English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I just want you to know

I just want you to know translate Turkish

4,339 parallel translation
You know, and I know I can't talk my way out of it or expect... expect it to blow over, but, you know, I just want you to know that I-I fully appreciate what a big deal this is for you.
Biliyorsun, biliyorum durumu sana konuşarak açıklayamam, ya da geçmesini bekleyemem, Ama yani, sadece bilmeni istiyorum ki bunun senin için ne kadar büyük bir şey olduğunun farkındayım ve seni takdir ediyorum
I know you and mommy hate each other now and I just want you to know I stand with you.
Anneciğimle şu an birbirinizden nefret ediyorsunuz biliyorum, ve şunu bilmeni isterim ben senin tarafındayım.
Look, I know work's been hard on you, though, and I just want you to know that our family appreciates it.
Bak, çalışmanın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum, ve bu ailenin sana nasıl müteşekkir olduğunu bilmeni isterim.
And I just want you to know that your pumpkin bread is moister than mine ever was.
Ve bende şunu bilmeni isterim ki Senin balkabaklı ekmeğin benim yaptıklarımdan çok daha kıvamlı oluyor.
I just want you to know that you're fine the way you are, Nathan.
Sadece bu durumdan memnun olup olmadığını bilmek istiyorum, Nathan.
But I just want you to know that I put our friendship above all else.
Sadece bilmeni isterim ki, arkadaşlığımızı her şeyin üstüne koyarım.
You know, Elaine, I just want you to know that I've always thought of you like a daughter. And everything that's happened this past week,
Elaine sadece bilmeni isterim ki seni her zaman kızım gibi gördüm ve geçen hafta olan biten her şey bunların seni incitmesini hiç istemedim.
I just want you to know that when I drove off that bridge, I had no idea.
Arabayı köprüden aşağı sürdüğümde hiçbir fikrim olmadığını bilmeni istiyorum.
I just want you to know
Sadece bilmeni istiyorum.
I just want you to know that what I'm about to propose has nothing to do with that.
Sadece teklif etmek üzere olduğum şeyin bununla hiç ilgisi olmadığını bilmeni istiyorum.
Now, I just want you to know that this is your birthday gift, Valentine's day gift, Christmas gift, and whatever else you can think of.
Bu senin doğum günü, sevgililer günü, yılbaşı yani her şey hediyen.
But I just want you to know it's, like...
Ben sadece şunu bilmenizi isterim ki...
And it just... it's not a problem for me at all, so I just want you to know that I'm totally okay with it.
Ve bu benim için hiç sorun değil. Sorunum olmadığını bil istiyorum.
I just want you to know we'll do everything we can.
Senden şunu bilmeni istiyorum ki elimizden geleni yapacağız.
So, I know the train is leaving the station, and I just want you to know that I am on board.
Tamam, tren istasyondan ayrılıyor biliyorum, ve senin tarafında olduğumu bilmeni istiyorum.
I just want you to know how hard he took all of that.
Bunların onu ne kadar kötü etkilediğini bilmeni istiyorum.
I just want you to know that you and Burt are welcome to live here as long as you want, assuming you sleep in Jimmy's room, pay rent, and live by my rules.
Bilmeni isterim ki... Jimmy'nin odasında uyuduğunuz, Kira ödediğiniz ve benim kurallarıma göre yaşadığınız sürece ne zaman isterseniz burada kalabilirsiniz.
I just want you to know there's no pressure.
Kendini zorunlu hissetmemen için.
Lisbon... I just want you to know I'm okay.
Lisbon... iyi olduğumu bilmeni istiyorum.
I just, um, you know, I want to give them a bath and get to bed early.
- Hayır, hayır. Her şey yolunda. Onlara duş aldırıp erken yatırayım diyorum.
But when that happens when it's all over I just want to be able to walk towards the pavilion thing, you know with my head held high.
Ama gerçek olduğunda... Her şey bittiğinde pavyon tarzı yere doğru bilirsin işte başım dik yürümek istiyorum.
You know, maybe... maybe you and I should both just cut our losses and tell the Ewings the truth before we both become something we don't want to become.
Yani belki de vazgeçip dönüşmek istemediğimiz şeye dönüşmeden önce Ewingler'e gerçeği anlatmalıyız.
I know that you just want to close this case, and I can assure you that Dr. Pierce will cooperate in every possible way.
Bu dosyayı kapatmak istediğinizi biliyorum ve sizi Dr. Pierce'ın her türlü işbirliği yapacağına temin ederim.
That Jester that made the guy laugh, I just want to know if you've seen him today.
Adamın gülmesine sebep olan soytarı, bugün onu gördünüz mü öğrenmek istiyorum.
