I haven't seen her in a while translate Turkish
40 parallel translation
I haven't seen her in a while.
Onu bir süredir görmedim.
Berg, you had to happen on two trains and a ferry to get there! - Hey! I haven't seen her in a while
- Onu uzun zamandır görmüyordum.
I haven't seen her around here in a while.
Bir süredir onu görmemiştim.
I haven't seen, uh, Maddie in a while, but Mrs. K. comes in every Thursday while her daughter's at soccer practice.
Maddie`i bir süredir görmedim, ama Bayan. K. her perşembe kızı futbol antremanındayken gelir.
I haven't seen her in a while.
Bayadır göremedim.
- I haven't seen her in a while.
- Uzun süredir görüşemedik.
I haven't seen her in a while.
Bir süredir göremedim onu.
Besides, you know, I haven't seen her in a while.
Bunun yanında, onu uzun zamandır görmüyordum.
I haven't seen her in a while.
- Uzun zamandır görmedim onu.
I haven't seen her in a while.
Bir süredir görmemiştim onu.
I haven't seen her in a while.
Bir süredir görmedim.
I haven't seen her in a while.
Bir süredir görmüyorum onu.
I haven't seen her in a while.
Son zamanlarda onu hiç görmedim.
I haven't seen her at the shop in a while.
Uzun zamandır dükkana gelmiyor.
I haven't seen you in a while, and I just wanna make sure everything's okay.
Seni bir süredir görmüyorum, her şeyin iyi olduğundan emin olmak istedim.
Look, I swear, I haven't seen her in a while.
Yemin ederim, onu uzun zamandır görmedim.
I haven't seen her in a while.
Bir süredir görmüyorum.
I haven't seen her in a while.
Bir süredir ortalıkta görünmüyor.
They bring us newspapers every day, but I haven't seen your column in them for a while.
Her gün bize gazete getiriyorlar. Ama bir süredir senin yazılarını göremiyorum.
She rode pretty good in Cheyenne last year, but I haven't seen her in a while.
- Geçen sene Cheyenne'de bir hayli iyiydi, ama o zamandan beri görmedim.
I haven't seen her in a while.
Bir süredir görmedim onu.
I haven't seen her in a while.
ONU BİR SÜREDİR GÖREMİYORUM.
Yeah, I haven't seen her in a long while.
Onu uzun zamandır görmüyorum
- I haven't seen her in a while.
O kızı, epeydir görmüyorum.
I haven't seen her in a while.
Bir süredir görmemiştim.
Well.. I haven't seen her in a while, so..
Onu bir süredir görmüyorum yani...
Yeah, I haven't seen her in a while, so...
Evet, bir süredir görmüyorum onu...
I haven't seen her in a while.
Etrafta göremedim.
I... haven't seen her in a while.
Onu bir süredir görmüyorum.
I just haven't seen her in a while, so...
Yok, ciddi bir şey değil.
You know, I haven't seen her in a while, because the last time I did, she was so cruel and so serene.
Biliyorsun onunla bir süredir görüşmüyorum. Çünkü son görüşmemizde çok zalim ve huzurluydu.
I haven't seen her in a while.
Zaten onu bir süredir görmedim.
Well, I haven't seen her in a while.
- Bir süredir görmüyorum.
I haven't seen her in a while.
Bir süredir görüşmüyoruz.
I haven't seen her in a while. What's a while?
Bir süredir görmemiştim.
I haven't seen her back here in a while.
Onu uzun zamandır görmemiştim.
Oh, I haven't seen her in a while.
Uzun zamandır onu göremedim.
Oh, I haven't seen her in a while.
Uzun zamandır görmedim onu.
I haven't seen her in a while.
Ne zamandır görmüyorum onu.