I haven't seen him all day translate Turkish
39 parallel translation
I haven't seen him all day.
Onu bütün gün görmedim.
No, my lord, I haven't seen him all day. Brilliant!
- Hayır Lordum, bu gün hiç görmedim.
I haven't seen him all day.
Bugün hiç görmedim.
No, I haven't seen him all day.
Bugün kendisini hiç görmedim. Ne oldu ki?
- Yeah. But speaking of Pacey, I haven't seen or heard from him all day.
Pacey'den söz etmişken, bütün gün onu görmedim.
I haven't seen him all day and I have to figure out how we ended up.
Onu bütün gün görmedim. Ve buraya ne şekilde vardığımızı bilmem gerek.
I haven't seen him all day.
Onu bütün gün görmedim. Dinleyin millet.
You know, I haven't seen him all day.
Onu bütün gün görmedim.
I haven't seen him all day. In fact, Buster had grown anxious...
Aslında, Buster havasız ve kapalı fotokopi... odasında kaygılanmaya başlamıştı.
- I haven't seen him all day.
Sabahtan beri görmedim.
I haven't seen him all day long.
- Bilmiyorum. Onu bütün gün görmedim.
I haven't seen him all day.
Bugün hiç görmedim onu.
I haven't seen him all day. I don't want to get involved with him anymore.
Bugün hiç görmedim Artık onla ilgilenmiyorum
I haven't seen him all day.
Onu bugün hiç görmedim.
I haven't seen him all day.
Bütün gün ortalarda yoktu.
I haven't seen him all day.
Bugün göremedim.
I haven't seen him all day.
Onu gün boyu görmedim.
I mean, Jeff comes home from work. You haven't seen him all day.
Yani Jeff işden eve geliyor ve, onu tüm gün boyunca görmemişsin
Oh, oh, I just thought it would be the two of us if that's okay, because I haven't seen him all day.
Eğer senin için bir sakıncası yoksa, ben sadece ikimiz gideriz diye düşünmüştüm onu sabahtan beri görmüyorum da.
No, Madam, I haven't seen him all day.
Hayır hanımefendi. Tüm gün boyunca onu görmedim
I haven't seen him all day.
Bugün onu hiç görmedim.
I've been here all day I haven't seen him.
Bütün gün buradaydım. Onu görmedim.
I haven't seen him all day.
Onu görmedim.
I haven't seen him all day.
Onu tüm gün görmedim.
I haven't seen him all day.
Gün boyu onu görmedim.
I am going to hold him because I haven't seen him all day.
- Olmaz. Onu ben tutmak istiyorum, çünkü bütün gün göremedim.
Martha, I haven't seen him all day.
Martha, tüm gün boyunca onu görmedim.
Uh, actually, no, I haven't seen him all day.
İşin doğrusu hayır, Onu bütün gün görmedim.
I haven't seen him all day.
Tüm gün görmedim onu.
I haven't seen him all day.
Bütün gün onu görmedim.
Yeah, the Hollywood guy been in, but, you know, I haven't seen him all day, so...
Hollywood'lu adam buradaydı ama onu bütün gün görmedim, o yüzden...
No, no. I haven't seen him all day.
- Onu gün boyunca göremedim.
- but I haven't seen him all day. - I'll call him in.
- Onu çağırırım.
I haven't seen him all day.
Bütün gün görmedim.