I know what i saw translate Turkish
1,329 parallel translation
I know what I saw.
Ben ne gördüğümü biliyorum.
I know what I saw.
Ne gördüğümü biliyorum.
- I know what I saw. - What did you see?
- Ben ne gördüğümü biliyorum.
I know what I saw! It was him.
Ne gördüğümü biliyorum!
- Sayid, I know what I saw!
- Sayid, ne gördüğümü biliyorum!
- I know what I saw.
- Ne gördüğümü biliyorum.
Sheriff, I know what I saw.
Şerif, ne gördüğümü biliyorum.
- I know what I saw, professor.
Ne gördüğümü biliyorum Profesör.
I know what I saw.
Ne gördüğünü biliyorum
My mind doesn't play tricks on me, I know what I saw.
Aklım bana oyunlar oynamıyor. Ne gördüğümü biliyorum.
Hailey, I know what I saw.
Hailey, ne gördüğümü biliyorum.
Is I know what I saw.
Ne gördüğümü biliyorum.
Look, I know what I saw, alright?
Bakın, ben ne gördüğümü biliyorum.
I know what I saw at the club that night.
O akşam klüpte ne gördüğümü biliyorum.
Well, I know what I saw.
Evet, ne gördüğümü biliyorum ben.
No, I know what I saw, and I know what I didn't see.
Hayır, ne gördüğümü biliyorum, ne görmediğimi de.
clark, i know what i saw.
Clark, ne gördüğümü biliyorum.
I know what I saw, V.
Ne gördüğümü biliyorum.
You say you can't detect anything, but I know what I saw!
Siz bir şey fark edemediğinizi söylüyorsunuz ama ben ne gördüğümü biliyorum!
/ Look, I know I'm going back on our plan, and I'm sorry about it, but after seeing what I saw... well, I realized, those two girls are all I want.
- Bakın, planı bozduğumu biliyorum. Özür dilerim. Ama doğumdan sonra ikisini de çok istediğimi anladım..
I know your friends, and I have a hunch you don't do to your friends what I saw you doing to that wrinkly old lady.
Arkadaşlarını biliyorum. İçimden bir ses onlara, o buruşmuş ihtiyara yaptıklarını yapmadığını söylüyor.
You know what? I bet you saw me there.
Bahse varım beni görmüşsündür.
I didn't even know what sorry was until I saw gwen get the news.
Gwen haberi alana kadar üzgün ne demek anlayamamışım.
Do you want to argue with what I know I saw?
Gördüğümü bildiğim bir şeyi, sana kanıtlamamı mı istiyorsun?
I KNOW, AND IT'S A SHAME SHE NEVER SAW WHAT A BEAUTIFUL YOUNG WOMAN YOU'VE BECOME.
Ne kadar güzel bir kadın olduğunu görememesi çok yazık.
I don't know what you "saw," but this rug is brand new.
"gördüm," dediğinizin ne olduğunu bilmiyorum ama bu halının etiketi yeni.
I just know... what I saw.
Sadece.. gördüğümü biliyorum.
Well, I don't know what it was either, but I saw the crowd.
Ben de ne olduğunu bilmiyordum ama kalabalığı gördüm.
i don't think i know what you mean. i saw you and dr.
Sizi anladığıma emin değilim?
You know, about what I saw?
İşte, ne gördüğümle ilgili?
Right now, what I need to know is if anyone besides you saw the letters
Öğrenmem gereken bir şey var.
I saw you with Sandy, and I know how much you miss him... and you're going to leave soon, and what am I going to do?
Seni, Sandy'leyken gördüm, onu ne kadar özlediğini biliyorum... Ve yakında gideceksin, ben ne yapacağım o zaman?
Tom, look, I know it doesn't compare to what you saw in the city.
Tom, bak, şehirde gördüklerine benzemiyor, biliyorum.
I know what you're thinking, but I saw this image in my mind
Ne düşündüğünü biliyorum, ama ben bu resmi zihnimde gördüm.
You know, I also saw something else out there. What?
Başka bir şey daha gördüm.
Well, I know what I would do if I saw you naked.
Ben seni çıplak görseydim ne yapacağımı biliyorum.
You wanted to know what I saw in the victim's last day.
Kurbanın son günü bilmek istiyordun, değil mi?
- I don't know what you saw.
- Ne gördün bilmiyorum.
- I don't know what you saw.
Ne gördün bilmiyorum.
I suppose you know what we saw.
Sanırım ne gördüğümüzü tahmin edebilirsiniz.
Do you know what I saw when I looked at you?
Sana baktığımda ne gördüğümü biliyor musun?
I saw her face, and you know what?
Yüzünü gördüm.
But the point is, I saw it, I know what the tattoos represent on his fist.
O dövmelerin ne anlama geldiğini biliyorum.
I saw you with Amanda, and I want to know what's going on.
Seni Amanda ile gördüm, ve neler döndüğünü bilmek istiyorum.
I know what it's called, smart ass, I saw it, okay?
Adini biliyorum, akıllı göt, onu izledim, tamam mı?
When I saw the real you, I didn't know what to believe.
Gerçek olan seni görünce, neye inanacağımı şaşırdım.
I need to know what you saw.
Ne gördüğünü bilmeliyim.
He wants me to understand what he likes, what he looks for when he chooses them, so that when I saw a counterfeit, I would know.
Bana ne tarz kızlardan hoşlandığını göstermek istedi. Onları seçtiğinde, ne aradığını. Sahtesini görürsem arılayayım diye.
- I don't know what I saw.
- Ne gördüğümü bilmiyorum.
How do I even know what I saw has happened already?
Gördüklerimin çoktan olup olmadığını nereden bilebilirim?
He's an eye-witness to a double murder and I wanna know what he saw.
O iki cinayetin görgü tanığı ve ne gördüğünü bilmek istiyorum.