I saw what i saw translate Turkish
5,723 parallel translation
Skylight was a nice touch, but what I remember the most was what I saw around him, the white symbol on red.
Işıklandırma iyiydi ama en çok hatırladığım şeyler etrafında gördüklerimdi. Kırmızının üzerinde beyaz bir sembol.
Before I saw that, all I wanted to know was where I was and what I was doing.
Bunu izlemeden önce tek istediğim başımdan neler geçtiğini öğrenmekti.
.. personally I was more interested in what I saw in the boxing ring...
- Şahsen boks ringinde gördüklerimle daha ilgiliyim.
Last night, I saw Barry rescue a young boy from being run over, and it looked exactly like what Barry described happened to him.
Dün gece Barry'i bir çocuğu ezilmekten kurtarırken gördüm. Ve Barry'nin anlattığı şey gibiydi aynı.
I mean, you know, what I saw of it from between your legs.
Yani, özellikle de bacaklarının arasında gördüğümde.
I saw what you did to those ghosts!
- O hayaletlere neler yaptığını gördüm!
Eva, I saw what you did.
Eva, ne yaptığını gördüm.
I'm here because I saw my son for the first time in eight years in a video last night - scared and alone in a strange house - and I want to know what happened to him.
Geldim çünkü oğlumu sekiz yıl içinde ilk kez dün gece bir videoda gördüm. Yabancı bir evde yalnız ve korkmuştu ve ona ne olduğunu bilmek istiyorum.
I need to talk to you about what we saw during your surgery.
Ameliyatın esnasında gördüğüm şey hakkında konuşmamız gerek.
I... I saw what happened... to those men...
O adamlara ne olduğunu gördüm.
I don't know what to tell you, man, that's the guy I saw.
Ne diyeyim bilmiyorum. Gördüğüm bu adamdı.
- Sorry what I said about raisins. - I saw you trying to
- Kuru üzümler hakkında söylediklerim için üzgünüm.
I saw what he was capable of, And still i let him go with murphy and 2 automatic rifles.
Finn'in ne yapabileceğini gördüm ama yine de Murphy ve iki silahla gitmesine izin verdim.
You were supposed to ghostwrite my memoir, but instead you wrote a story about how you spent six months with me and saw what a big, dumb loser I am.
Güya anılarımı yazacaktın ama benimle geçirdiğin altı ayı ve ne kadar büyük ve aptal bir zavallı olduğumu yazmışsın.
Based on what I saw in the alleyway and out here on this road, you got two perps on the loose, and they're very possibly dead.
Ara sokakta ve bu yolda gördüklerime dayanarak söylüyorum serbest iki suçlun var ve muhtemelen ikisi de ölü. Ya da ölmemiş.
Oh, just what i saw.
- Ne gördüysem onu söyledim.
Did anyone else see what you saw? I have no idea.
- Sizin gördüğünüzü başka gören oldu mu?
Uh, well, I was - - I was kinda far away, so maybe I didn't see it right, but what I think I saw... were teeth.
Ben biraz uzaktım belki doğru görememiş olabilirim ama dişleri gördüm.
If I tell this guy what I saw, he's gonna think I'm crazy, right?
O adama ne gördüğümü söylersem deli olduğumu düşünecek diyorsun değil mi?
Well, I need him to remember what he saw.
Gördüğünü hatırlaması gerek.
I saw what needed to be done, and I did it.
Ne yapılması gerektiğini gördüm ve yaptım.
What I'm telling you is that I saw 12 of my brothers killed in front of me.
Sana dediğim, 12 kardeşimin öldürülmesine şahit oldum.
That must be what I saw in my vision when I touched zachary.
Zachary'ye dokunduğumda görümde gördüğüm bu olmalı.
Once I saw what Ronnie had become,
Ronnie'nin neye dönüştüğünü gördüğümde...
I saw what was underneath it.
Altında yatanı gördüm.
What I saw felt real.
Gördüklerim gerçek gibiydi.
