I look forward to seeing you translate Turkish
149 parallel translation
Well, I look forward to seeing you there.
Pekâlâ, seni orda görmek için can atıyorum.
I look forward to seeing you again tomorrow.
Yarın seni tekrar görmeyi umuyorum.
I look forward to seeing you.
Sizi görmeyi umutla bekliyorum.
I look forward to seeing you again as Mephisto.
Seni tekrar Mephisto olarak görmeyi dört gözle bekliyordum.
I look forward to seeing you all next week.
Haftaya tekrar görüşmek umuduyla.
I look forward to seeing you.
Seni görmek için can atıyorum.
I look forward to seeing you, and to a new period of harmony in our lives.
Eğitiminizi annenize bırakmama rağmen, sizleri tekrar görmek ve hayatımızda tekrar bir uyum sağlamayı istediğimi biliyorsunuz.
I look forward to seeing you again.
Seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
I look forward to seeing you.
Tamam, yakında görüşürüz.
I look forward to seeing you.
Sabırsızlıkla görüşmeyi bekliyorum.
I look forward to seeing you at the gates to Sto-Vo-Kor.
Seni Sto-Vo-Kor'un kapılarında görmeyi dört gözle bekliyorum.
I look forward to seeing you all there.
Hepinizi orada görmeyi bekliyorum.
- I look forward to seeing you again.
- Seni yeniden görmeyi bekliyorum.
I look forward to seeing you at our destination.
Varış noktasında seni göreceğim için sabırsızlanıyorum.
So, Miss P, I look forward to seeing you next season across those sidelines.
Bayan P, gelecek sezon sahada görüşmek için can atıyorum.
I look forward to seeing you on Sunday.
Seni pazar günü de görmeyi umarım.
I look forward to seeing you again soon, Colonel.
Sizinle yakında tekrar görüşmek üzere, Albay.
I look forward to seeing you in the fall, Mr. Skinner.
İleride, önümüzdeki bahar sizinle görüşmek istiyorum Mr. Skinner.
I look forward to seeing you again.
Umarım yine görüşürüz.
I look forward to seeing you too.
Ben de seni görmeye can atıyorum.
I look forward to seeing you when I finally come home on leave.
Sonunda eve dönünce seni görmeye çalışacağım.
I look forward to seeing you at Mass.
Ayininize katılmak için sabırsızlanıyorum.
I look forward to seeing you, too.
Ben de seni görmeyi istiyorum.
I look forward to seeing you then.
Seni görmek için sabırsızlanıyorum. - Görüşürüz.
"I look forward to seeing you both again soon " and our... Or should I say your babies.
İkinizi de tekrar görmek için sabırsızlanıyorum ve bizim, yoksa sizin mi demeliyim?
And I look forward to seeing you tomorrow at the party, right?
Ayrıca seni yarınki partide görmek istiyorum. Tamam mı?
Pasha, I look forward to seeing you here.
Püf diye kayboluyorlar. Paşam, sizi bekleyeceğim burada.
I look forward to seeing you in action, ma'am.
- Sizi işbaşında görmek için sabırsızım hanımefendi.
Oh. Well, then I look forward to seeing you there.
Oh.Öyleyse orada görüşmek üzere.
I look forward to seeing you again at the Hofburg.
Seni Hofburg'da tekrar görmek isterim.
Then I look forward to seeing you again, Agent DiNozzo.
O halde sizi tekrar görmeyi dört gözle bekliyorum Ajan DiNozzo.
Abig hug from me, and I look forward to seeing you again.
Sevgiler, seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
That said... I look forward to seeing you.
Öte yandan seni görmek için sabırsızlanıyorum.
I look forward to seeing you at the game.
Maçta görüşmek için sabırsızlanıyorum.
And I look forward to seeing you at home later. Mm.
Seni de evde görmek için sabırsızlanıyorum.
I shall look forward to seeing you again.
Sizi tekrar görmeyi dört gözle bekleyeceğim.
You know I look forward to seeing her every time I go to the Owens'house.
Biliyor musun Owenlara her gidişimde onu görmek için sabırsızlanırım.
I shall look forward to the pleasure of seeing you again.
Sizi yeniden görmek için sabırsızlanıyorum.
I'll look forward to seeing you again.
Sizi tekrar görmeyi dilerim.
I'll look forward to seeing you after supper, Sam.
Akşam yemeğinden sonra seni bekleyeceğim, Sam.
Gregor and I will look forward to seeing you.
Gregor ve ben, sizi görmekten büyük mutluluk duyarız.
You know, I really used to look forward to seeing you in the supermarket.
Biliyorsun seni süpermarkette görmek için yolunu gözlerdim.
I'll look forward to seeing you again.
Tekrar görüşmek için sabırsızlanıyorum.
When this is all over, I do look forward to seeing you on stage.
Tüm bunlar bittiğinde sizi sahnede görmek isterim.
You go ahead and enjoy his breakfast, and I'ΙI look forward to seeing a lot Ιess of you downstairs.
Kahvaltısı sana afiyet olsun. Aşağıda daha giyinik bir şekilde görüşmek üzere.
"I'll look forward to seeing some of you up here at the NURV campus in the near future."
Seni yakın bir zamanda NURV kampüsünde görmekten memnun olacağız
'I look forward to seeing you tomorrow.
'Ben yarın seni görmek için sabırsızlanıyorum.
Then I'll look forward to seeing you tomorrow, okay?
Tamam o zaman yarın görüşürüz?
I look forward to seeing what you can do. Now, if you'll excuse me,
Şimdi, izin verirseniz, öğle yemeği için dışarı çıkacağım.
I look forward to seeing what you come up with.
Nasıl bir şey yaptığını görmek isterim.
I really look forward to seeing you later.
Gelmenizi dört gözle bekliyor olacağım.