I need you to promise me something translate Turkish
35 parallel translation
- I need you to promise me something.
- Bir şey için söz vermeni istiyorum.
Listen, I need you to promise me something.
Dinle, bana bir söz vermeni istiyorum.
Clark I need you to promise me something.
Clark, bana bir söz vermelisin.
I need you to promise me something.
Bir şey hakkında bana söz vermeni istiyorum.
I need you to promise me something.
Bana bir konuda söz vermelisin.
Ashley, I need you to promise me something, right here, right now.
Ashley, bana söz vermeni istiyorum, burada, şimdi.
I need you to promise me something.
Bana bir söz vermeni istiyorum.
I need you to promise me something.
bana bazı şeyler için söz vermeni istiyorum.
But I need you to promise me something.
Ama bir şey için söz vermeni istiyorum.
I need you to promise me something.
Bana bir konuda söz vermeni istiyorum.
Whatever happens today, I need you to promise me something.
Bugün ne olursa olsun, bana bir söz vermeni istiyorum.
I need you to promise me something.
Bana söz vermen gerekiyor.
if I'm going to work with you, I need you to promise me something...
Eğer seninle birlikte çalışacaksam bana söz vermen gerek.
Cass, I need you to promise me something.
Cass bana bir söz vermeni istiyorum.
I love you, too, but I need you to promise me something.
Ben de seni seviyorum. Ama bir söz vermeni istiyorum.
- Count me in, but I need you to promise me something.
- Ama bir söz vermeni istiyorum.
Claire, I-I need you to promise me something.
Claire, bana bir söz vermelisin...
I need you to promise me something.
Bir konuda söz vermeni istiyorum.
I need you to promise me something.
Bana bir söz ver.
Samar, I need you to promise me something.
Samar, bana bir söz vermeni istiyorum.
So I need you to promise me something.
Bana bir söz vermene ihtiyacım var.
Because tonight it was just a reminder that... Anything can happen, which why I need you to promise me something.
Çünkü bu gece, her an her şeyin olabileceğinin bir hatırlatıcısıydı bu yüzden bana bir söz vermelisin.
Before we show your mother your digs, I need you to promise me something.
Annene kalacağın yeri göstermeden önce bana bir söz vermeni istiyorum.
But I need you to promise me something first.
Ama önce bana söz vermen gerek.
Okay, Ben, I need you to promise me something, okay?
Ben, bana bir söz vermeni istiyorum.
I'm gonna need you to promise me something. / Anything.
Sizin de bana bir söz vermenizi istiyorum. / Ne olursa.
Look, I need you to full-up deathbed-promise me something.
Bana, dopdolu bir ölüm döşeği sözü vermeni istiyorum.
I want to tell you something, but... I just need you to promise me you're gonna stay calm.
Sana söylemek istediğim bir şey var ama sakin kalacağına dair söz vermen lazım.
One thing you need to know about me, detectives, is when I promise something, I deliver.
- Benim hakkımda bilmeniz gereken birşey var, detektifler, - söz verdiysem, yaparım.
If it's time you need, I will buy you time. But you've got to promise me your next at bat is gonna give me something I can work with.
İhtiyacın olan zamansa veririm fakat senin de bir dahaki sefere işe yarar bir şey getireceğine söz vermen gerekiyor.
Jenny, there's something I need to tell you, but you have to promise me that no matter how it turns out...
Jenny sana söylemem gereken birşey var ve bana söz ver.. .. ne olursa olsun..