I knew you would be translate Turkish
411 parallel translation
I knew you would be.
Biliyordum.
I knew you would be. He fits perfectly into your chapters on the guilt complex.
Çekeceğini biliyordum, kitabınızdaki suçluluk kompleksiyle ilgili bölüme uyuyor.
I knew you would be.
- Yanımda olacağını biliyordum.
You're just as I knew you would be.
Siz tam da benim düşündüğüm gibisiniz.
I knew you would be thinking about them.
Onları düşüneceğinizi biliyordum.
- Ben Saad. I knew you would be here.
Burada olacağını biliyordum.
I knew you would be.
- Biliyordum zaten.
I knew you would be furious, but I had to risk it!
Öfkeleneceğini biliyordum! Bu riski göze alarak girdim odaya.
- I knew you would be.
- Tahmin ediyordum.
I knew you would be.
Sevineceğini biliyordum.
And I knew you would be this brave.
Ve senin bu kadar cesur olacağını da biliyordum.
I knew you would be.
Öyle olacağınızı biliyordum.
I knew you would be.
Şaşıracağını biliyordum.
I knew you would be beautiful... So luminous!
Bu kadar güzel... bu kadar aydınlık olduğunuzu biliyordum!
But I knew you would be back with Amanda.
Ben, rahatsız etmek istemedim, Amanda ile aran düzelmişti ve..
I knew you would be here.
Burada olacağını biliyordum. Alice!
I knew you would be here.
Burada olabileceğinizi biliyordum.
I came here to give you some good advice... which I knew in advance would not be taken.
Sana birkaç iyi öğüt vermeye gelmiştim. Tutmayacağını baştan bile bile.
Temple, I knew how diffiicult it would be for you.
Temple, senin için ne kadar zor olduğunun farkındayım.
What would I be asking you for if I knew?
Bilsem sana sorar mıydım?
I knew when you came home it would be with the best that Rome could give.
Eve döndüğünde Roma'nın sunabileceği en iyi şeyleri yanında getireceğini biliyordum.
Samarra, I thought that once I knew you, you would be a wonderful moment and no more.
Samarra, bir kez daha seni düşündüm. Harika bir an oldu ve daha da olacak.
If I knew anything, I would be very happy to tell you, but how can I tell you if I don't know?
Bildiğim bir şey olsaydı, size memnuniyetle anlatırdım. Ama bilmiyorsam nasıl anlatabilirim?
I knew it. In my heart I knew it would be you.
Oğlum geldi işte yüreğimden geçen oldu.
You stupid little nit, if I knew where, I wouldn't be sending you look for it, Would I?
Seni küçük aptal kafa! Nerede olduğunu bilsem, aramak için seni oraya göndermezdim. Değil mi?
I thought you would be upset if you knew you were living with a married man.
- Hayır, anlatmadın. Evli bir erkekle yaşadığını bilsen, sinirleneceğini biliyorum.
I knew you would all be disappointed.
Hepinizin hayal kırıklığına uğrayacağını biliyordum.
All your sufferings and humiliation : have become worthwhile. I knew that you would be great one day.
Yun Fei Yang, Sonunda kendini kanıtladın... ve Wudang'ı kurtardın!
Anyway, I just knew my only chance to see you... before you fly away or I died of intimate exposure... would be to wake you up in the middle of the night.
Neyse. Kapı deliğinden gözetlemeye bayılsam da gitmeden görmek için tek şansımın gece yarısı seni uyandırmak olacağını biliyordum.
Because I knew it would be the best way to get you out of my life.
- Çünkü seni hayatımdan çıkartmanın... en kolay yolunun bu olduğunu biliyordum.
And I knew what it would feel like to be alone in this house, to not have you in my life.
Ve bu evde yalnız olmanın ve hayatımın sensiz olmasının nasıl bir şey olduğunu anladım.
Maybe I wanted to see your face naked, no guard up, how you really felt hoping I would be wrong about something that I knew my entire life.
Belki yüzünü, hislerini tüm çıplaklığıyla görmek istedim. Hayatım boyunca bildiğim bir doğrunun, yanlış çıkmasını umuyordum.
So I could tell her Where it was, because if I went with you, there would be two people in one car who knew where it was and one who didn't. We'd end up drawing a map or something. Unless, I drove your car, and then you went with her.
Seninle gelirsem oranın yerini bilen iki kişi aynı arabada olur ve bilmeyen kişi diğer arabada kalır ve sonunda harita çizmek zorunda uğraşabiliriz ya da ben senin arabanı kullanabilirim ve sen de onunla gidebilirsin istersen.
Anyhow I called you all together here tonight because I knew that the one person who had the diamond would not be here.
Her neyse Bu akşam hepinizi buraya çağırdım Çünkü elması alan kişinin gelmeyeceğinden emindim.
A RETROPOLOGIST WOULD BE COMING, I KNEW THAT THERE WOULD BE TROUBLE. ALWAYS A STEP BEHIND, YOU PEOPLE.
Bir RETROPOLOGIST, geliyor olacaktı, ben, orada, sıkıntı olacağını tahmin ettim.
I knew I would be seeing you today... - so I didn't think that you would...
Sizi bu gün göreceğimi biliyordum bu yüzden şeyi düşünmedim...
I knew you would have wanted to be informed.
Bilginiz olmasını isteyeceğinizi biliyordum.
If I knew I was gonna be staying in this town I would have had nothing to do with you.
Bu kasabada kalacağımı bilseydim seninle asla birlikte...
If Victor was my brother and I knew what you know, every day of my life would be a living hell.
Eğer Victor benim kardeşim olsaydı ve senin bildiklerini bilseydim. bütün hayatım cehenneme dönerdi.
Anyway, I knew if anybody would understand how I felt, it would be you.
Neyse, neler hissettiğimi ancak senin anlayacağını düşündüm.
But there was no way everything I'd been building toward would be destroyed because some pouty little - this is before I knew you personally - bitch, wanted to steal a husband.
Ama başka çarem yoktu, gelecek için yaptığım her şey mahvoluyordu çünkü cilveli küçük bir ( bu seni tanımadan önceydi ) Fahişe, kocamı çalmak istedi.
If I'm to be a bridge of understanding between humans and Minbari it would help if I knew more about you people.
İnsanlar ve Minbarilerin birbirlerini anlaması için bir köprü olacaksam halkınız hakkında daha fazla şey öğrenmem faydalı olacaktır.
I always knew you would someday be of use to me.
Bir gün işime yarayacağını biliyordum. - Hayır.
I knew the minute you came into my cell that everýthing would be OK.
Hücreme girdiğiniz andan beri herşeyin yolunda gideceğini biliyordum.
Oh, Phillip would be very angry if he knew I left, but I have to show you something.
Evden ayrıldığımı bilse Phillip çok kızar ama sana bir şey göstermek zorundayım.
I knew you would be.
- Heyecanlanacağını biliyordum.
Of course, it would be easier if I knew how to get in touch with you.
Aslında seni nasıl bulacağımı bilsem işim daha kolay olabilirdi.
If I knew that you would be happy, I would close my eyes now.
Mutlu olacağını bilseydim, hemen şimdi gözlerimi kapardım.
And if I didn't find you, I knew that my life would never, ever be good again.
Eğer seni bulamazsam.. hayatımın kötüye gideceğini düşündüm.
I knew it would be you.
Sen olduğunu bilmiyordum.
I still do. But I've known greater love with other women. I knew that marrying you would be the smart thing to do.
Ama, başka nedenlerle doğru insan olmadıklarına inandığım kadınlarla daha büyük aşklar yaşandığını biliyorum.