George, I just want to say, I know you felt blind-sided, and I...
George, şunu söylemek isterim ki, basiretsizmişsin gibi hissettiğini biliyorum, ve isterdim ki tüm olanlarla..
I just want to know if you remember what happened.
Sadece neler hatırladığını bilmek istiyorum.
I just want to be there for mom, you know?
Annemin yanında olmak istiyorum.
Just want to let you know I was here.
Geldiğimi haber vereyim dedim. - Gelsene.
I just want to know if you can give me the money?
Bana para verecek misiniz yani?
I just want to know what you'd like in your eggs.
Yumurtanın yanına ne istediğini öğrenmek istiyorum sadece.
I'm not gonna tell you what to do, mostly because I know you, and I know you're just gonna do whatever you want anyway.
Sana ne yapacağını söylemeyeceğim. Çünkü seni tanıyorum ve ne dersem diyeyim yine bildiğini yapacaksın.
I just want to make sure you know that I've given up on you.
Senden umudu kestiğimi bilmeni istiyorum.
I want to know who killed her just as much as you do!
Onu kimin öldürdüğünü bulmayı sizin kadar bende istiyorum!
Um, just want you to know that I'm gonna keep bothering you... Until I can get you to change your mind.
Yine de şunu bil ki fikrini değiştirene kadar seni sıkıştırmaya devam edeceğim.
If you want to know if harry and I have had sex, just ask.
Harry ile seks yapıp yapmadığımızı öğrenmek istiyorsan sorman yeterli.
I know you don't want to talk to me right now, but I just wanted to say that...
Şu anda benimle konuşmak istemediğini biliyorum. Ama şunu söylemek istiyorum ki...
I know you don't want to shake my hand, so we'll just skip that part. - Sir...
- Gerek yok, Meechum.
I just want him to think I'm fun and sexy, like Anna Kendrick, you know?
Benim eğlenceli ve seksi biri olduğumu düşünmesini istiyorum. Anna Kendrick gibi, anlarsın ya?
I just want that father-and-son stuff to be our stuff, you know?
Sadece baba oğul olayını yaşamak istiyorum, bizim olayımız olsun istiyorum.
Uh, I just want to change my body, you know?
Ah, bedenimi değiştirmek istiyorum, bilirsin?
I just want you and mom to know how much I love you.
Sadece annemle seni ne kadar sevdiğimi bilmenizi istiyorum.
- I just want to, you know, have her over for dinner.
İstiyorum sadece, akşam yemeğine çağır.
I know we're not talking, and you don't want to text me back, but something happened, and I need to tell you, and I'm really, really scared right now, so if you could please just call me.
Konuşmadığımızı ve mesajlarıma cevap vermek istemediğini biliyorum ama çok kötü bir şey oldu. Ve sana söylemem gerek ve şu an gerçekten acayip korkmuş durumdayım. Lütfen beni ara.
I was just, uh, wondering- - I mean, I know things are kind of crazy and you're probably busy, but maybe you might want to come to campus and we can get a drink or, I don't know, talk.
Merak ediyordum da işlerin delice olduğunu ve büyük ihtimal meşgul olduğunu biliyorum ama belki kampüse uğramak istersin.
I just want us to be good again, you know?
Ben sadece aramızın yeniden iyi olmasını istiyorum.
I just... I really want to get it right, you know?
Doğru yapmak istiyorum hani anlarsın ya?
You want to bang her with me, or, I don't know, if you're freaky like that, just watch me bang her.
Benimle yatmasını istiyorsun değil mi? Ya da bilmem, o kadar çılgın mısın ama benimle yatmasını izlemek istiyorsun?
Now, they are scared ; I get that. But sometimes I just want to yell at'em, you know?
Korkuyorlar, biliyorum ama bazen onlara gerçekten bağırasım geliyor.
Listen, I know that I said I didn't want to know who it was - and I didn't - but being in here, it just has a way of making you obsess... and feel a little crazy-jealous.
Dinle kim olduğunu öğrenmek istemediğimi söylediğimi biliyorum, ama burada olmak seni bir şekilde saplantılı ve deli bir hale getiriyor Kıskanç.
I just want to let you guys know that tonight's gonna be hell on earth.
Millet sadece şunu bilmenizi istiyorum, bu gece dünyada cehennem olacak.
Well, I'm not saying he's gonna want to help us, but if you just mention that I'm involved and that, uh, you know, he kind of owes me a favor, I think he'd be glad to help.
Bize yardım etmek isteyeceğini söylemedim zaten ama benim adımdan bahsetmelisin bana borcu var, sanırım memnuniyetle yardım eder.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]