I never said a word translate Turkish
122 parallel translation
I never said a word to embarrass you in all my life.
Hayatım boyunca seni küçük düşürecek bir laf etmedim.
I never said a word.
Tek kelime etmemiştim.
I never said a word about it!
O konuda bir tek söz etmedim!
I never said a word about angels.
Gördüğüm şeyler hakkında tek kelime bile etmedim.
I never said a word because I'm a lady.
Bir şey söylemedim. Çünkü ben bir hanımefendiyim.
But I never said a word.
Ama tek kelime etmedim.
When she was going out with that Igor fellow, I never said a word.
Igor ile dışarı çıktıklarında, tek kelime etmedim.
I never said a word about that.
Bunun için tek bir kelime bile demedim sana.
Why, no, I never said a word
Niçin? Ben kimseye tek söz etmedim.
I never said a word about your hare-brained schemes.
Tavşan beyinli planların hakkında tek kelime etmedim.
Well, I never said a word.
Ben tek kelime etmedim.
There's- - " you know, I never said a word.
Biliyor musun, tek kelime etmedim.
I never said a word to McKenna.
McKenna'ya tek kelime etmedim!
All the while, I knew it was Tiny training the dogs, but I never said a word.
Bu arada, köpekleri eğitenin Minik olduğunu biliyordum, ama tek bir kelime bile etmedim.
I never said a word to her about you.
Senin hakkında tek kelime etmedim.
You went with the hookers in that brothel... and I never said a word.
Sen geneleve fahişelere gittin ve ben tek kelime etmedim.
I never said a word about Nancy Brown.
Nancy Brown'dan hiç bahsetmedim.
I never said a word to her.
Bir kelime bile etmedim.
Dude, I never said a word. I swear.
Dostum, bir kelime bile söylemedim.
I never said a word, I swear.
Tek kelime bile etmedim. Yemin ederim.
To be fair, I never said a word about dancing.
Doğrusunu söylemek gerekirse, ben dans falan demedim.
§ 4,500 for ratting on some hop-head actress and I never said a word!
Keş bir aktristi ispiyonlamak için 4.500 dolar ve ben tek kelime bile etmedim!
- I never said a word.
- Hiçbir şey söylemedim. - Söylemediğini biliyorum.
And I never said a mumbling word.
Ben hiç bir şey söylemedim.
I'm sure you never said a word about not coming in for coffee.
Kahve için gelmemem konusunda bir şey demediğine eminim.
I'm sure you never said a word about me.
Benim hakkımda tek kelime etmediğine eminim.
I've never in my life had favours from others... and have never said a word of thanks to anybody
Hayatımda kimselerden iyilik görmemiş... ve kimseye teşşekkür etmemiştim
I don't know, I've always liked your girls... but Nicole, she was... always there, no scenes, never said a word... but the other one...
Bilmem, senin kızlarını hep beğenmişimdir... ama Nicole, o... hep oradadır, ne olay çıkarır, ne bir söz söyler... ama öteki...
I asked again He never said a word
Tekrer sordum, hiçbir şey söylemedi
I never said one word to him on the way back. When he stopped and we saw Joan at Jim's.
O durduğunda ve John'u Jim'de gördüğümüzde sigara aldı ve John'a, benim bir çapkın olduğumu söyledi.
It was such an impressive sight, I was struck dumb. As he never said a word, we spent the whole day in silence, walking through his forest.
O denli etkileyici bir manzaraydı ki nefesim kesilmişti hiç ağız açmadığından ötürü de bütün günü sükunet içinde ormanında yürüyerek geçirdik.
Never said a word to me when I was a kid.
Çocukken bana bir kelime bile etmemişti.
If I thought you were involved, I never would have said a word.
Bunu bilseydim, kesinlikle bir şey söylemezdim.
- I walked by her, never said a word.
- Yanından geçtim, tek kelime etmedim.
I've yo-yoed from a 16 to a 10 to a 16... and you've never said a word.
Yo-yo gibi bir aşağı, bir yukarı ama sen tek kelime etmedin.
- You never said a word about it. - I try not to think about it.
Bunu düşünmemeye çalışıyorum.
I never understood A single word he said
Hiç anlamazdım söylediği bir kelimeyi bile
I never understood A single word he said
Hiç anlamazdım. Söylediği bir kelimeyi bile.
I never said the word "stole." Looks like someone has a guilty conscience.
Ben "çalmak" kelimesini kullanmadım. Görünüşe bakılırsa birileri suçluluk duygusu duyuyor.
I've never said a word to anybody about anything, and you pull this on me?
Kimseye hiçbir şey hakkında bir şey demedim ve sen bana bunu yaptın.
He's been ringing for a month, but I've never said a word to him
Korkunç görünüyorsun! Bir işsiz adam daha
Maybe I push you out the air lock, and tell them you never said a word.
Belki de seni hava kilidinden atar ve hiç bir şey söylemediğini söylerim.
- and I never said a single word to her.
- ve onunla bir kelime bile etmedik.
I'd like to point to ancient historians, for instance, the famous Philo of Alexandria and the brilliantly educated Flavius Josephus, who never said a word about the existence of Jesus.
Eski çağ tarihçilerine dikkatini çekmek isterim. Mesela, İskenderiyeli Filon ve harika bir eğitim görmüş Flavius Josephus İsa'nın varlığına dair tek bir kelime bile etmediler.
I closed my eyes. And never said a word to anyone.
Gözlerimi kapadım ve kimselere tek kelime etmedim.
The girl never did listen to a damn word I said.
Hiç bir zaman beni dinlemedi
He never said a word but I knew
Hiç söylemedi ama? biliyordum.
How many times did I come home to a mess and never said a word?
Ben de işten döndüğümde pek çok kez evi dağınık buluyordum ama tek kelime etmedim.
Smoking! It's like you never listened to a word I said.
Benim söylediğim hiçbir şeyi dinlememişsin sanki.
Last year I signed it "Hitler," she never said a word.
Geçen yıl Hitler diye imza attım, tek kelime etmedi.
He'd never said a word about it and I'd never asked.
Bu konuda tek kelime bile etmedi ve bende hiç sormadım.