English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I lost track of time

I lost track of time translate Turkish

289 parallel translation
I lost track of time.
Zamanın nasıl geçtiğini unutmuşum.
I lost track of time.
Dalmışım.
I lost track of time.
Zaman kavramımı yitirmiştim.
Sorry, I lost track of time.
Üzgünüm, zamanın nasıl geçtiğini anlayamamışım.
I'm sorry. I lost track of time.
Üzgünüm, zaman kavramımı kaybettim.
I don't know if I lost track of time or what.
Saatin olduğunu hatırlamıyorum, ne oldu bilmiyorum.
I stayed at school to study business, and I lost track of time.
Çalışmak için okulda kaldım. Saatin geç olduğunu fark etmemişim.
I lost track of time. Sorry.
Özür dilerim.
I guess I lost track of time.
Saate bakmadım.
I lost track of time, mom.
Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişim anne.
Muriel, I lost track of time.
Muriel, zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım.
I came to see Martín but I lost track of time.
Martin'le buluşacaktım. Ama saatin kaç olduğunu unutmuşum.
And I lost track of time.
Ve zamanı unutmuşum.
Well, I lost track of time and- -
Sadece vaktin nasıl geçtiğini anlamamışım ve...
Well I'm sorry, I guess I lost track of time, maybe it's because I am a God to these people.
şey üzgünüm, sanırım zaman kavramını kaybettim, belki bunun sebebi bu insanlar için bir tanrı olmamdır.
I lost track of time.
Zamanı unutmuşum.
Actually, I got started on something and lost track of time.
Aslında bir şeye başlamıştım ve zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamadım.
No, no. I lost track of the time.
Hayır, zaman nasıl geçmiş bilmiyorum.
I was reading your lovely script and lost all track of time.
Harika senaryonu okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
I have lost track of time.
Zaman mefhumumu yitirdim.
I was sketching at Gull Cove. Lost track of the time. Don't worry.
Martı koyunda resim çiziyordum zamanın nasıl geçtiğini anlayamamışım.
Well, I bet he just got so excited about the show he lost track of time.
Bahse girerim, şov için öyle heyecanlandı ki zamanı şaşırdı.
I am so sorry, I just completely lost track of the time.
Çok üzgünüm, Zamanın nasıl geçtiğini unutmuşum.
I completely lost track of time.
Zaman nasıl geçti anlamadım.
I've lost track of all time.
Zamanı takip edemedim.
I must've lost track of time.
İzlemek İçin Zamanım Yoktu
Commander, I guess I lost track of the time.
- Galiba zamanın nasıl geçtiğini unutmuşuz. - Neredeyse bitirdik baba.
Violet and I had other business to attend to that night... and I sort of lost track of the time.
O gece, Violet ve benim yapacak başka bir işimiz vardı.
I even lost track of time
Uzun zamandır kızım yoktu.
I have lost all track of time.
Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım.
I lost all track of time.
Saatin farkında değildim.
- Work piled up, I lost track of the time.
- İşler birikmişti, saati farkedemedim.
Guess I lost track of the time.
Sanırım saatin kaç olduğunu unuttum.
I must've lost track of the time.
Zaman kavramını kaybetmiş olmalıyım.
Guess I've lost track of the time.
Sanırım zaman mefhumunu kaybettim.
I lost all track of time.
Zamanın farkına varmamışım.
I must've lost track of the time.
Zamanım şaşmış olmalı.
I guess I just lost track of time.
Sanırım zaman uçtu gitti.
Grams, I'm sorry. We just lost track of time.
Özür dilerim, saati unuttuk.
l lost track of time. I was supposed to meet Bessie at home by now.
Evde Bessie'yle buluşmam gerekiyordu.
I kinda lost track of time.
Zaman hissimi kaybettim.
I guess we lost track of time.
Sanırım saati unuttuk.
I seem to be rambling on and on, I have completely lost track of time.
Gerçekten mi? Boş boş konuşup duruyorum! Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım!
I must have lost track of time.
Zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım.
I've nearly lost all track of time
$ l've nearly lost all track of time $
Alicia, please don't be angry. I just lost track of time at work... - again.
Çalışırken zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişim... her zamanki gibi.
I'm sure they just... lost track of time.
Sadece zamanın nasıl geçtiğini unutmuşlardır eminim.
First time I got out in the world, I lost track of all the kids I escaped with.
Dışarıya ilk çıktığım zaman, beraber kaçtığım tüm arkadaşlarımı kaybettim.
I must have lost track of time running on.
Sanırım koşuya fazla zaman ayırmıştım.
I must have lost track of the time.
Zaman mevhumumu yitirmiş olmalıyım.
I sort of lost track of time.
Zamanı unutup gitmişim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]