I haven't heard from him translate Turkish
245 parallel translation
You know, I haven't heard from him in months.
Ondan aylardır haber alamıyorum da.
I haven't heard from him for two months now.
İki aydır ondan haber almadım.
I wouldn't bother except I haven't heard from him in a long time and I do have to talk to him.
Pek umursamazdım ama uzun zamandır ondan haber almadım ve onunla konuşmak istiyorum.
He left the house early this morning, and I haven't heard from him since.
Sabah erkenden çıktı. Daha sonra hiç haber almadım.
I haven't heard from him lately.
Son zamanlarda haber alamıyorum ondan.
No, but I haven't heard from him.
Hayır, ama ondan haber almadım.
Swanee, I haven't heard from him in four days.
Swanee, dört gündür ondan hiç haber alamadım.
It's been a couple of days and I still haven't heard from him.
Birkaç gün oldu, ondan hala cevap gelmedi.
I haven't seen or heard from him again.
O günden beri de benden kaçıyor.
I haven't heard from him in 2 weeks, I thought he had abandoned me.
- Bu defa gerçek, baba! 15 gündür haber alamayınca, beni bıraktığını sanmıştım.
He went back to China about 10 years ago... and I haven't heard from him since.
Yaklaşık 10 sene önce Çin'e döndü... O zamandan beri bir haber alamadım.
I wanted to call him this morning but I don't even have his number, and I haven't heard from him.
Onu bu sabah aramak istedim ama numarası bende yoktu, ondan haber de alamadım.
I don't know I haven't heard from him in twenty years
Bilmiyorum 20 yıldır ondan haber alamıyordum
I haven't heard from him in so long :
O'ndan uzun süredir haber alamadım.
He left home four days ago, and I haven't heard from him since.
Dört gün önce evi terk etti ve o zamandan beri ondan haber alamıyorum.
Mr. Renfield you sent my husband to Transylvania and I haven't heard from him in weeks.
Bay Reinfeld kocamı Transylvania'ya gönderdin haftalardır ondan bir haber alamadım.
I haven't heard from him in over a month.
Babamdan neredeyse bir aydır haber alamıyorum.
I'm sorry, I just haven't heard from him.
Üzgünüm, Gilles'den bir haber alamadım da.
If I haven't heard from him in a week you'll be the deadest sons of bitches God strung a gut through.
Bir hafta içinde ondan haber almazsam Tanrı'nın yarattığı en ölü orospu çocuğu olursun.
- I haven't heard from him for 3 days now...
3 gündür ondan haber alamıyorum.
Well, I haven't heard a word from him.
Ondan tek kelime duymadım.
No, I haven't heard from him in a while.
Hayır, ondan bir süredir haber almadım. - Ben Alan Gateway'i bulacağım.
I haven't heard from him since.
Bir daha da ondan haber alamadım.
I haven't heard from him.
Ondan haber almadım.
I haven't heard from him in 30 years, not since we were kids.
30 yıldır ondan haber almamıştım. Çocukluğumuzdan beri.
I haven't heard from him any more.
Artık ondan haber almıyorum.
You can feel it, but I haven't heard it coming verbally from him.
Hissedersiniz, ama bunu ondan sözlü olarak duymamıştım.
He died, and I haven ´ t heard from him since.
Öldü ve o zamandan beri ondan haber almadım.
I haven't heard from him.
Ondan haber alamadım.
Why haven't I heard from him?
Neden hala beni aramadı?
Why me? He's had almost 40 years and I haven't heard from him.
Tam 40 yılı vardı, ama hiç benimle konuşmaya yeltenmedi.
I haven't heard from him in quite a while.
Uzun zamandır ondan haber almadım.
I haven't heard from him and I won't.
Haber aImadım ve istemiyorum da.
I haven't heard from him since his birthday.
Doğum gününden beri ondan haber almadım.
I haven't heard from him since we spent the night together.
Beraber olduğumuz geceden sonra ondan haber alamadım.
Please, I haven't heard from him in over three days.
Lütfen, üç yıldır ondan haber alamıyorum.
I mean, he looked at me and he stormed out and I haven't heard from him since and it's all my fault
Berg buna çok üzüldü. Bana baktı çıktı. O andan beri de ondan haber alamadım.
He's supposed to get in today but I haven't heard from him yet.
Bugün dönmesi gerekiyor ama daha ondan haber almadım.
Since I haven't heard from him, I assume he's giving the marriage a try.
Ondan haber alamadığım için evliliğine bir fırsat daha verdiğini düşünüyorum.
I haven't heard from him in almost five minutes, so he should be checking in right about...
Nerdeyse beş dakikadan beri sesini duymadım, o yüzden bu aralar...
I haven't heard from him.
Ondan hiç haber almadım.
- Yeah. But speaking of Pacey, I haven't seen or heard from him all day.
Pacey'den söz etmişken, bütün gün onu görmedim.
I haven't heard from him since.
O zamandan beri, kendisinden hiç haber almadım.
He ran away two weeks ago and I haven't heard from him since.
İki hafta önce kaçtı. - O gündür bu gündür yok.
He was supposed to call, but I haven't heard from him.
Geldiğinde beni arayacaktı ama ondan haber alamadım.
I... haven't heard from him.
Ben... ondan haber alamadım.
I haven't heard from him in ages.
Ondan asırlardır haber almadım.
I assume you still haven't heard anything from him.
- Sanırım hâlâ ondan haber almadın?
- Why haven't I heard from him?
- Neden haber almadım?
- I bet he's here to see you. He hasn't called me once. I haven't seen or heard from him since we had our date in Washington three months ago.
- Üç ay önce Washington'daki randevumuzdan beri ondan hiç haber almadım.
It's just I haven't seen or heard from him since I went in four years ago.
Sadece dört yıl önce içeri girdiğimden beri onu görmedim ve haber almadım.