Um, when was the last time she saw me, where am I, um, what am I doing, you know, what does she know about my illness, things like that.
Beni en son ne zaman gördüğünü, nerede olduğumu, ne yaptığımı hastalığım hakkında ne bildiğini, buna benzer şeyler işte.
She's a very strong woman, and when you're a strong woman, people call you callous, heartless bitch, but I saw what the divorce did to her.
Güçlü bir kadın ve eğer güçlü bir kadınsan insanlar seni duygusuz ve kalpsiz sürtük olarak görürler ama ben boşanmanın ona neler yaptığını gördüm.
I saw what you did.
Ne yaptığını gördüm.
No, I told you exactly what I saw.
Hayır, ne gördüysem onu anlattım sana.
But the truly audacious part came when they saw what I named my technique... the Grey method.
Fakat yaptığım asıl küstahlığın ne olduğunu tekniğe verdiğim adı görünce fark ettiler. Grey Metodu.
Well, I can't imagine the perps were carrying an ALS, so, what makes you think they saw it?
Mavi ışıkla dolaşan saldırgan fikri bana çok yabancı ama işareti gördüklerini nasıl anladın?
I know you have bigger problems, but I asked the other nannies about Caroline and none of them saw anything like what you described.
Francis, daha büyük problemlerinin olduğunu biliyorum, ama diğer dadılara Caroline'i sordum, ve hiçbiri dediğin şekilde bir şey görmemiş.
I don't know. What you think you saw last night in the park, But I assure you...
Geçen gece parkta gördüklerin hakkında ne düşünüyorsun bilmiyorum, ama yanıldığına dair...
You didn't see what I saw.
Benim gördüğüm şeyi görmedin.
Yeah, that's what I saw.
Evet, gördüğüm buydu.
I SAW WHAT NO ONE ELSE COULD SEE.
Başka kimsenin göremediğini gördüm.
She saw what I did.
Ne yaptığımı gördü.
I know what I saw.
Ne gördüğümü biliyorum.
When I came back and saw what had become of the place, it broke my heart.
Geri döndüğümde oraya ne olduğunu görünce çok üzüldüm.
'I know what I saw and I don't believe for a second'that MI5 have shared the truth with us.
'Ne gördüğümü biliyorum ve MI5'in bizimle gerçeği paylaştığına bir an olsun inanmıyorum.'
From what I saw on TV, it's not even yours to begin with.
Televizyondan gördüğüm kadarıyla o para senin bile değilmiş.
But what I saw spray-painted on the wall next to the pay phone was "Nazi punks rule. Oi, oi, oi!"
Ama telefonun yanındaki duvarda sprey boyayla "Nazi punk üstüne yok, oy oy oy" yazıyordu.
It's like the first time I saw Austin City Limits with Jimmie Vaughan, it was on, you know what I mean?
Austin City Limits'i ilk seyrettiğimde yine Jimmie Vaughan vardı.
What I saw when I followed him that night...
Onu o gece takip ettiğimde gördüğüm...
That's what I saw in that file- - contributions for a special election.
O dosyada görmüştüm bunu... Bir hususi seçim için para yardımı.
I saw her the next day, and she knew exactly - what happened.
- Ertesi günü onu gördüm ve tamamen olanlardan haberdardı.
I once saw a poster in my dentist's office that said, "you can't always control what goes on outside..."
Bir keresinde diş doktorumun ofisinde gördüğüm bir posterde "Dışarıda olanları her zaman kontrol edemezsiniz" yazıyordu.
That's not what I saw down at the river that day.
O gün, ırmağın kenarında gördüğüm şey bu değildi.
I saw you with blood on your hands, watching what they were doing to me!
Seni, ellerin kanlı şekilde, bana yaptıklarını izlerken gördüm!
Though, from what I saw, you are more skilled as a midwife than I am, and I am...
Gerçi, gördüğüm kadarıyla bir ebe olarak benden daha maharetlisin. - Ben de fena sayılmam hani.