I gotta talk to you translate Turkish
491 parallel translation
I gotta talk to you.
Seninle konuşmam lazım.
- I gotta talk to you.
Seninle konuşmalıyım.
Gracie, I... I gotta talk to you.
Gracie, sana söyleyeceklerim var.
I gotta talk to you, Jeeter.
Seninle konuşmalıyım.
I gotta talk to you.
Seninle konuşmalıyım.
- Gallagher, I gotta talk to you. - What's he want, Louie?
- Gallagher, seninle konuşmam lazım.
Look, I gotta talk to you.
Seninle konuşmalıyım.
I gotta talk to you about Sgt. Mclllhenny.
Sizinle Çvş. McIlhenny hakkında konuşmalıyım.
I gotta talk to you.
Sizinle konuşmalıyım.
- Let me go. - I gotta talk to you.
- Molly, dinle beni?
I gotta talk to you, Molly.
Bitti. Seninle konuşmalıyım, Molly.
Clay, I gotta talk to you.
Clay, seninle konuşmam gerek.
Hartman, I gotta talk to you.
Hartman, seninle konuşmam lazım.
But I gotta talk to you about something important.
Ama sizinle önemli bir şey konuşmam gerek.
I gotta talk to you. Yeah?
- Seninle konuşmam lazım.
Mr Vitroni, I gotta talk to you.
Bay Vitroni, sizinle konuşmalıyım.
- "I gotta talk to you." - "What's the matter?"
- "Seninle konuşmam lâzım." - "Mesele ne?"
- Mabel, I gotta talk to you. - Please.
- Mabel, seninle konuşmalıyım.
- Harry, I gotta talk to you.
- Harry, seninle konuşmalıyım.
Flo, I gotta talk to you... alone.
Flo, seninle konuşmalıyım... yalnız.
I gotta talk to you, Mr. Harper.
Sizinle konuşmalıyım, Bay Harper.
I gotta talk to you!
Seninle konuşmam lazım!
I gotta talk to you. Okay.
- Sizinle konuşmam gerek.
- I gotta talk to you.
- Seninle konuşmam lazım.
Joey, I gotta talk to you about these time sheets.
Joey, zamanlama hakkında konuşmalıyız.
I gotta talk to you right away.
Bir an önce konuşmalıyız.
I gotta talk to you, alone.
Seninle yalnız konuşmalıyım.
Hey Marino, I gotta talk to you.
- Marino, seninle konuşmam gerek.
Yeah, I gotta talk to you.
Hı hıı. Seninle konuşmalıyım.
Listen, I gotta talk to you.
Dinle, seninle konuşmam gerek.
Hey, Gino, I gotta talk to you.
Hey, Gino, seninle konuşmam gerek.
I gotta talk to you.
- Seninle konuşmam lazım.
Oh, great, I gotta talk to you.
Oh, harika. Senle konuşmam gerek.
But I gotta talk to you now.
- Ama şimdi konuşmalıyız.
Hey, I got a problem with Ellen I gotta talk to you about.
Hey, Ellen'le ilgili, seninle konuşmam gereken bir sorun var.
Captain Munsey, sir, I've gotta talk to you.
Yüzbaşı Munsey, efendim sizinle konuşmam gerekiyor.
- I've gotta talk to you, Amy.
- Konuşmalıyız Amy.
I've gotta talk to you first alone.
Önce seninle tek başıma konuşmalıyım.
I gotta talk to you.
- Ben yokum.
Look, I've gotta talk to you.
Seninle konuşmam lazım.
- Daisy, Daisy, I've gotta talk to you.
- Daisy, Daisy, seninle konuşmalıyım.
Daisy, I've gotta talk to you...
Daisy, seninle...
Daisy, I've gotta talk to you about tomorrow night.
Daisy, seninle yarın akşam hakkında konuşmalıyım.
I just saw the principal and he says he's gotta talk to you.
Müdürü gördüm de sizinle konuşması gerekiyormuş.
I've gotta talk to you.
Seninle konuşmam lazım.
I'm glad you ca / / ed. Dave, I gotta talk to you.
Ah, Dave, seninle konuşmalıyım.
I've gotta talk to you now.
Şimdi konuşmalıyım.
I gotta talk to you.
Konuşmalıyız. Dün gece ne oldu?
I've gotta talk to you.
- Seninle konuşmam lazım.
I've gotta talk to you.
- Konuşmalıyız.
I've gotta talk to you.
Seninle konuşmalıyım.