I think it's time for you to leave translate Turkish
44 parallel translation
I think it's time for you to leave
- Burayı terk etsen iyi olacak.
If you're going to chop logic and use Latin words, I think it's time for us to leave the room.
Eğer felsefeye girip Latince konuşmaya başlayacaksanız biz odayı terk etsek daha iyi olur.
I think it's time for you to leave.
Sanırım gitmenizin vakti geldi.
So you've had your fun. I think it's time for you to leave.
Ne yani, sırf bana nispet olsun diye Montecito'yu mu patlatacaksın?
I think it's time for you to leave now.
Sanırım artık gitme vaktin geldi.
Amber, I think it's time for you to leave.
Amber, bence senin gitme vaktin geldi.
I think it's time for you to leave.
Burayı terk etme zamanın geldi.
I think it's time for you to leave.
Sanırım gitme vaktiniz gelmiş.
- Yo, ma, I think it's time for you to leave.
- Hey, sanırım gitme zamanın geldi.
I think it's time for you to leave.
Sanırım artık gitmen iyi olur.
Uncle Ono, I think it's time to tell the Viceroy about our little secret, how you never meant to leave the Republic and how you truly care what's best for your people.
Ono amca. Sanırım, küçük sırrımızı Valiye anlatma vakti geldi. Cumhuriyeti terk etmeyi hiç düşünmediğini ve halkınız için en doğrusunun kesinlikle bu olduğunu gösterme zamanı.
Alan, I think it's time for you to leave.
Alan, sanırım gitme vaktin geldi.
I think it's time for you both to leave.
İkinizin de gitme zamanınızın geldiğini düşünüyorum.
Oliver, I think it's time for you to leave.
Oliver, sanırım gitme zamanın geldi.
I think it's time for you to leave.
Ayrılma zamanın geldi bence.
Frank, I think it's time for you to leave.
Frank, bence gitme vaktin geldi.
I think it's time for you to leave, sheriff.
Sanırım gitme zamanınız geldi, şerif.
I think that it's probably time for you to move on, you know, do other things with your life, leave the modeling thing in the past.
Bence taşınma zamanın geldi, bilirsin, hayatınla ilgili başka şeyler yapıp, modellik işini arkada bırak.
I think it's time for you to leave.
Gitmenizin zamanı geldi bence.
I think it's time for you to leave.
Artık gitme zamanın geldi.
I think it's time for you to leave.
- Bence git artık.
I think it's time for you to leave.
Bence gitme vaktin geldi.
I think it's time for you to leave.
Bence senin gitme vaktin geldi.
but I think it's time for you to leave.
Ama sanırım senin gitmenin zamanı geldi.
I think it's time for the both of you to leave.
Bence, ikinizinde gitme vakti geldi.
Sir, I think it's time for you to leave.
Beyefendi, sanırım gitme zamanınız geldi.
I think it's time for you to leave.
Bence buradan ayrılmanın zamanı geldi.
Man and child, I think it's time for you to leave now.
Sen ve çocuk. Sanırım gitme vaktiniz geldi.
I think it's time for you to leave, please.
Sanırım sizin buradan ayrılma vaktiniz geldi, lütfen.
I think it's time for you both to leave.
Bence ikinizin de buradan gitme vakti geldi.
I think it's time for you to leave.
- Bence gitmenin vakti geldi.
I think it's time for you to leave.
Gitme zamanın geldi sanırım.
I think it's time for you to leave.
Bence artık gitmelisin.
I think it's time for you to leave.
Bence gitmenizin zamanı geldi.
- I think it's time for you to leave.
Bence gitme vaktiniz geldi.
I think it's time for you to leave.
Artık gitme vaktin geldi bence.
I think it's time for you to leave.
Biliyor musun, artık gitme vaktin geldi.
I think it's time for you to leave.
Artık buradan gitme vaktin.
I think it's time for you to leave now.
Sanırım şimdi ayrılmanın vakti geldi.
I think it's time for you to leave.
Sanırım gitme zamanın geldi.
I think it's time for you to leave, Cal.
Sanırım artık gitme vaktin, Cal.
Now, I think it's time for you to leave.
Sanırım gidebilirsiniz.
I think it's time for you and the Wizard's Guard to leave.
Sanırım artık senin ve Sihirbazın Muhafızı'nın gitme zamanı geldi.
Uh, I think it's time for you and the Wizard's Guard to leave.
Sanırım artık senin ve Sihirbazın Muhafızı'nın gitme zamanı geldi.