I haven't heard from you translate Turkish
338 parallel translation
- And I haven't heard from you in...
- Senden haber almayalı da...
You know, I haven't heard from him in months.
Ondan aylardır haber alamıyorum da.
Katherine, I've been here for three days and I haven't heard from you.
Katherine, 3 gündür buradayım fakat seni etrafta göremedim.
I haven't heard from you, Helen.
- Senden haber alamadım, Helen.
I haven't heard from you in such a long time.
Senden haber almayalı çok uzun zaman oldu.
Mr. Renfield you sent my husband to Transylvania and I haven't heard from him in weeks.
Bay Reinfeld kocamı Transylvania'ya gönderdin haftalardır ondan bir haber alamadım.
Violet, I haven't heard from you.
Violet, senden haber almadım.
I haven't heard from you up to the present.
Bugüne değin bir haberini alamadım.
In all that time, I haven't heard from you.
Bu süreçte senden hiç haber almadım.
I haven't heard from you.
Bana yazmıyorsun.
If I haven't heard from him in a week you'll be the deadest sons of bitches God strung a gut through.
Bir hafta içinde ondan haber almazsam Tanrı'nın yarattığı en ölü orospu çocuğu olursun.
I haven't heard from you for a while.
Bir süre senden haber alamadım.
I haven't heard word one from you for a whole stinkin'week.
Bu berbat hafta boyunca senden tek kelime bile duymadım.
I haven't seen or heard from you in three weeks.
Seni üç haftadır görmüyorum.
I haven't heard from her since she left and you know Annie.
Buraya geldiğinden beri ondan haber alamadım, Annie'yi bilirsin.
- Then why haven't I heard from you?
- Ben neden senden haber alamadım?
I haven't heard from you in so long.
Senden uzun süredir haber alamadık.
Every week you get up and say, "Can we go now?" And every week I tell you, "We haven't heard from Albert yet." Nobody's ever heard from Albert.
Billy, her hafta kalıp diyorsunki, "Şimdi gidebilir miyiz?" ve bende sana her hafta diyorum ki, "Albert'dan henüz birşey duymadık".
I haven't heard from you in over a year.
Bir seneden fazladır senden tek kelime duymadım.
I haven't heard from her, but if I do, I'll tell her what you said.
Ondan haber almadım, onunla konuşursam bunları ona söylerim.
I haven't heard from you for a while.
Uzun zamandır sesin çıkmıyordu.
Well, Al here's something I bet you haven't heard from a woman in a long time :
Bunu bir kadından uzun zamandır duymadığına eminim Al ;..
Why haven't I heard from you?
Neden hâlâ cevabını vermedin?
I haven't heard from you in three years.
Üç yıldır ne sesin ne soluğun çıktı.
You can feel it, but I haven't heard it coming verbally from him.
Hissedersiniz, ama bunu ondan sözlü olarak duymamıştım.
I haven't heard from you since you saw Dr Pomerantz.
- Neden? Doktor Pomerantz'la görüştüğünden beri senden haber alamadım.
I haven't heard from you in days.
Günerdir senden haber aamadım.
I mean, I haven't heard from you in, what, ten, eleven years?
Yani, senden kaç... 10, 11 yıldır mı haber almıyorum?
I know why you haven't heard from her.
Ondan son birkaç haftadır neden haber alamadığını biliyorum.
I haven't heard from you, so call me, please.
Epeydir senden haber alamadım, onun için beni ara, lütfen.
Mr. Breslin, sir, don't think because you haven't heard from me for a while that I went to sleep.
Bay Breslin, efendim, sakın benden uzun zamandır haber almadığınızdan uyuduğumu düşünmeyin.
I haven't heard from you in almost a week.
Neredeyse bir haftadır senden haber alamadım.
- I take it you haven't heard from her?
- Ondan haber aldın mı? - Hayır.
I know I haven't heard from you.
Biliyorum senden hiç haber alamadım.
I haven't heard from you in two weeks.
İki haftadır sesini duymadım.
I just called because I haven't heard from you in a while.
Seni görmek istedim. Uzun zamandır yoksun, nerede kalıyorsun?
What's up? - I haven't heard from you in a while -
- Bir süredir görüşemedik...
I'd hoped you'd call upon your return, but I haven't heard from you.
Döndüğün zaman aramanı bekliyordum ama haber çıkmadı.
I keep calling and I haven't heard a word from you.
Sürekli arıyorum ama Hiç sesini duyamadım.
I haven't heard from you in a month.
Senden bir aydır hiç bir haber almadım.
Why haven't I heard from you?
Neden beni haberdar etmedin?
I haven't heard much from you.
Senden fazla haber alamadım.
I still haven't heard from you.
Hala senden haber alamadım.
I'm sorry to take you away from your program, but our doctors haven't even heard of a Klingon.
Programınızdan ayırıp uzaklara getirdiğim için üzgünüm fakat bizim doktorlarımızın "Klingon'un" ne demek olduğundan bile haberleri yoktu.
I haven't heard from you in days.
Nasılsın bakalım? Senden günlerdir haber alamadım.
I haven't heard from you since you met your true love.
Gerçek aşkınla karşılaştığından beri senden haber alamadım.
I haven't heard from you.
Beni aramadın.
I got cell phones, call waiting, e-mail, voice mail and I haven't heard una chingada from you.
Cep telefonum var, çağrı, e-posta, sesli mesaj ve senden una chingada bile duymadım.
If you heard anything from old friends.... I haven't seen old friends in 5 years.
Eğer eski dostlardan bir şey duyduysan... 5 yıldır eski dostları görmedim.
I assume you still haven't heard anything from him.
- Sanırım hâlâ ondan haber almadın?
I haven't heard from you in a while.
Bir süredir senden haber alamadım.