I have no idea what translate Turkish
3,547 parallel translation
I have no idea what you're talking about.
Gene hiç mantıklı konuşmuyorsun.
I have no idea what the evidence is, because I had nothing to do with it, and you say it's irrelevant, but it's not irrelevant to me.
Delilin ne olduğunu bilmiyorum çünkü bununla bir ilgim yok sen alakasız diyorsun ama bana göre alakasız değil.
- I have no idea what you're talking about. - I didn't have the flu.
- Neden bahsettiğini inan ki bilmiyorum.
Yeah, but the bad news is, I have no idea what he was doing here.
Evet, ama kötü haber burada ne işi olduğu hakkında hiç bir fikrim yok.
I have no idea what you're talking about.
Konuştuğun şey hakkında hiç bir fikrim yok.
I have no idea what happened to Metcalf, and that's the truth.
Metcalf'e ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Gerçeği söylüyorum.
And I have no idea what it means.
ve ben anlamını da bilmiyorum.
First, I have no idea what you just said.
Birincisi, son söylediğinden hiçbir şey anlamadım.
I have no idea what...
Ne olduğuna dair en ufak...
I have no idea what makes sense anymore.
- Artık neyin mantıklı olduğunu bilmiyorum.
I mean, I have no idea what's making this thing work.
Bu şeyi ne çalıştırıyor bilmiyorum.
I have no idea what it is.
Ne olduğu hakkında bir fikrim yok.
I have no idea what you're talking about.
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Would it shock you to know I have no idea what you're talking about?
Neyden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim olmadığını söylesem şaşırmazsın, değil mi?
I have no idea what you're talking about, but good luck.
Ne dediğini hiç anlamadım ama iyi şanslar.
I have no idea what you're talking about, but he could be our guy.
Ne dediğini bilmiyorum ama aradığımız adam olabilir.
I have no idea what you're talking about.
Neyden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok.
- I have no idea what you're talking about.
- Neyden bahsettiğini anlamıyorum.
Look, I have no idea what your whole plan was, but this is officially the worst birthday ever!
Plan neydi bilmiyorum ama şimdiye kadar geçirdiğim en kötü doğum günü bu!
I've completed a thorough diagnostic, and I've determined I have no idea what's wrong with the unit.
Kapsamlı teşhisimi tamamladım ve makinenin ne sorunu olduğunu bilmediğimi tespit ettim.
- I have no idea what you're talking about. - Mm-hmm.
Neden bahsettiğini hiç bilmiyorum.
I have no idea what she's talking about.
Ne konuştuğu hakkında hiçbir fikrim yok.
I have no idea what those words mean.
Bunun ne anlama geldiği hakkında hiçbir fikrim yok.
I have no idea what's going on.
Ne olup bittiği hakkında hiçbir fikrim yok.
I'm sorry, I have no idea what Agent Flynn - did or did not know.
- Üzgünüm Ajan Flynn'in bilip bilmediği konusunda bir fikrim yok.
I have no idea what you're talking about, and for the last time, I do not care.
Neden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok. Ve son defasında ilgilenmediğimi söylemiştim.
I have no idea what she's talking about. I...
Kimse bana tecavüz etmedi.
I have no idea what you're talking about.
Neden bahsettiğin hakkında hiç bir fikrim yok.
I have no idea what happened.
Ne olduğu hakkına hiç bir fikrim yoktu.
I have no idea what this is.
Bunun ne olduğunu anlamıyorum.
I have no idea what to do with a woman of this size.
Bu bedendeki bir kadınla ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok.
I have absolutely no idea what happened last night.
Dün gece ne olduğuna dair kesinlikle hiçbir fikrim yok.
You have no idea what I'm capable of.
Neler yapabileceğimden haberin yok.
You have no idea what I'm talking about, do you?
Neden bahsettiğimi bilmiyorsunuz, değil mi?
- I have absolutely no idea what he's talking about!
- Ne dediği hakkında hiçbir fikrim yok!
I sincerely have no idea what you're talking about.
samimiyetle söylüyorum ki neden bahsettiğinizi anlamadım.
I have no idea to what you refer.
Sana bakın ne için hiçbir fikrim yok.
Had no idea I had that... thing inside of me for months, and, I mean, there's just no telling what I could have even done to her.
O şeyin aylardır içimde olduğunu hiç bilmiyordum. Demek istediğim bilmeden ona neler yapabileceğimi söylemenin bir yolu yok.
You have no idea what I'm doing here, friend.
Burada ne yaptığım hakkında hiçbir fikrin yok, arkadaş.
You have no idea what I've been through to get here!
Buralara gelmek için neler yasadim bilemezsin!
I have no idea, but if she finds it, she'll go back and finish what she started.
Bilmiyorum ama onu bulursa başladığı şeyi bitirmek için dönecektir.
You have no idea what I'm thinking.
Ne düşündüğümü tahmin bile edemezsin.
About what, I have no idea.
Sebebi ne, hiç fikrim yok.
I know you all think I deserve it, but you have no idea what's over there.
Hepinizin bunu hak ettiğimi düşündüğünü biliyorum. ama orada ne olduğuna dair hiçbir fikriniz yok.
You have no idea what I've done for you.
Senin için neler yaptığım konusunda hiçbir fikrin yok.
I have no idea why I said wow'cause I don't know what that is.
Neden vay canına dediğimi bilmiyorum çünkü söylediğin şeyin ne olduğunu bilmiyorum.
I know it's not easy to see your mom this way, but you have no idea what a great thing it is you're doing for her.
Anneni bu şekilde görmek kolay değil biliyorum. Ama anneniz için ne kadar harika bir şey yapacağınızın farkında değilsiniz.
I'm never gonna see her again, and I have no idea where Tyler is, and I just got so used to them being there all the time, and now what?
Onu bir daha göremeyeceğim ve Tyler'ın nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Onların sürekli yanımda olmasına o kadar alışmıştım ki şimdi ne olacak?
You know, I get that I have to take responsibility for my life, but you have no idea what it was like growing up with my mother.
Hayatımla ilgili sorumluluk almam gerektiğini biliyorum, fakat annemle büyümüş olmanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin.
This may sound ridiculous, but I've had staff tell me they have no idea what's going on in my films.
Bu size saçma gelebilir ama... Filmlerimde ne olup bittiğine dair hiçbir fikirlerinin olmadığını söylemelerinden bıktım.
You know, I mean, you have no idea what that means to me.
Bunun benim için ne anlam ifade ettiğinin farkında değilsin.