ever, break my word.
Aslında ceza olarak seni burada bırakmam gerekirdi, ama seni yükselteceğime dair söz verdim ve asla sözlerimden vazgeçmem. Şimdi benimle gel.
Well, look, I'd like to help your social life along here... but I gave him my word, so why don't you just try to call her?
Bak, sosyal hayatın için yardımcı olmak isterdim ama adam ben söz verdim, o yüzden kızı neden sen aramıyorsun?
Now, I gave my word to Sean after you fixed my face that we were even.
Biliyorsun, Sean'a söz verdim, Siz yüzümü düzelttikten sonra, ödeşmiş olacaktık.
I gave it out of my word. But I owe that money to my guys, you understand?
Başkasından borç alarak verdim, o yüzden ben de borçluyum anlıyor musun?
I gave your father my word that I'd try and help you, but I'll be honest, you're making it awfully difficult.
Sana yardım edeceğime dair babana söz verdim, ama dürüst olacağım, bunu çok zorlaştırıyorsun.
If I gave you my solemn word, would that mean anything?
Eğer sana söz verirsem bu senin için bir şey ifade eder mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]