I said i don't know translate Turkish
1,895 parallel translation
I don't know what you said. But I think me too.
Ne dediğini anlamadım ama sanırım ben de öyle.
I just said it and it came out. And I don't know where it came from, but I could almost hear them cutting our keys.
Böyle dedim, bilmiyorum nerden geldi ama neredeyse onun anahtar sesini duydum.
I couldn't sleep, I couldn't concentrate at work, I said "I don't know how you do it, " but I can't do this any more,
"Başım ağrıyor, işe konsantre olamıyorum, çok kötüyüm buna devam edemeyeceğim ve gerçekten bir etli böreğe ihtiyacım var." dedim.
I don't know... with a friend... with a friend, I said... talk to you tomorrow...
Bilmiyorum. Arkadaşımla... Arkadaşımla, dedim ki...
I don't know, but they said you have to wear stuff that you won't mind getting wet.
Bilmiyorum, ama "Islanmasını önemsemeyeceğiniz şeyleri giyin." dediler.
I don't know what I said.
Ne dediğimi bilmiyorum.
Shit, I need a second to let the classiness waft over me. Okay, look, we don't know... Cam, they wrote, " Zuckerberg said he hoped the privacy options
Bu kalite rüzgarını üzerimden atmak için zamana ihtiyacım var.... zedelenen itibarını düzelteceğini umduğunu söyledi.'
I don't know if Anton said that because Space and time are relative, Poley.
Anton'un bunu söyleyip söylemedigini bilmiyorum çünkü uzay ve zaman birbiriyle iliskilidir, Poley.
They showed up and they took a statement and that, but I said that I was 18 and now I don't really know what I'm supposed to do.
Sadece ifade alıp gittiler, fakat 18 yaşımda olduğumu söyledim ve şu an ne yapacağımı bilmiyorum.
I said, "I don't know," and then they let me go.
Ve onlara bilmediğimi söyledim serbest bıraktılar.
I don't know. It's just... You know like when you said you had those feelings for me, like, if you were with me, everything would be okay?
Bilmiyorum.Sadece bilirsin bana karşı duygularını söylediğin zaman eğer benimle olsaydın sanki herşey daha iyi olacakmış gibi!
I don't know what I said! Who knows what I said?
Ne dediğimi bilmiyorum.
I said... I don't know.
Sana "bilmiyorum" dedim.
Curtis, I don't know what she said, but nothing... I mean... Nothing happened.
Curtis, sana ne dedi bilmiyorum ama hiçbir şey hiçbir şey olmadı.
And i said, "i don't know."
"Bilmiyorum." dedim.
I don't know why I said it.
Neden anlattığımı bile bilmiyorum.
I don't know if Novakovich said anything to Bauer.
Ama Novakovich Bauer'e bir şey söyledi mi bilmiyorum.
I'm sorry, I don't know why I said that.
Üzgünüm, neden öyle dedim bilmiyorum.
I don't know what they are, but the lady at the store said they were good...
Ne olduklarını bile bilmiyorum ama marketteki kadın güzel olduklarını söyledi.
I don't know. They said they'd be back by sunup.
Bilmiyorum, güneş doğmadan döneceklerini söylemişlerdi.
I don't really know, but he said he might be able to get me a job.
Bilmiyorum, ama bana bir iş bulabileceğini söylemişti.
I don't know why I said that.
Neden öyle dedim, bilmiyorum.
I don't know what he said.
Ne dediğini bilmiyorum.
I don't know who said it.
Kimin söylediğini bilmiyorum.
You don't know what I said no to!
Size hayır derken ne demek istediğimi bilmiyorsunuz.
The thing, I don't know, the thing you said.
- Peki ya Diana öldüğünde?
I just--I don't know why I just said that.
Bunu neden söylediğimi bile bilmiyorum.
- I don't know why I said it.
- Neden öyle dedim bilmiyorum.
I don't know why I said it.
Neden böyle söyledim bilmiyorum.
I don't know who said what about me...
Kim hakkımda ne diyor bilmiyorum- -
Frosty the snowman - - I don't know, exactly - - somebody once said that a house doesn't become a home until one fills it with friends.
Donmuş kardan adam - Tam olarak bilemiyorum... Biri, bir keresinde evi arkadaşlarla dolmadıkça o evin, bir ev olmayacağını söylemişti.
I don't know. I just... Who said that?
Kim söyledi diyorum?
But remember what you said about discussing your spy life : I don't know.
Ama senin ajan hayatın hakkında konuştuklarımızı hatırla "bilmiyorum".
He told me then that these guys were the managers of Rush and they wanted Neil to come over and audition and he said, "I don't know what to do, Dad."
Sonra bana gelen adamların Rush'ın menajerleri olduğunu ve Neil'in seçmelere katılmasını istediklerini anlattı Bana ne yapacağını bilmediğini söyledi, "
It's like I said, there's a lot about me you don't know.
Dediğim gibi benimle ilgili bilmediğin bir sürü şey var.
And she said, " I don't know.
O da : "Bilmiyorum" dedi.
- Okay, I don't know what Dan said, but why would you take romantic advice from a guy who has a cabbage patch doll?
- Dan sana ne dedi bilmiyorum ama neden oyuncak bebekleri olan birini dinliyorsun ki?
I don't know what she said.
Onun ne dediğini bilmiyorum.
I would love if anybody just said something positive about, oh, I don't know, anything.
Birinin sadece tek bir olumlu söz söylemesini isterdim. Hadi biraz rahatlayalım, bir tane daha ot tüttürüp sakinleşelim. Ah, ne bileyim, herhangi bir konuda.
I don't know why I said it. It's like...
O ismi neden söyledim bilmiyorum.
I don't know why I said those things to Cara.
Cara'ya onları neden söylediğimi bilmiyorum.
It's like you said, just don't think I know how to lose.
Senin de söylediğin gibi kaybetmesini bilmiyorum.
Said you don't know how to coach vince.
Dedim ki, Vince'i yönetmeyi bilmiyorsun.
I don't even know what that card said.
Kartta ne yazdığını bile bilmiyorum.
He said, " I don't know. I thought everybody else did.
" Bilmiyorum, herkesin tanımladığını düşündüm.
And no man in the history of the universe has ever said, "You know, I met this really cool, stone-cold hottie, but I don't want to get naked and do awful things to her because she doesn't know about politics."
Kâinat tarihindeki hiçbir erkek "Çok hoş taş gibi bir hatunla tanıştım ama çırılçıplak kalıp ona çok fena şeyler yapmak istemiyorum çünkü siyasetten hiç anlamıyor" dememiştir.
I said I don't know what you're talking about!
Neden bahsettiğini bilmiyorum dedim!
# I said I don't know... #
# Bilmiyorum dedim #
Tess, I'm sorry. It was a mistake, I shouldn't have said anything, I know you don't want to be with me,
Hataydı, hiç bir şey söylememeliydim, benimle beraber olmak istemediğini biliyorum, sadece herşey eskisi gibi olsun istiyorum.
I don't know what else to say to you that I haven't already said.
Söylemediğim daha ne söyleyebilirim sana bilmiyorum.
I mean, I don't know how to make a film, but obviously, that hadn't stopped Thierry, but I needed him out of the way in order to do it, so I said,
Nasıl film yapılacağını bilmiyordum ama bu Thierry'i durdurmamıştı. Ona ve film yapma tekniğine ihtiyacım vardı.