I get what you're saying translate Turkish
114 parallel translation
I guess what you're saying is we get this in the papers and in the courts and all that... Well, they just can't afford to kill me. Is that right?
Sanırım şunu demek istiyorsunuz... gazetelere, mahkemelere falan çıkacağız... dolayısıyla beni öldürmeyi göze alamazlar.
I don't get what you're saying.
Söylediklerini duyamıyorum.
What I'm saying is that I hope you're back when I get home.
Yani diyorum ki, umarım eve geldiğimde dönmüş olursun.
Yeah. No, I get what you're saying. I will.
Evet ne dedigini anladim dikkat ederim.
I get what you're saying.
Söylediğin şeyi anlıyorum.
You're saying I should treasure my Russian heritage and then get all caught up in what's going on in Russia now?
Kökenlerime sahip çıkıp, Rusya'da olup bitenlere... bulaşmam gerektiğini mi söylüyorsunuz?
I'm not quite sure I get what you're saying.
Ne dediğini pek anlamadım.
I get what you're saying, Missy, but there's no time.
Dediğini anlıyorum Missy ama hiç zamanımız yok.
I get what you're saying.
Ne dediğinizi anladım.
So what you're saying is if I can get an acceptable baby-sitter, I can go patrol?
Sen çıkmadan önce kabul edebileceğin bir bakıcı bulursam devriyeye çıkabilir miyim?
You keep saying you're here to help us but I can't stop wondering what kind of genetic enhancements you'll get for bringing back that little prize.
Buraya bizi kurtarmak için geldiğini söylemiştin. Ama bu tür bir değişlik için ne tür bir genetik değişiklikten geçtiğini merak etmeden duramıyorum.
So what I'm saying is, when we're around the troops... you got to get used to showing the proper respect.
Yani şunu diyorum ki, etrafta ekipler varken bana doğru saygıyı göstermelisin.
If you worry about what you're saying, I get writer's block.
Söylediklerim için endişelenirsem, tıkanırım, yazamam.
The job of a bouncer or a bodyguard I don't get a word of what you're saying
Fedai veya koruma görevlisi olabilir. " Söylediklerinden hiçbirşey anlamıyorum.
What I want to do, man is get information from you so I can scratch you off my list saying I've talked to you, and you're not interested.
Senden biraz bilgi alacağım. Sonra seninle konuştuğumu ve ilgilenmediğini söylerim.
You know what I mean? You're saying this shit so you can get your point across about doing a drum beat.
Böyle diyorsun çünkü davul temponu kabul ettirmek istiyorsun.
I know what you're saying but I don't get Barry any work and he's happy.
- Ne demek istediğini biliyorum. Ama Barry'e de iş bulmuyorum ve o mutlu.
What, you're saying I get a truck like this if I come here to play?
Buraya oynamaya gelirsem böyle kamyonum mu olur?
Yeah, no, look, I get what you're saying, but... ( SNIFFS )
Evet, söylediklerini anlıyorum, ama...
Look, Brenda, I hear what you're saying but we gotta get back to what happened three nights ago.
Bak, Brenda, Ne dediğini anlıyorum ama üç gece öncesine dönmemiz gerek.
I-I... get what you're saying, Loz,
Ben-ben... ne söylediğini anlıyorum, Loz,
- Yeah, I get what you're saying.
- Evet, anlıyorum.
I don't get what you're saying!
Ne dediğini hiç anlamıyorum!
Okay, whoa, whoa, whoa, I get what you're saying, alright?
Tamam, demek istediğini anladım.
I totally get what you're saying.
Dediğini iyi anlıyorum.
And we're going to get into everything, you understand what I'm saying?
Herşeye de girecek değiliz, ne dediğimi anlıyor musunuz?
I'm trying to get you guys to listen, really listen, to what you're saying.
Sizi dinleyerek, gerçekten dinleyerek neler söylediginizi anlamaya çalisiyorum.
I get what you're saying about Christine.
Christine hakkında dediklerini anlıyorum.
So, what you're saying is that I should just get over it someday?
Yani bir gün bu işin üstüne gitmem gerektiğini mi söylüyorsun?
I get what you're saying, but there is a little bit of wiggle room on the price.
Demek istediğini anlıyorum, ama fiyatta küçük bir esneklik olabilir.
I get what you're saying.
Ne dediğini anladım.
Okay, so bottom line, what you're saying is even if I'm wearing a condom, there's a chance I could get someone pregnant?
Tamam, tamam, yani özetle prezervatif takmış olsam dahi birini hamile bırakma şansım var diyorsun?
Well, I get the gist of what you're saying, Stewie.
Söylediğinin ana fikrini anladım, Stewie.
I think you're gonna need all the help that you can get. Henry, what are you saying?
Bence, alabileceğin her türlü yardıma ihtiyacın olacak.
I don't think I get what you're saying.
Söylediklerini anlamıyorum.
After the mri, we perform surgery and take out the uterus, then find out how much it's spread to determine... I don't get what you're saying.
Emar'dan sonra, ameliyatla rahmi alacağız. Daha sonra, karar için kanserin ne kadar yayıldığına bakacağız. Ne dediğinizi anlamıyorum ama bu tehlikeli mi?
I understand what you're saying, and I'm sorry. But if you have any other questions, you're gonna have to get in contact with Horatio Caine.
Ne demek istediğinizi anlıyorum üzgünüm ama eğer başka sorunuz varsa, Horatio Caine ile görüşün.
So what, you're saying I threw a stink bomb in my own room just to get you in trouble? Sad. So sad.
Ne yani, sana sorun çıkarmak için koku bombasını odama ben mi attım?
You know, I've got to tell you, I'm only on page 37, but so far, I totally get what you're saying about this guy.
Şunu söylemeliyim ki daha 37. sayfadayım ama bu adam hakkında anlattıklarını tümüyle anlıyormuş gibiyim.
What you're saying, I gotta get it down.
Söylediğin her şeyi yazmalıyım.
I don't get what you're saying.
Senin ne demek istediğini Ben anlayamadım.
You're saying this is what I get for breaking our appointment?
Buluşmamıza gelmediğim için başına bunlar geldi mi diyorsun?
- Still, I get what you're saying.
Yine de, dediklerini anladım.
I need you to grab Frank and Dee and get the hell out of there because we're going to be bringing back a couple of tasty treats, if you know what I'm saying.
Frank ve Dee'yi alıp tekneden defolmanız gerek çünkü biraz ziyafet çekeceğiz. Anlarsın ya.
What I'm saying is, if you're Fifth Column, things are about to get very bad for you.
Demek istediğim Beşinci Kol'dansan işler senin için kötüleşmek üzere.
Oh... Okay, I'm starting to get what you're saying.
Tamam, ne demek istediğini anlamaya başladım.
' I get what you're saying.
Söylediklerini anladım.
I get what you're saying, so why don't we go over there and talk over a smoke?
Ne söylemeye çalıştığını anlıyorum. Hadi şurada bir nefes çekerken konuşalım.
I just don't get what you're saying.
Ne dediğinizi anlamıyorum.
I get what you're saying.
Demek istediğini anlıyorum.
No, I... I get what you're saying, sure.
Hayır, demek istediğini anlıyorum.